"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Denizin derinlikleri

Cihat ERDOĞ
27 Mart 2021, Cumartesi
Canlı türleri hem birbirleriyle, hem de bulundukları çevre ile mükemmel bir uyum içindedir.

İşin enterasanı bu canlılar basit bir yapıda değil, kompleks bir yapıdadır. Çok girift, karışık bir yapıları vardır. Usta bir el tarafından mükemmel bir şekilde dizayn edilmişlerdir. Bir makineden farksızdırlar. Bu olağanüstülüğü sadece yeryüzünde değil her yerde görebiliriz. 

Hatta zorlukla ve türlü alet kullanarak inebildiğimiz deniz altında da müşahede ederiz. Dediğimiz gibi ancak son zamanlarda görülebilen bu gizemli yerlerin de harika donanımı Yaratanın mükemmelliğini sergiler. Zaman mefhumunun kendisi için olmadığının da göstergesidir. Teknoloji gelişecek ve bizler buraları fark edeceğiz. İşte Allah’ın sanatkârlığı. Hiçbir ayrıntının gözünden kaçmaması. Kâinatta eksik arayan gözün yorulması. İnsanoğlunun âcizlikten secdeye kapanması. Yaradana tazim.

Denizde, 100 metre aşağısına güneş ışığı ulaşmaz. Güneş ışığı ulaşmayan bu yerlerdeki sanat göz kamaştırıcı. Halbuki bu durumda buralarda hayat olmamalıdır. Fakat aksi gibi canlı türlerinin varlığı olağanüstüdür. Tam Allah’ı tefekkür mekânları. Derinliği 11.000 metreyi geçen Guam veya Mindanao çukurlarında, buralara has canlı türleri karşımıza çıkar. Balıklar, midyeler, deniz lâleleri, süngerler, kabuklular, karidesler, yengeçler, yumuşakcalar, ahtapotlar, mürekkep balığı, derisi dikenliler, solucanlar, deniz yıldızları, deniz kestaneleri, deniz anaları ve istakozlar. Biyo çeşitlilik olağanüstüdür. Şaşırtıcı ve mükemmeldir. Vücutlarında elektrik üretip, önünü aydınlatan canlılar karşımıza çıkar. Hayat olmadığı zannedilen derin okyanus dipleri, yağmur ormanları kadar canlı türüne sahiptir. Buralar Allah’ın büyüklüğünü, biz insanlara teşhir ederler. Adeta gözümüze sokarlar. Sınırlı sayıda insanın izleyebileceği mekânı da bu derece süslemek, zenginleştirmek; ancak ‘ol’ deyince yapabilen gücün tasarrufudur.

İnsan, şu büyük âlemin, küçük bir misalidir, kopyasıdır. Kâinatı elemeye gerek yok. Vücudumuza bakarsak aynen görürüz. Dünya gibi insan vücudunun da % 70’i su. Ne kadar ilginç. Nasıl bir sağlam yapı: Vücud. Dağlar gibi kemikler, iskeletler. Bu sağlam yapıyı ayakta tutar. Dünyada da derinlikler sayesinde yeryüzü su istilâsından kurtulur. 

% 70, % 30’u istilâ edemez. Anormal değil mi? Veya olağanüstü, mucize, fizik ötesi. 

Normal yeryüzü kuralları geçerli değil. 

Demek ki düşünmek lâzım. Bakmak yeterli değil. Görmek gerek. Tefekkür. Derin düşünce. Aklı selim. Ancak o zaman alışılmışları silip gerçeği görebiliyoruz. Doğrulara ulaşabiliyoruz. Allahu ekber. Sen büyüksün Yüce Rabbim. Kâinatta büyük nüfuzunla, teveccühünle, şiddetli tecellin ile gizlenmişsin. Görebilenlere ne mutlu.

Okunma Sayısı: 1267
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı