Sükut eyledim, ‘kahrı var’ dediler.
Biraz söyledim, ‘zehri var’ dediler.
Sustum, ‘kahrından susuyor’ dediler.
Biraz konuştum, ‘zehrini kusuyor’ dediler.
(Hz. Mevlana)
1982 darbe anayasası oylamasında HAYIR “mavi”, EVET “beyaz” idi. Zarflar da şeffaf gibi inceydi. ‘Evet’ propogandası yapmak serbest, hayır demek yasaktı. Gazeteciler hayır diyebilmek için türlü yollar ararlardı. Hiç unutamadığım Yeni Asya gazetesindeki şu cümlelerdi: “Severim MAVİYİ, deniz mavi, gök mavi.”
Fısıltı radyosundan yaptığı etkili yayınları ve Yeni Asya’daki yazılarla Yeni Asya Nur Talebeleri ve aşırı sol gruplar “HAYIR” diyebilmişti. Bunların oranı yüzde sekizlerde kalmıştı.
Bugün AKP’ye oy veren, yeni sisteme destek veren, o gün neredeydiler? Bir önceki Anayasa değişikliği referandumunda “EVET” diyelim diyenlerle ortak hareket edip, Yeni Asya’yı “darbe anayasasını” savunmakla suçlayanlar şimdi ne düşünüyorlar?
Bir kere de hakkı hak bilip, hakta sebat edenleri hakça takdir, yanlışlarınızı da Müslümanca itiraf edip yanılarak yanılttıklarınızdan helallik dileyebilseydiniz... Bunu yapamadığımız gibi hata ve aldatmalara devam ettiniz. “Bir kişinin hatasıyla onun yakınlarının suçlamayacağı” Kur’an’ın açık hükmü ve evrensel hukuk kuralı olduğu halde, yaşın yanında kuru da yanar dediniz. Yeni Asya “hak haktır, küçüğüne, büyüğüne bakılmaz” derken, milletin selameti için fert feda edilir anlayışıyla zulme alkış tutup kalben taraftar oldunuz. Atalarımız demişler ya, “zaman en büyük müfessirdir.” Evet bu sözü tasdik ettik, gördük ki “hain” damgası ile ihraç edip yaşlı ana babasını, yakınlarını perperişan eyledik, ahlarını aldık, kul haklarını gasbettik ancak savcılıklardan suçsuzluğunu belirten “TAKİPSİZLİK”, mahkemelerden “BERAAT” kararları çıktı. Yeni Asya yine haklı çıkmıştı. Takdir etmeniz beklenmez, fakat bari hatada devam etmeyin.
Hele bazı kardeşlerimizin de aynı sele kapılıp onlara destek olması anlaşılır gibi değil. Bir an önce bütün insanımız, bilhassa şuurlu müslüman kardeşlerimiz, hak demeli, hukuk demeli, demokrasi demeli, hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmemelidir demeli, dediği gibi düşünmeli, düşündüğü gibi hareket etmelidir.