"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hastalar Risalesi'ni Anlamaya Doğru: Sekizinci Deva

Feyzullah ERGÜN
26 Kasım 2022, Cumartesi
“Ey ahiretini düşünen hasta! Hastalık sabun gibi, günahların kirlerini yıkar, temizler. Hastalıklar keffaretüzzzünup olduğu hadis-i sahihle sabittir.

Hem hadiste vardır ki: “Ermiş ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşer; imanlı bir hastanın titremesi de öyle günahları silker.”

Günah kirleriyle kararan kalbin derinliklerinde, ruh ve maneviyat dünyasında insanı yaşam boyu sıkıntı, üzüntü ve bunalımlara sürükleyen hastalıklara neden olabilmektedir. Çıkış ve kurtuluş yolları bulunmayan, depresyonlu yaşam çıkmazlarında perişan ederek, ebedî hayat yolculuğunu da geri dönüşü olmayan uçurumlara doğru yönlendirir. Bu hazin tükenişin önüne geçip, sağlıklı ve huzurlu sırat-ı müstakim yoluna dönüşü sağlayabilecek ve gaflet uykusundan uyandırıp, günah kirlerinden arındıracak, hastalık ve musibet sıkıntılarıdır. Kalbin iç aleminde biriken günah lekelerini, tevbe ve istiğfar ile birlikte yıkayan hastalıklar, sabun hükmündedir. İmanlı hastalara tanınan, günahlardan arınma güzelliği, ilahî kurtuluşun müjdesi olabilecek bir HEDİYE-İ RAHMAN’DIR.

Ebedî hayat yolunda, en sıkıntılı ve daimî olan hastalıklar, günahlarla kararan kalp, ruh ve vicdanların sızladığı elemlerdir. Günahların korkunç ve çok hazin sonucundan kurtuluşun çarelerinden birisi de, hastalıklara karşı sabır, şükür, tevekkül ve istiğfar reçetesinin uygulanmasıdır. Bu reçetenin uygulanmasıyla, vücuda giriş yapan veya enfeksiyon şeklinde bulaşan geçici bir hastalık, elim ve hazin günahlarla yüklü manevî hastalıkların şifa ile sonlandırılacağı müjdelenmektedir. Bu arada, çaresiz ve dehşetli bir hastalıktan yani imansızlık hastalığının, idam-ı ebedî felaketine neden olduğu en büyük hüsran tablosundan söz edilmektedir. Esas feryad edilecek hastalık, İNANÇSIZLIK VİRÜSÜNÜN kalbin derinliğindeki iman çekirdeğine sızarak, bu hastalığın geniş kitlelere yayılarak, pandemiye dönüşmesidir. Allah’a iman ile alakasını kesenin kalp, ruh ve beynine yerleşen manevî yara ve hastalıklar, vücudun etkilendiği en ağır hastalık tablolarından, milyon defa daha fazla, elem ve ızdıraplara neden olacaktır. Psikolojik denge korkularla bozulduğundan, ölüm hadisesini ebedî yok oluş nedeni olarak düşündüğünden, bütün sevdiklerinden ayıran fizyolojik bir tükenişin, perişan eden ruhsal bir depremi niteliğinde hisseder. İnançsızlık elem ve yangını, ancak İMAN NURUYLA söndürülerek huzur, şifa ve kurtuluşa kavuşulabilir.

Musibet ve hastalıklardan gelen elemlerin, imandan kaynaklanan manevî güçlenmenin etkisiyle hafifleyeceği, hatta sabır, şükür, tevekkül ve rıza hallerinin verdiği ruhanî bir sürurla dolu bir arınmanın hafifliğini ruh aleminde yaşatacak, sevap ve kazanç hanesine bir kurtuluş vesilesi olarak kaydedilecektir. Aklı ve kalbi nur-u imanla dolu olan insanın, hastalık hallerinde, imanın derecesine göre, maddî hastalıkları manevî huzur, şifa ve lezzet duyguları bırakarak ve ibret alınarak unutulur. Allah’ı tanımayan bir kişinin, yaşayacağı hastalık halleriyle birlikte, dünya dolusu belâlarla uğraşmak zorunda kaldıktan sonra, en büyük yıkılışa uğrayacaktır.

Zamanımızdaki manevî hastalıkların şifa kaynağı olan, İMAN İLACINI bulmanın en kısa yolu, vücudun maddî hastalığının yırttığı gaflet perdesinin altında gösterilen, acz ve zaaf kapısından, KUDRET ve RAHMETİN kaynağına ulaşabilmektir. Karşılaşılan hastalıklardan pozitif sonuçlar çıkarmak amacıyla: “Karşılaştığımız güçlükler, yeni şeyler öğrenip gelişmemizi, olumsuz düşünceleri terk etmemizi, daha affedici ve anlayışlı olmamızı sağlayabilir. Olaya böyle yaklaşmanız, yaşadığınız güçlüklerin yolunuzu kesen engeller olmaktan çıkıp, üzerine basarak tırmanabileceğiniz ve yükselebileceğiniz destekler haline gelmesini sağlar. Bu hastalığı EŞSİZ BİR UYANIŞ FIRSATI olarak değerlendirmeliyiz. Bu yolla hastalıklar, kendimizi bulma ve tanıma fırsatı veren birer armağan haline gelir.” (1)

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar:

1) Debbıe SHAPIRO, Zihin Gücüyle İyileşme, s.62 Yakamoz Yayınları 2010

Okunma Sayısı: 2211
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı