Yeniden anlaşılması, hatırlardan hiç çıkarılmaması gereken birisi varsa; o da Hz. Peygamberimiz (asm) efendimizdir. Çünkü geçmiş, günümüz ve gelecek onunla aydınlanmakta...
Onun kâinata ışık saçan nurunu görmeye her zamankiden daha muhtacız. Çünkü insanlık 20. asırda tarihi boyunca görmediği dehşetli hadiseleri yaşadı. Ahirzamanın ruhlar ürperten olaylarını bir bir gördü. İnsanların, şerrinden dağlara kaçmak zorunda kaldıkları olaylar, fitneler üstümüzden bir silindir gibi geçti.
Bu gün hâlâ vicdanları ölmemiş, akılları sönmemiş insanlar varsa şüphesiz onun sayesindedir.
Bunalımların, zulmetlerin, çeşit çeşit dertlerin üzerimize çöktüğü bu günlerde kurtuluşu, saadeti, selâmeti onun tebliğ ettiği hakikatleri bulabiliyoruz. ‘Gerçek kurtarıcılık namı sana verilmelidir; her zamankinden çok kurtuluş bekleyen dünya senin mesajına muhtaç!’ deme hakperesliğini gösteren Batılılar bile bu gerçeği görmeye başladılar.
Onun yüzyıllar öncesinde görülmedik inkilâbı gerçekleştiren ve canlılığından hiçbir şey kaybetmeyen mesajına yeniden dönmeye çok muhtaç olduğumuzu anlamamız gerekir.
Peygamberimizi (asm) yeniden anlayıp, onun Sünnet-i Seniyyesini elden geldiğince uygulayıp, İslâmiyete ve İmana çok kuvvet vermeliyiz. Günahlardan kurtulmak için; Kur’ân’a sımsıkı sarılmalıyız.