"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasetin dili değişir mi?

Faruk ÇAKIR
02 Şubat 2022, Çarşamba
Siyaset dünyasının dilinin iyice kirlendiği, konuşmaların kırıcı olma sınırını çoktan geçtiğini herkes görüyor.

Buna ilâve olarak kırıcı beyanlara artık çocukların da alet edilmesi kamuoyunda şaşkınlığa sebep oldu. Her ne kadar iktidarı destekleyenler bu dili savunmaya çalışsa da içten içe itiraz ettikleri de hissediliyor. Geçen gün bir çocuğun, cumhurbaşkanının bulunduğu otobüsün üzerine çıkartılıp muhalif siyasetçiler hakkında kem sözler söylemesi çok garip karşılandı. İktidarı destekleyen isimlerden biri, bu tavrı ‘bir çuval inciri berbat etmeye’ benzetip kınadı. Keşke büyük ekseriyet, bütün insaf ehli bu ve benzeri ‘kötü dilli muhalefete’ itiraz etmiş olsa. Belki o zaman siyasetçiler yaptıkları hatanın farkına varacaklar...

Esasında ‘kötü dil’in terk edilmesi için iyi bir fırsat var. “Mübarek üç aylar” başladı ve bu günler kavgaların, kırıcı konuşmaların ve çirkin muhalefetin sonunu getirebilir. Elbette bu sadece temenniden ibaret kalmamalı. Recep, Şaban ve nihayetinde Ramazan ve ömrü olanların göreceği üzere önümüzde bayram günleri var. Hele hele bu günler seçim havasında geçip de siyasî tartışmalar kırıcı hale gelirse milletin bu mübarek günlerden istifadesi de çok az olur ya da hiç olmaz.

Oysa Türkiye’nin ve tabiî ki siyasetçilerin sükunete ihtiyacı vardır. “Konuşmam nereye gider? Ne getirir, ne götürür?” şeklinde tartılmadan sarf edilen siyasi sözler kısa dönem için siyasetçiye fayda gibi görünse de uzun dönemde kesinlikle fayda vermez. Siyasî havanın gerilmesi Türkiye’de siyaset yapan herkes için zararlıdır. Hem siyasetçiler niçin bir adım sonrasını dahi düşünmez halde sözler sarf ederler? Tam aksine, on, hatta yüz adım sonrasının düşünülmesi icap etmez mi? Gerek TV ekranlarında ve gerekse parti toplantılarında sarf edilen sözlerden sonra samimî olarak bir çatı altında toplanılabilir mi? Türkiye’nin onlarca ve belki de yüzlerce meselesini ‘kavga dili’ kullanarak çözülebilir mi? 

Siyasetçilerin önünde çözmesi gereken önemli meselelerden biri ‘hukuk devletini tesis etmek’ değil mi? Bunun bir yolu da ‘eskisini aratmayacak yeni bir anayasa’dan geçmez mi? Ya da millet menfaatine bir eğitim sistemi için çok ellerin bir araya gelmesi ve bu ağır yükü sırtlanması icap etmez mi? Neredeyse birbirlerinin selâmını alamayacak seviyede ‘siyasî kavga’ya tutuşan partiler, liderler ve onların ekipleri nasıl olup da aynı masa etrafında toplanıp devasa problemlere çare bulacaklar?

Sivil toplum kuruluşlarına da bu konuda büyük vazife düşer. Hem topluma hem de siyasetçilere düzenli aralıklarla çağrılar yapılıp ‘temiz dil’ hatırlatması yapılabilir. Bu ikazlar düzenli şekilde yapılırsa bir konuşmada olmazsa bir başkasında mutlaka tesirleri görülür. Birbirini seven, birbirinin yardımına koşan bir cemiyet için de ‘temiz dil’ şart değil mi? Hangi cemiyet, kavga ederek bir arada durabilmiştir?

Dikkate alıp almayacaklarını bilemeyiz, ancak bu hususta Diyanet camiasına da önemli bir vazife düşer. Belki de ayda bir defa vaazlarda ve hutbelerde bu meseleler gündeme taşınmalı ve vatandan elbette ‘tatlı dil’ ile ikaz edilmelidir. 

Böyle bir kampanya açılırsa muhtemeldir ki bunun siyaset sahasına da yansıması olacaktır. İnşallah ‘mübarek üç aylar’ bu niyetle değerlendirilir ve Türkiye ‘kırıcı dil tuzağı’na düşmez...

Okunma Sayısı: 1144
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    2.2.2022 15:43:34

    Allah razı olsun Faruk Ağabeyim.. Siyasetteki bu kirli dilin temizlenmesi duasıyla..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı