Sağlıklı bir hayat yaşanabilmesinde, sağlıklı beslenmenin önemi, beslenme tarzımızdaki ekmeğin yeri, geniş insan kitlelerini yakından ilgilendiren temel problemdir.
Yaşam tarzımızın toplumun sağlığına yansıdığı, nesillerin sosyal ve ekonomik hayatlarında olumsuz etkileriyle, çeşitli hastalıkların artan oranlarda yayılmasına neden olduğundan, yaşayan ve gelecek nesillerin sağlıksız, dolayısıyla verimsiz olmaları kaçınılmazdır. Bunları yazmamıza neden olan, yakın zamanda yaşadığımız bir olaydır. Glutensiz ekmek tüketmemiz gerektiğinden, yaptığımız araştırmada, sağlıklı ekmeği bulamadığımızdan, Ankara Büyükşehir Halk Ekmeği fabrikasının ürettiği ekmeğe güvenebileceğimizi düşünerek sipariş verdik. İki gün sonra sevinerek, almaya gittik. Sevinçle eve döndüğümüzde, ambalajında yaptığımız inceleme sonucunda, büyük bir hayal kırıklığı yaşadık.
Ekmeğin kaplandığı selofan üzerinde büyüteçle çok zor okunabilen, renksiz zemine beyaz harflerle yazılmış küçük yazıları çözümlediğimizde, glutenden kaçarken kimyasal fırtınaya tutulduğumuzu hayretler içinde ve üzülerek gözlemledik. Sağlık problemlerine çözüm arayanların, dertlerine dert katacak olan uygulamanın, ambalaj üzerindeki bilgiler çerçevesinde açılımı yapıldığında, durumun vahameti netlik kazanacaktır.
Glutensiz ekmeğe büyük oranda un yerine buğday nişastası, patates unu, şeker, bitkisel margarin, kıvam arttırıcı (Ksantan Gam E415), HPMC- Hidroksi propil METİLSELÜLOZ E 464), kabartıcılar (Sodyum bikarbonat E450-E500), koruyucu (Kalsiyum propiyonat E282), antioksidan (Askorbik asit E300). Ekmek yapımında kullanılan nişasta “Sindirim sistemi hasarlarına yol açabilir. Kaynağı GDO’lu olduğundan dikkatli olunmalı ve mutlaka sakınılmalıdır. E415 Ksantan zamkı: yaygın kullanımı nedeniyle, genellikle günlük tüketimi de yüksektir. Yüksek miktarlarda gaza ve şişkinliğe neden olur. Bazı araştırmalarda ASTIM krizleri ve cilt reaksiyonlarını arttırdığı tespit edilmiştir. Türkiye’de organik etiketli ürünlerde dahi kullanımı serbesttir. Mutlaka sakınılmalıdır. E464 METİL SELÜLOZ: 1961’de kansere yol açtığının ispatlanması üzerine yasaklanmıştır. Ayrıca BÖBREK FONKSİYONU ve besin emiliminin azalması, şişkinlik, kabızlık, ishal gibi bağırsak problemlerine neden olur. AB’de emülgatör olarak kullanımı yasaklanmıştır. Mutlaka sakınılmalıdır. E300 Askorbik asit: glikozun bakteriyel fermantasyonuyla sentezlenerek elde edilir. Bu üretimde GDO’lu bakterilerin kullanımı yaygındır. Böbrek taşı, sindirim problemleri ve aşırı demir emilimi, ishale ve erkeklerde sperm azalmasına neden olduğu görülmüştür. Erkeklerin sperm miktarının her geçen gün azalması bu etkiyi doğrular niteliktedir. Bu yan etkilerinin yanı sıra GDO’lu olabileceği için mutlaka sakınılmalıdır.” (1) Ekmeği tüketenlerden bir kısmı DİYABET hastası olabileceğinden, karıştırılan şekerin zararlı olabileceği de göz önünde bulundurularak hazırlanması da ayrıca önem taşımaktadır.
Besin değerini yitiren, kimyasal katkı maddelerinden sentezlenmiş ekmeğin, maddî olduğu kadar manevî değeri de ortadan kaldırılmıştır. Kutsallığı boşaltılmış PROFAN EKMEK diyebileceğimiz bu karışımın tüketilmesine, insan sağlığına değer verdiklerine inandığımız halk ekmeği üreten belediyelerimizin diğer ekmek fırınlarına da etkili ve sürekli kontrollerin aralıksız devam ettirilmesi, insanlarımızın sağlığı açısından olduğu kadar, ülke ekonomisine de büyük katkı sağlayacaktır. Ekmeğin gramaj ve fiyatının kontrol edilmesi, problemin çözümünde yeterli olmadığı, ekmeğin gıda teknolojisi yönünden değerlendirilmesi düşüncesinden hareketle sağlıklı ekmeğe kavuşabileceğimiz ümidini canlı tutarak bekleyeceğiz.
SAĞLICAKLA KALIN.
b
1- Kemal ÖZER, Yediğimizin İçinde N(E) Var?, s.92, Hayykitap 2013