BM Genel Sekreteri, saldırıyı, "insanlığın ortak değerlerine karşı kışkırtma ve korkutma amacıyla tasarlanmış bir saldırı." olarak niteledi. BM Güvenlik Konseyi üyeleri, toplantıya başlamadan önce Paris'te yaşanan saldırıda hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

Ban Ki-mun, BM Genel Kurulu'na 2015 ajandasında bulunan yıllık eylem planı hakkında bilgi verdikten sonra gazetecilere açıklama yaptı.

Terörizmin 21. yüzyılda tüm insanlığın karşı karşıya olduğu büyük bir sınav olduğuna işaret eden Genel Sekreter, şu ifadeleri kullandı:

"21. yüzyılda karşılaştığımız bu sorunlar için tüm insanlık bir aile olduğu bilinci ile hareket etmeli. Bu yüzyılda karşı karşıya olduğumuz büyük bir sınavdır (terörizm). Hepimiz, Paris'te yaşanan aşağılık saldırı esnasında gördüğümüz görüntüler nedeniyle derinden üzüldük. O görüntüler içinde en vahim olanı da kaldırımda yatan Fransız polisine karşı yapılan acımasız korkunç eylem oldu. Şimdi polisin adını biliyoruz. Onun ismi Ahmed Merabet idi. Yani Müslüman biriydi. Bu, bugün neyle karşı karşıya olduğumuzun başka bir göstergesi. Asla bir din savaşı, din için ya da din adına savaş olarak görülmemeli. İnsanlığın ortak değerlerine karşı kışkırtma ve korkutma amacıyla tasarlanmış bir saldırı. Bu saldırıya nefretle cevap vermek sadece şiddeti katlandıracağını garanti eder. Teröristlerin de amacı bu. Bizler bu tuzağa düşmemeliyiz."

'BİR ARADA YAŞAMAK İÇİN BİR YOL BULMAMIZ GEREKMEKTE'

Uygulanan terörü şiddetle kınadığını hatırlatan Ban, korkunç saldırıya nefretle karşılık verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Dünyanın birçok yerinde terörizm, aşırıcılık, tarafgirlik nedenlerinden dolayı toplumlar arasında gerginlik ve vahşet yaşanmakta olduğuna dikkat çeken BM Genel Sekreteri, bundan dolayı endişe duyduğunu ifade etti.

Genel Sekreter Ban Ki-mun, teröre karşı herkesi sagduyulu olmaya çağırdı. Ban Ki-mun, "Bizim evrensel insan haklarına ve temel özgürlüklere uyum içinde, barış içinde, saygı içinde ve bir arada yaşamak için bir yol bulmamız gerekmekte." diye konuştu.

Konuşmasında Nijerya’da Boko Haram’ın yol açtığı şiddet olaylarına da değinen Genel Sekreter, yaşanan çatışmalar nedeniyle kadın ve çocukların kaçırılmasının yanı sıra kilise ve camilerin yıkıldığını dile getirdi. Nijerya’da yaşanan şiddet olaylarının bölgedeki diğer ülkeleri de olumsuz etkilediğini anımsatan Ban, "Boko Haram, şiddet ve öldürme eylemlerine Hrıstiyan, Müslüman ayrımı yapmadan devam ediyor. Boko Haram liderine sesleniyorum: onca insanın yaşamlarına son vermelerini durdurmaları, kaçırdıkları öğrenci kızları ve diğerlerini derhal serbest bırakmalılar. Uluslararası toplum daha fazla insan haklarının ihlal edilmesine göz yumamaz." şeklinde konuştu.

'FİLİSTİN'İN ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİNE KATILMAYA HAKKI VARDIR'

Güvenlik Konseyi toplantısında bir konuşma yapan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Filistin’in Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) katılmaya hakkı olduğunu söyledi. Önceki gün Beyaz Saray, Filistin devletinin UCM’ye üye olabilme hakkı olmadığını açıklamıştı.

BM Genel Sekreteri, Filistin’in Birleşmiş Milletler’de gözlemci devlet statüsünde olduğunu hatırlatarak, "UCM’ye ve diğer uluslararası sözleşme ve anlaşmalara katılım kararı tamamen kendilerine ait bir karar. Bu da onların (Filistin) hakkıdır." dedi.

Filistin’in UCM’ye başvuru için gerekli prosüdürleri yerine getirdiğini hatırlatan Ban Ki-mun, üyeliğin de 1 Nisan’da gerçekleşeceğine dair açıklamanın da yapıldığını söyledi.

Ban, Filistin ile İsrail arasında sürdürülen Barış Görüşmelerinin UCM’ye katılım ile bir ilişkisi olmadığını, bu iki durumun birbirinden ayrıt edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ban, "Ben hem Filistin hem de İsrailli yetkilileri uyarıyorum. Filistinliler ve İsrailli yetkililer tam işbirliği içinde kendilerini bekleyen tüm konuları, köklü sorunları oturup ele almalılar. Böyle yapmazlarsa aksi takdirde, son altı yıl içinde zaten üç kez yaşanan trajik çatışmaların tekrar olmayacağının garantisi yok." dedi.