Türkiye'nin zorlu yıllarında siyaset yapan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 28 Şubat sürecine kadar genellikle hukuk ve demokrasinin yanında yer aldı.
Zaman'dan İsa Yazar'ın haberine göre Demirel, Başbakan ve Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemlerde yeğenlerinin isminin karıştığı yolsuzluk olaylarıyla gündeme geldi ancak onların yargılanmalarına müdahale etmedi.
İlk olay 1975'te başbakanlığı döneminde yaşandı. Yeğeni Yahya Demirel'in adı hayali ihracata karıştı. Yeğen Demirel'in, suntaları mobilya diye ihraç ettiği ve devletten milyonlarca lira haksız vergi iadesi aldığı ortaya çıktı. Merhum Cumhurbaşkanı'nın bir diğer kardeşi Şevket Demirel'in oğlu Yahya Murat Demirel'in adı da 90'lı yıllarda banka boşaltma iddiasına karıştı.
İki yeğeninin isminin karıştığı olayların birinde başbakan, birinde ise cumhurbaşkanı olan Demirel, adli süreçlere hiç müdahale etmedi. Her iki isim de yargılandı ve ceza aldı.
17-25 Aralık sürecinde isimleri yolsuzluğa karışan siyasetçi yakınlarını kurtarmak için yargının hallaç pamuğu gibi atılıp, yargılamanın her aşamasına müdahale edildiği dikkate alındığında Demirel'in tavrı daha da önemli hale geliyor.