"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasete çelme

Faruk ÇAKIR
06 Eylül 2025, Cumartesi
Siyaset özü itibarıyla problemlidir, ancak hukuk dışı müdahaleler bu problemleri katmerleştirmektedir.

Siyaset, millet menfaati için yapılması gereken bir iş olduğu halde bilhassa son zamanlarda şahsî menfaatler için yapılır hale geldi. Bu durum da haklı olarak milletin siyasetten ve siyasetçilerden uzak durmasına sebep oldu. 

“Menfaat üzerine dönen siyaset canavardır” tespitinin tam olarak tecelli ettiği bir döneme şahit oluyoruz. Dün bir parti için ‘canını veren’ kişi, başka bir gün tam aksi yöndeki siyasî partiyi tercih edebiliyor. 

Bütün bunlara bir de ‘hukukî müdahale’ler olunca iş tamamen çığırından çıkıp başka şekiller alıyor. Oysa dünya biliyor ki siyasete hukukî müdahaleler her zaman ters teper ve millet ilk fırsatta, önüne gelen sandık yoluyla müdahale edenlere tersini verir. 

Türkiye’yi idare edenlerin, daha önce işlenen hataları tekrar etmekteki ısrarını anlamak mümkün değil. Hatırlanacağı üzere geçmiş yıllarda çok sayıda parti mahkeme kararlarıyla kapatıldı. O gün bu kararları alanlar ve aldıranlar dahil herkes biliyordu ki, partiler mahkeme kararlarıyla kapatılamaz. Partiler ancak milletin teveccüh etmemesiyle kapatılır. Aksi halde bir kararla hukuken kapatılan partiler başka bir isim ve resimle yeniden kurulabilir ve öyle de olmuştur. Bu durum partilere ve siyasî hayata mahkemeler aracılığıyla müdahale etmenin fayda vermediğini göstermiş oldu ve oluyor. 

Şimdi de başka bir şekilde yine siyasete ve partilere mahkemeler kanalıyla müdahale edildiği görülüyor. Bu müdahalenin hangi siyasî partiye yapıldığı pek de önemli değil. Hangi parti olursa olsun, siyaseti alet ederek partilere müdahale fayda vermez, netice vermez. 

Türkiye’deki siyasî hayat bugün başlamadı. 1950’ye kadar bazı denemeler hariç ülkemiz ‘tek parti’ ile geldi. Tek parti gömleğini millet istemediği için belki de mecburen ‘çok partili hayat’a geçildi. Nitekim ülkemizi uzun yıllar ‘tek parti’ anlayışına mahkum eden parti, sonraki ‘çok partili hayat’da varlık gösteremedi ve millet ona teveccüh etmedi. 

Bugün gelinen noktada ise, dünün ‘tek parti’si artık ‘çok partili hayat tehlike altında’ demek durumunda kaldı. Bu durum kaderin bir cilvesi olsa da, aynı zamanda 2025 yılında Türkiye’yi bu tartışmaların içine çeken ‘yeni tek parti’nin yanlış yolda olduğunu gösterir. 

Elbette biz hukukçu değiliz, ancak hukukçuların konuşmalarını ve tartışmalarını takip ediyoruz. Düne kadar akla gelmeyen, yapılmayan, uygulanmayan ve yürürlükteki kanunlara aykırı şekilde hukuk eliyle siyasete müdahalenin yanlış olduğunu görmek için illâ hukukçu mu olmak gerekir?

Bir defa daha görülüyor ki, mahkeme eliyle siyasete ve siyasetçiye ‘çelme takma’ fayda vermez ve mutlaka itiraz edilmesi gereken bir durum.

Türkiye’nin ve milletin menfaatini düşünenler ‘çelme takma’yı aklından çıkarsın ve siyasete ne adla olursa olsun müdahaleden kaçınsın vesselâm...

Okunma Sayısı: 247
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı