Türkiye’yi idare edenler sadece yanlış yapmakla kalmıyor, yaptıkları yanlışları canhiraş bir gayretse savunuyor ve böylece yanlış üstüne yanlış yapmış oluyorlar.
Mesela, geçen yıllarda çeşitli bahanelerle; hakka, hukuka ve adalete aykırı bir şekilde keyfi kararlar alarak Yeni Asya’nın da içinde olduğu bazı gazeteleri cezaevlerine sokmadılar. Neticede 1.809 tutuklu ve hükümlü, ücreti kendileri tarafından ödenen süreli yayınların kendilerine verilmemesi nedeni ile ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunmuştu. Anayasa Mahkemesi bu müracaatları birleştirerek bir karara varmış ve gazetelerin, cezaevlerindeki mahkumlara verilmemesinin yanlış olduğuna hükmetmiş ve mağdur olanlara tazminat ödenmesine hükmetmiş. (Yeni Asya, 25 Mart 2022)
Bu keyfi kararlar alınıp uygulandığı ilk günlerde de bu işin yanlış olduğu hep söylendi. Fakat idareciler bile bile yanlışta ısrar ettiler ve bir türlü ‘hak, hukuk ve adalet’e yoluna dönmediler. Habere göre, Bakanlık, yasak kararlarının “hak ve özgürlükleri ihlal eder” nitelikte olmadığını, “keyfîlik” içermediğini, alınan tedbirlerin demokratik toplumda gerekli ve orantılı olduğunu iddia ederek yayınların verilmeme kararının yerinde olduğunu savunmuş.
Anayasa Mahkemesi ise karanında, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni hatırlatarak, tutuklu ve hükümlülerin ifade özgürlüğünün de Anayasa ve AİHK kapsamında koruma altında olduğuna dikkat çekmiş. AYM ayrıca, uygulamanın OHAL ile ilgili olmadığını da tespit etmiş.
AYM kararında Yeni Asya için tespitlere yer verilmiş. Biri şöyle: “Yeni Asya gazetesi yönünden özellikle bazı idare ve derece mahkemesi kararlarında ceza infaz kurumu eğitim kurullarının aksi kararlaştırılana kadar adı geçen gazetenin alınmaması yönündeki genel kararlarına da atıf yapıldığı görülmekteyse de söz konusu eğitim kurulu kararlarının niteliği ve hukuki dayanağı konusunda da herhangi bir açıklama ya da belirlilik olmadığı tespit edilmiştir.”
Netice itibarıyla iktidarın keyfi bir uygulamasının ‘hukuka uymadığı’ Anayasa Mahkemesi tarafından ilan edilmiş oldu. Bu, idarecilere şunu göstermeli: Haksız, hukuksuz, kanun ve yönetmeliklere uymayan kararlar almayınız. Ayrıca, aldığınız yanlış kararlardan da erken vakitte vazgeçiniz. Yanlışta ısrra ederek yanlışlarınızı ve hatalarınızı büyütmeyiniz.
Şunu da görmek lazım ki, hukuksuz benzer kararlar da en kısa zamanda ters tepecek ve geri dönecektir. Mesela, Yeni Asya için uygulanan ‘resmi ilan yasağı’ bunlardan biridir. Ayrıca Yeni Asya mensuplarına karşı keyfi şekilde devam ettirilen ‘basın kartı ambargosu’ da keyfidir, yanlıştır, hukuksuzdur ve o da inşallah en kısa zamanda geri dönecektir.
Bu keyfiliklerin yanlış olduğu, hukuksuz olduğu daha ilk günden belliydi; ama ne yaparsınız bi bazıları yanlışta ısrar etmeyi marifet zannediyor...