"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu taksimi kim yapar?

Faruk ÇAKIR
28 Temmuz 2024, Pazar
Tüm dünyada zenginler daha da zengin olurken çoğu insanın zaruri ihtiyaçlarını dahi karşılayamaması insaf ehlinin kabul edebileceği bir durum mudur?

Elbette herkesin zengin olması mümkün değil. Fakat devlet eliyle bazı insanların aşırı zengin hale gelmesi ve yine devletin uyguladığı yanlış ekonomik politikalar sebebiyle bazılarının bir bakıma açlığa mahkum edilmesi insanlığa sığar mı? Çoğu zaman bir devlet politikası olarak uygulanan enflas-yonun fakiri daha fakir, zengini daha zengin yaptığını uzmanlar ifade etmiyor mu? 

İngiliz yardım kuruluşu Oxfam, dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin servetini son 10 yılda 42 trilyon dolar artırdığını duyurmuş. Rapora göre muazzam servet artışı yaşayan zenginlerden alınan vergiler artmak yerine, tarihî olarak en düşük seviyelere inmiş. Servetlerini katlayan zenginlerin ‘daha az vergi’ vermesi çelişkinin zirvesi değil mi?

Oxfam raporunda, “dünyanın geri kalanının kırıntılarla hayatta kalma mücadelesine terk edildiği” belirtilerek eşitsizliğin “müstehcen seviyelerde” olduğu uyarısı da yapılmış. 

Bu zenginliklerine rağmen dünya çapındaki milyarderlerin “servetlerinin yüzde 0.5’inden daha azına eşdeğer vergi ödediklerine” dikkat çeken Oxfam, dünyadaki milyarderlerin çoğunun G20 ülkelerinden birinde yaşadığını hatırlatmış. 

Küresel yoksulluğun giderilmesi için çalışan 21 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Oxfam, çare olarak zenginlerin servetlerinden yüzde 8 nispetinde vergi alınması gerektiğini belirtmiş.

Meseleye “Zenginin malı züğürdün çene-sini yorar” şeklinde bakmak yanıltıcı olur. Gerek dünyada ve gerekse ülkemizde zengin ile fakir arasındaki gelir uçurumunun bir şekilde dengelenmesinde sayılamayacak kadar fayda vardır. Zenginlerin daha zengin, fakirleri de daha fakir yapan bir sistem, bir ekonomik politika ne ülkeye de ne de dünyaya huzur ve barış getiremez. Dünyada barış ve huzur isteyen her ülke, her siyasetçi ve her kuruluş zengin ve fakir arasındaki dengeyi kurmaya çalışmalıdır. Aksi durum uzun dönem için zenginlerin de işine gelmeyen krizleri tetikleyebilir.

Türkiye’deki zengin ve fakir arasındaki uçurumu kapatmak da idarecilerin ilk işi olmalı. Elbette bunun ilk adımı da enflasyonun tek rakamlı seviyelere indirilmesiyle mümkün olabilir. Yakın zamanda böyle bir imkân görünmese de bu uçurumu kapatmanın başka yolu olmadığı kabul edilmeli. Türkiye’nin yüksek enflasyonla yoluna devam etmesi ve mümkün değil.

Çoğu zaman ifade edildiği üzere zengin ve fakir arasındaki bu taksimi kurt dahi yapmaz...

Okunma Sayısı: 1390
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • kırlangıç

    28.7.2024 14:44:09

    insanoğlu değişmez.

  • S.topuz

    28.7.2024 14:23:42

    ..."Küresel yoksulluğun giderilmesi için çalışan 21 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Oxfam, çare olarak zenginlerin servetlerinden yüzde 8 nispetinde vergi alınması gerektiğini belirtmiş." ZENGİNLER ALLAH'ın (c.c) vermiş olduğu servetlerinin yüzde 2,5' ını, yani ZEKAT'ının kırkda bir'ini bile verseler, bu Fakirle Zenginler arasındaki uçurum UÇURUM olmaktan çıkar. Nisbeten bir dengelenme ve huzur ve barış ve refâha doğru tatlı bir geçiş başlayabilir! .. "Beşerin hayat-ı içtimaîsinde bütün ahlâksızlığın ve bütün ihtilalatın menşe'i iki kelimedir: Birisi: "Ben tok olduktan sonra, başkası açlıktan ölse bana ne?" İkincisi: "Sen çalış, ben yiyeyim." Bu iki kelimeyi de idame eden, cereyan-ı riba ve terk-i zekattır. Bu iki müdhiş maraz-ı içtimaîyi tedavi edecek tek çare, zekatın bir düstur-u umumî suretinde icrasıyla, vücub-u zekat ve hurmet-i ribadır(Faizin yasaklanmasî). Risale-i Nur Külliyatı, Mektubat - 273

  • Ali ihsan

    28.7.2024 10:31:06

    enflasyonla mücadele edilmez aşırı kamu harcamaları dövizdeki hızlı artış enflasyona yol açar gerçekçi faiz politikasin olmaması da en önemli sebeptir ya faizler aşırı düşük tutulur ya da döviz gün gelir bunlar patlar

  • Erhan

    28.7.2024 07:32:40

    Bu taksimi yapmak için herhangi bir dine mensup olmak yetmiyor. vicdan sahibi olmak gerekiyor, o da her babayiğitte bulunmuyor.

  • Mustafa Said Kara

    28.7.2024 01:19:59

    Kapital birikim yapmanında bir sınırı olmalı. Adam bi fabrika kuruyor. İşçiler asgari ücretle hayatlarını haecarken patron elini işe sürmeden işçilerin toplamından fazla kazanıyor. Bu reva mıdır?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı