Agora Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cahide Sarı, “Pek çok açıdan mülteci çocukları zor bir yıl bekliyor. Mülteci çocuklar okula devam etme, ders araç gereçlerine erişim, dersi kendi dilinde anlama gibi birçok konuda dezavantajlı durumdalar” dedi.
Agora Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cahide Sarı’ya göre mülteci çocuklar için bu yıl daha zorlu geçecek. Sarı, iktidarın eğitim politikalarının mülteci çocuklarla ilgili eşitsizlikleri daha da arttırdığını ifade ediyor. Mülteciler Derneği’nin verilerine göre, Türkiye’de 3 milyon 750 bin civarında geçici koruma altında Suriyeli bulunuyor. Bunların yüzde 47,4’ünü 0-18 yaş grubu oluşturuyor. Eğitim çağındaki bu grubu 2022’de zor bir yıl bekliyor. Mülteci çocuklar, eğitim hakkına erişmekte dezavantajlı bir durumda. Ayrıca iktidarın kötü eğitim politikaları da çocukların nitelikli bir şekilde gelişimi önünde engel teşkil ediyor. Agora Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cahide Sarı da mülteci çocukların durumunun pandemiyle birlikte daha da zorlaştığını ifade ediyor. Agora Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cahide Sarı BirGün’e konuştu.
EĞİTİM SİSTEMİ EŞİTSİZLİĞİ ARTTIRIYOR
2022 yılı Türkiye’deki çocuk göçmenler açısından nasıl geçecek sorusunu cevaplayan Sarı, “Sadece eğitim açısından değil diğer pek çok açıdan da mülteci çocukları zor bir yıl bekliyor. Mülteci çocuklar okula devam etme, ders araç gereçlerine erişim, dersi kendi dilinde anlama gibi birçok konuda dezavantajlı durumdalar” ifadelerini kullandı. Pandemiden önce de sıkıntıların olduğunu söyleyen Sarı, “Erken yaşta evlilik, çocuk emeği gibi. Pandemiyle beraber bunlarda da tırmanış olduğunu gösteren araştırmalar yapıldı. Çocukların hayatını belirleyen temel faktör Türkiye’de sosyal bir devletin olmaması. 4+4+4 eğitim sistemi, her bakan değişikliğinde yeniden yapılandırılmaya çalışılan eğitim politikaları, eğitim alanının darmadağın edilmiş olması da sorunu büyütüyor. Bu eğitim sisteminin mülteci çocuklara sunabileceği tek şey aslında dezavantajları ve eşitsizlikleri daha da arttırmak oldu” dedi. Sarı, “Suriyeli çocuklar dışında Afganistan’dan, Irak’tan Türkiye’ye gelen çocuklar var. Onların okullaşma oranları çok daha kötü” dedi.
‘ÇOCUKLAR ARAPÇA VE KÜRTÇE İLETİŞİM KURABİLİYOR’
Sarı, “Suriye sınırına daha yakın olan illerde en dil engelinin olmadığını görüyoruz. Arapça ya da Kürtçe olarak iletişim kurabiliyorlar. İzmir gibi batıdaki illerde ise mülteci çocuklar daha zor iletişim kuruyor. Türkiye’de hangi bölgede yoksullukla, ayrımcılıkla ilgili sorun yaşanıyorsa mülteci çocuklar genelinde de o sorunlar yaşanıyor. Urfa’da normalde eğitim gören öğrencilerin en önemli sorunlarından bir tanesi ailelerin mevsimlik tarım işçisi olması. Bu durum çocukları okuldan koparabiliyor. Suriyeli çocuklar da aynı şekilde. Türkçeyi en hızlı çocuklar öğreniyor. En kötü durumda olanlar evden çok çıkmayan Suriyeli kadınlar. Annenin Türkçeyi çok iyi bilmediği durumlarda çocuğa destek olması söz konusu değil. Annelere dönük dil desteği olmadığı sürece çocukların aslına adaptasyonla ilgili sorunları da kalıcılaşmaya devam edecek” vurgusu yaptı.
Haber Merkezi