Son dönemde yaşananlar sizin de dikkatinizi çekiyor mu? Bir huzursuzluk başladı. Korkular pompalanıyor, ciddî bir karmaşa ve belirsizlik var.
Komünizmin ve alt dalı olarak ifade edilen sosyalizmin çöküşünden sonra aç gözlülerin dört elle sarıldığı kapitalist sistemin çatırtısı dünyanın her yerinden duyulmaya başladı.
Unutmayalım ki her çöküş birileri için hüznün, yenilginin, problemlerin ve belirsizliğin ana kaynağı iken kapitalizmin çöküşü, aslî yani İslâmî ve insanî sistemin yükselişi ve hayata geçirilmesi için bir fırsattır.
Farklı tanımlamaları olan gerçekte hırs ve sonsuz açlığın kapılarını aralayan kapitalist sistemde de yolun sonuna geldiğini söylemek için erken olmadığını düşünüyorum.
Başlarda komünist ve sosyalist rejimlerden daha iyi olduğu düşünülen Kapitalist sistemin savunucuları da oluşturdukları sistemleri çökmesin diye var güçleriyle koşuşturmaya başladı. Sosyalist ve komünist sistemin kurucularının sistemlerin çökmemesi için koşuşturdukları ve uğraştıkları gibi.
Çöken her sistem arkasında ciddî enkazlar bırakıyor, ama sistem ciddi yara aldığı ve iyi tedavi edilemediği için çöküş aşamasına gelmiş olan kapitalist sistem için artık dönülmez bir yola girildiği görülüyor.
Dünyanın en büyük, en güçlü, en zengin ülkeleri ordularını başka ülkelerde ve son dönemde de kendi ülkelerinin içinde sahaya sürerek kapitalizm adlı zengini daha zengin fakiri de daha fakir yapan fasit bir düzenin çöküşünü engelleyeceklerini düşünüyorlar galiba, ama nafile.
Şu an yapılması gereken şey İslâmî eğitimin ve İslâmî iktisat profesörlerinin çöken sisteminin yerini alması mukadder ve zorunlu olan yeni düzenin nasıl ikame edileceğini dillendirmek, düşündürmek, gece gündüz demeden çalışmak ve yaklaştığını yakînen hissettiğimiz o günlere hazırlık yapmaktır.
Dünyanın birçok yerinde küreselci çetelerin toplumları esir aldığı beşerî düzenlerin değişim ve dönüşüm zamanı gelmişse, bizlerin de hem şahıs hem ümmet olarak düzensizliğin, başıboşluğun yerine ikamet edilmesi gereken yeni düzenin inşa sürecinde en doğru yerde ve en doğru şekilde sürece hazır bulunmamız gerekmektedir çünkü kâinat boşluk kaldırmıyor.
Mevcut bataklıklar kurutulduktan sonra üzerine yeni temellerinin inşa edilmesi, aslî ve İslâmî manevî ve maddî birikimlerin esasları üzerine kurulacak olan yeni sistemin, yepyeni ışıl ışıl parlayan beşer fıtratına en uygun şekliyle ince ince nakış nakış işlenerek süslenip güçlendirilmesi ve acilen ihyası için yetkili, bilgili ve ilgili olan konunun muhataplarıyla zaman kaybetmeden el ele verip harekete geçmek en büyük sorumluluk ve zorunluluklardır.
“Düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah’a (azabından) korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Şüphesiz, Allah’ın rahmeti iyilik edenlere çok yakındır.” (Araf Suresi: 56)