"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Birilerinin adamı “adam” değil

M. Latif SALİHOĞLU
27 Ağustos 2025, Çarşamba
Zaman “şahıs zamanı” olmadığı, aksine “şahs-ı manevî” zamanı olduğu halde, yine de bir “şahs-ı vahid” etrafında bazı yapılanmaların teşkil edildiğini görüyoruz. (Halavet-i asliyesini kaybetmiş olan tarikat ve tasavvuf yolunda gidenler bahsimizden hariçtir.)

Ülke ve dünya genelindeki gözlem ve tesbitlerimiz bize şunu gösteriyor: Bu zamanda mürit gibi, yahut kul-köle gibi “şahıs merkezli” yapıların içinde yer alanlar, iradelerini kullanmakta hür ve serbest değiller. İnsan haysiyetine yaraşır şekilde hareket edemiyorlar. Ortaya bir fikir ve tavır koyamıyorlar. Basmakalıp söz ve tavırlarla hareket ediyorlar. Hocası, ağası, abisi, efendisi ne direktif verirse, kendini ona göre söz söylemek ve ona göre hareket etmek mecburiyetinde hissediyorlar.

Acaba, böyle “birilerinin adamı” olan kimselerin bir ağırlığı, ciddiyeti, itibarı olur mu? Böylelerini “adam yerine” koymak yakışık alır mı? 

Burada, işte bu ve benzeri suâllerin cevabını bulmaya çalışalım.

«

Şahs-ı vahide tutku ile bağlı olanlar, her ân için “iyot gibi” ortada öylece kalabilir. Çünkü, bir grubun başı durumundaki şahıslar için mukadder âkıbet bellidir: O şahıs, zaman içinde ya çürütülecek, ya zaaflarına yenik düşecek, ya başkası tarafından gizli pazarlıklarla kandırılacak, ya uzaktan kumanda ile beyin ve sinir sistemi yönlendirilecek, ya da en nihayet hastalanıp ölecek.

Peki, ondan sonra ne olacak? Onun bağlıları ne tür hal ve tavırların içine düşecek?

Yine gözlem ve tesbitlerimiz bize şunu gösteriyor: Bir şahsa, yahut lidere tutku derecesinde bağlı olanlar, şahıs devre dışı olduktan sonra adeta yetimlere-öksüzlere dönüyorlar. Çoğu ne yapacağını bilememenin şaşkınlığını yaşıyor. Bazıları travma geçiriyor. Bazıları ruhî bunalıma giriyor. Bazıları merkez-kaç kuvvetiyle sağa-sola savruluyor. Bazıları şahsın mirasını tepe tepe kullanmaya yöneliyor. Vesaire…

Netice itibariyle, şahısla başlayan bir hareket ve faaliyet, yine şahısla erime, bitme ve tükenme sürecine giriyor.

Dolayısıyla, bu zamanda en emin ve en selâmetli yol, Kurân şakirtlerinin içinde bulunduğu şahs-ı manevî dairesidir. En büyük bahtiyarlık ise, o daire içinde yine bir “ferd-i mânevî” olarak yerini alıp, kendisine terettüp eden hizmeti ona göre idame ettirmektir.

«

Hayatının merkezine “şahs-ı vahid”i yerleştirenler, günün birinde müflis bir duruma düşmekten kurtulamazlar. Hep “birilerinin adamı” statüsünde yaşadıkları için, sonradan onları kimse “adam” yerine koyup da değer vermez, itibar göstermez.

Ömürlerini hep meddahlıkla, yahut tetikçilikle geçirdikleri için, insanî melekeleri de dumura uğramıştır. Bu sebeple, kendini bilen kimseler onlara yakın durmak, onlarla haşır-neşir olmak istemez. Bu tipler, gitgide yalnızlaşırlar. Yalnızlık, zamanla başlarını vurur. Onların bir kısmını asabîleştirir. Bir kısmı ise, maalesef büsbütün insaniyetten ve hatta İslâmiyetten tecerrüt etmeye başlar. Daha hiçbir ulvî değer onların umurunda değil. Dinden de, hayattan da soğumaya yüz tutarlar. 

Burada tarif ettiğimiz tiplerin bir kısmını yakinen tanıyoruz. Hallerine de acıyoruz. Lâkin, elden gelen fazla bir şey yok. Zira, duygu ve düşünceleri iyiden iyiye yalama olmuş adeta. Allah kimseyi düşürmesin bu tür hallere...

Hem küfür ve dalâletin, hem iman ve hidayetin birer şahs-ı manevî olarak varlığını ve mücadelesini devam ettirdiği şu dehşetli zamanda, Allah kimseyi böyle fenâ ve fânî unsurlara bağlı hale getirmesin. Allah hepimizi, umum ihvanlarımızı, evlâd û ıyâlimizi bu helâket ve felâket devrinin şerirlerinden muhafaza eylesin.

Okunma Sayısı: 325
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı

    En Çok Okunanlar