Hepinize sevgi dolu, huzurlu günler dilerim can kardeşlerim. Nasılsınız bakalım? Günleriniz nasıl geçiyor?
Okuldan gelince neler yapıyorsunuz? Bugün sizlerle çok önemli bir konuda konuşmak istiyorum: Sağlık. Okullar açıldı, havalar da soğumaya başladı. Bu günlerde etrafımızda mutlaka biri öksürüyor, hapşırıyor değil mi? İşte bu yüzden vücudumuza iyi bakmamız çok önemli. Sağlığımıza çok dikkat etmeliyiz, çünkü sağlıklı bir vücutla ibadetimizi güzelce yapabiliriz. Namaz kılmak, oruç tutmak, ders çalışmak hep sağlık ister.
Hasta olduğumuzda hemen ilâçlara koşmak yerine, önce tabiî yollarla şifa arayabiliriz. Bal, zencefil, zerdeçal, ıhlamur ve adaçayı gibi bitkiler Allah’ın bize sunduğu şifalı nimetlerdir. Bir bardak ılık ballı süt ya da ıhlamur çayı içmek bile vücudumuzu güçlendirir, moralimizi yükseltir.
Biliyor musunuz, hasta olduğumuzda sadece ilâçlar değil, kalbimize iyi gelen dualar ve iman hakikatleri de bize şifa verir. Bediüzzaman Dede Hastalar Risalesi’nde derki: “Ey biçare hasta! Merak etme, sabret. Senin hastalığın sana dert değil, belki bir dermandır. Çünkü ömür bir sermayedir, hastalık o sermayeyi meyvedar eder.” Ne güzel değil mi? Hastalığımız sabırla geçerse, bize sevap kazandırır ve ömrümüzü bereketlendirir. Rabbim hepinize sağlık, afiyet ve neşe versin can kardeşlerim.