İstanbul Okan Üniversitesi Tuzla Kampusünde düzenlenen bir konferansta konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, iyi işleyen bir düzenin, iyi işleyen bir hukukla olacağını dile getirerek, “Biz maalesef öz sermayemizle Türkiye olarak kalkınmamızı sağlayamıyoruz. Yabancı sermayenin muhakkak ülkeye gelmesi ve gelişmemize katkı sağlaması gerekir. Yabancı sermaye de geldiğinde önce baktığı şey iyi işleyen bir hukuk sistemi olup olmadığıdır” demiş. (AA, 28 Kasım 2019)

Neymiş? Türkiye’ye yatırım için gelmek isteyen yabancı yatırımcılar önce iyi işleyen bir hukuk sistemi olup olmadığına bakıyormuş. Peki, ülkemizde ‘iyi işleyen bir hukuk sistemi’ var mı? Olmadığını hem idareciler hem de siyasetçiler ifade ediyor. Peki bu konuda umut veren çalışmalar var mı? Bu sorunun cevabı keşke ‘evet’ olabilse. Kısmî çalışmalar, ‘yargı paketleri’ açıklansa da daha alınması gereken çok uzun yollar olduğu her halde tartışma konusu olmaz.

Yargıtay Başkanı Cirit’in çizdiği kadro tablosu ise şöyle: “Şu anda 21 bin hâkim savcımız var. Yani  teşkilâta girenlerin üçte ikisi, yani 14 bini 15 Temmuz 2016’dan sonra teşkilâta girmiş 1 yıl ve 3 yıl arasında kıdemli olan hâkimlerimizdir. Ama biz çok çalışmak suretiyle yargıyı, adaleti gerçekleştireceğiz. Adalet her şeyimiz.”   

Bir hukuk düzeni kurmanın, her konuda güçlülerin zayıfları istismar etmesine mani olmak olduğunu hatırlatan Cirit, “Hukuk sistemi hakların normatif düzeyde korunmasıyla oluşturulur. Bu sebeple en  gelişmiş hukuk sistemi, hakları en çok koruyan hukuk sistemidir. Günümüzde toplumların gelişmişlik düzeyleri ekonomik ve siyasî bakımdan elde edilen başarılardan çok, insan hakları duydukları saygıyla ölçülür” ifadelerini kullanmış.

Kimileri ‘insan hakları’nı hatırlatma ve savunmayı ‘lüks’ gibi görmek istese de Yargıtay Başkanı Cirit haklı olarak esas ölçüyü hatırlatıyor: Toplumların gelişmişlik seviyesi ‘para’dan çok, ‘insan haklarına saygı’ ile ölçülüyor.

“Adalet duygusunun gevşediği ve önemini kaybettiği dönemlerde toplumların nasıl bir çöküş yaşadığını tarih bir çok kez bize tekrar etmiştir” diyen Cirit, şu tesbiti de yapmış: “Hâkimlere coğrafî teminat sağlanması hiç şüphesiz yargı bağımsızlığını güçlendirecektir. Ancak bir veya bir kaç değişiklik paketiyle yargıya ilişkin her meselenin çözüleceği ile ilgili bir algı da doğru değildir. Kamuoyunda aşırı bir beklenti oluşması, halkın yargıya olan güvenini uzun vadede olumlu etkilemeyecektir. Karar vericiler olarak bu konuda ihtiyatlı olmak zorundayız.” 

Aynı toplantıda konuşan Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan da hukuk ve adalet vurgusu yaparken şöyle demiş: “Bizim hukukumuz eğer ciddî şekilde çalışmazsa, sonuçlarını alamazsak Türkiye hiçbir yere gidemez. Ne yabancı sermaye gelir, ne ekonomik yönden büyüyebiliriz, ne de insanlar sağlıklı ve mutlu olabilir. Dolayısıyla hukuk çok önemli. Çözüm bulmada hep birlikte el ele verip çalışmamız gerektiğine inanıyorum.”

Evet, kim ne derse desin hak, hukuk ve adalet çok çok önemli...