"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fırtınada patlayan camlar

Durmuş Ali İnci
05 Ağustos 2025, Salı
Lodosun fırtınaya dönüştüğü bir geceydi. İmroz İlköğretmen Okulu öğrencisiydik.

Her akşam yemek öncesi ve sonrası zorunlu etüt saatimiz vardı. Bir akşam yemek sonrası etüt saatinde sınıflarımızdaydık. İmroz'da sene boyunca yaz ve kış lodos hiç eksik olmaz. Kuvvetli lodos estiğinde tedbir olarak cam kenarında oturanlar yerlerini değiştirirler, duvar tarafındaki arkadaşların yanında sıkışarak otururlardı. Sınıfların lodosa bakan tarafına konulan pencereler neredeyse bütün duvarı kaplıyordu. Sanki duvar yerine camla kaplanmıştı. Üstelik bütün duvarı kaplayan pencerelerin açılıp kapanan küçük bir kapağı vardı. Geri kalan bütün pencere sabit ve tek blok camdan oluşuyordu. 

Akşamüstü başlayan rüzgâr şiddetini artırarak fırtınaya dönüşmüştü. Belli ki bu gece yarısı gelecek Ayvalık Gemisi yolcu ve yük indiremeden geri dönecekti. Fırtına öncesi sessizlikte başlayan etütte hepimiz derslerimize odaklanmıştık. Fakat kulağımız hücum hattındaki askerlerin "Allah Allah" nidalarıyla koşturması gibi Allah'ın emrine şevkle itaat eden fırtınanın uğultularını dinliyordu. İnsanı ürperten, derin tefekküre daldıran bu uğultular arasında yarınki tarih imtihanına çalışıyorduk. Arada bir şiddetle açılıp çarpan kapı gürültüsü, kırılan camların şangırtısı arasında korkul gözlerle duvarı kaplayan pencere camlarına bakışıyorduk. Gözü hiç pencereden ayrılmayan Necati birden: "Arkadaşlar! Siz hiç camın balon gibi şiştiğini gördünüz mü?" dedi. Hepimiz birden kocaman camlara gözümüzü dikmiş camın lodos fırtınasının şiddetiyle denizlerdeki dalgaların kabarıp geri çekilmesi gibi camın kabarıp geri çekildiğini seyrediyorduk. Yağmur şıpırtıları da duyulmaya başlamıştı. Nefesler adeta tutulmuş fırtınanın uğultusu, ağaçların hışırtısı, arada bir kırılan ağaç dallarının çatırtısı, çarpan kapı sesleri, şiddetli gök gürültüsü ve şıpırtıları arasında gözler âdeta şişip inen camlardan başka bir şey görmüyordu. Nihayet müthiş bir patlamayla cam parçaları misket bombası gibi üzerimize savrulmuştu.

Hepimiz düşman bombardımanından siperlere sığınan askerler gibi sıraların altına saklanmıştık. Camın şişip patladığını hayatım boyunca başka hiçbir yerde görmedim, duymadım. Ne korkunç bir geceydi. Etüt iptal olmuş erkenden yatmak üzere yatakhaneye geçmiştik. Adada üç senelik eğitim süresi nasıl geçtiğini anlayamamıştık.        

Okunma Sayısı: 276
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı