Fazla televizyon izlemek yetişkinlerde depresyona, çocuklarda konuşma geriliğine sebep olabiliyor. Uzmanlar, televizyon izleme oranının artmasının yetişkinleri ve çocukları hem ruhî hem de fizikî olarak olumsuz yönde etkileyebildiğini belirtiyor.
Dünyada televizyon izleme ortalaması günlük kişi başı 2 saat 54 dakika iken ülkemizde bu süre 4 saat 33 dakika olarak ölçüldü. Uzmanlar, televizyon başında fazla vakit geçirmenin hem ruhî hem de fizikî açıdan olumsuz etkilerinin olabileceği uyarısında bulunuyor. Uzman Klinik Psikolog Dilara Boztepe, Türkiye’de son yıllarda televizyon izleme sürelerinin arttığını söyledi. Muhteva izleme platformlarının artmasıyla seçeneklerin çoğaldığını ve insanların da bu sebeple bu tür platformlara da yöneldiğini belirten Boztepe, “Evde aktivite denilince ilk akla gelen şey televizyon izlemek oldu. Pandemide televizyon izleme süresi ciddî oranda arttı. İnsanlarda kaygı, pandeminin ilk başladığı dönemlere göre azalmasına rağmen hâlâ pandemi öncesindeki yerleşik davranışlar oluşmamıştır. Bu sebeple dışarıdaki sosyal izolasyona bağlı olarak ev içinde aktiviteler arttı.” diye konuştu. Boztepe, televizyon izlemekle ve televizyon bağımlılığı arasında fark bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: “Fazla televizyon izlemenin, kişiye hem ruhsal hem fiziksel olumsuz geri dönüşleri vardır. Çok fazla te-levizyon izlemek bizim sosyal hayata karışamamamıza, sosyal izolasyona, kendimizi daha da kötü hissetmemize, kendimizi geliştiremememize sebep olmaktadır. Bu yüzden televizyon izleme süresi günlük maksimum 2 veya 3 saat olmalıdır.”
kitap okuma saatleri düzenlenmeli
Televizyon izleme oranındaki ciddî artıştan dolayı aile içindeki ilişkilerin de zedelenebildiğine dikkati çeken Boztepe, “İnsanlar, hem yetişkinler hem de çocuklar ve ergen grubu da televizyon izlemekten dolayı sorumluluklarını görevlerini yerine getirememektedir. Bunun yanında anne, baba ve çocuk arasındaki ilişkiler de bozulmaktadır. Bunu önlemek adına ev içinde kitap okuma saatleri düzenlenmeli. Bir çocuğa ‘kitap oku’ demek yerine anne babanın kendilerinin bu davranışı yapması gerekmektedir. Çünkü çocuklar rol model alarak öğreniyorlar. Müze, tarihî yerler gibi yerleri aileler beraber ziyaret edebilir, online eğitimlere katılabilirler. Televizyon izlemek yerine bir dil öğrenmek de güzel bir seçenek olabilir.” değerlendirmesini yaptı.
Konuşma geriliğine sebep oluyor
Pedagog Seda Kurt ise ekranın çocuklarda konuşma geriliğine sebep olduğunu anlattı. Ekranın özellikle 0-3 yaş grubunu etkilediğini belirten Kurt, bu yaş grubunun ekrana çok maruz kaldığında, henüz konuşmayı da öğrenemedikleri için konuşma becerileri geliştiremediklerine dikkati çekti. Kurt, “Çocuklar klip gibi, çizgi film gibi akan ekranda bir şey izlediklerinde sadece ses var ve onunla uyumlu ağız hareketleri olmadığı için bunu taklit edemeyip aynı zamanda konuşmayı da öğrenememiş oluyorlar. Özellikle 0-3 yaş grubunun konuşmayla ilgili çok ciddî zorluk yaşadığını gözlemliyoruz. 0-3 yaş grubunda özellikle nörolojik sorunlara, altta yatan patolojik bir altyapı, yatkınlık varsa bunun da tetiklenmesine yol açabiliyor. O yüzden ekran maruziyetlerinden en çok 0-3 yaş grubu etkileniyor.” ifadelerini kullandı.
AA