Bir şey ihtiyaç olduğu için değil de, ‘desinler, görsünler, sansınlar’ diye yapılırsa o işlerden iyi neticeler çıkması mümkün olur mu? Aynı şekilde, millete sorulmadan, onların kanaati dinlenmeden iş yapmaya çalışmak da bir bakıma israftır.
İşlerin, “Dostlar alışverişte görsün” mantığıyla yapıldığı yerlerden biri de okullar ve eğitim sistemidir. Neredeyse her yıl ders kitapları değişir, yeni projeler açıklanır ve büyük hedefler ilan edilir. Yıl sonunda ise bu vaadlerin bir ‘sağlaması’ yapılmadan bir sonraki yıllın ‘göstermelik’ faaliyetleri konuşulmaya başlar.
Elbette toptancılık yapmak doğru olmaz, fakat işlerin umumi anlamda böyle yürüdüğünü söylemek çok da yanlış olmaz. Mesela, okullarımızda yabancı dil dersleri olduğu halde; doğru dürüst kaç kişi yabancı bir dili bu yolla öğrenebilmiş? Bu konudaki yetersizlik ve sıkıntı Milli Eğitim Bakanlığından başlayarak, il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerine kadar bilinmiyor mu? Aynı şekilde, okul müdürler ve yabancı dil öğretmenleri buradaki çelişkiyi ve ‘göstermelik’ durumu fark etmiyorlar mı? Fark etmiyorlarsa ayrı bir kabahat. Fark edip de buna kalıcı bir çare bulma yoluna gidilmiyorsa ikinci bir hata yapılmış olmuyor mu? Eğitim meselesinin konuşulduğu her hangi bir üst düzey toplantıda bu mesele masaya yatırılıp, “Arkadaşlar, şu yabancı dil öğrenme ve öğretme konusunu bir halledelim” diyen bir yetkili çıkmıyor mu? Şimdiki durum, “göstermelik dil eğitimi’ni akla getirmiş olmaz mı?
Bir eğitimci, sosyal medya masasında okullardaki ‘proje’lerin’göstermelik’ olduğuna işaret edip şöyle demiş: “Allah’tan dileğim şu (...) projelerinin bir gün bitmesi. Göstermelik çalışmalar ve öğretmenlere idareciler tarafından yapılan mobbinglerden yıldık. Kardeşim bu işe merak olan varsa yapsın, yapmak istemeyene dayatma yapmak anlamsız. Proje yapıp övgü almaya bayılan birileri elbette bulunur. (...) meselesinden muzdarip bir sürü öğretmenle yazıştım. Maddi bir şeyler elde etmek için okul idaresinin öğretmenlere baskı yapmasını doğru bulmuyorum.” (@MetuBayar, 25 Nisan 2022)
Tartışmaya katılan bazı eğitimciler de şöyle değerlendirmeler yapmış: “Yıllardır bu proje olayını anlamam. Ben öğretmenim kardeşim proje uzmanı değilim ve yapmak da istemem. Görev tanımımda da yok üstelik. Ama bir şey söyledin mi meslektaştan bile destek görmüyorsun.”
“Okulda bunun için birbiriyle kavga eden öğretmen gördü bu gözler.”
Projelerin faydalı olduğunu söyleyenler de mutlaka vardır ve bu da mümkündür. Ancak esas itiraz edilmesi gereken nokta, proje ya da çalışmaların ‘göstermelik’ olmaktan ileri gitmemesinedir. Bir şey ya imkânlar ölçüsünde en iyi şekilde yapılır, ya da böyle bir imkân yoksa yapılmaz. Sadece, ‘İş olsun, torba dolsun. Gören iş yapıyorlar diye bilsin” diye yapılmaz. Kim bu anlayışın yer bulmasına fırsat veriyorsa yanlış yapıyor vesselam.