Emekli Kurmay Albay ve Esenyurt Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğr. Üyesi Yrd. Doç Dr. Savaş Biçer, Amerika’nın Sesi’ne bu konuda değerlendirmelerde bulundu. İran sınırında da Irak sınırında da sınır hattı çizilirken tepelerin zirve noktalarından, su bölümü çizgilerinden geçirilerek yapılmış olduğunu belirten Yrd. Doç Dr. Savaş Biçer, kayalık alanlarda, hudut taşları ile belirlenmiş olan sınırın çok büyük bir bölümünde, dik ve sarp bölgeler olması sebebiyle, bir hudut taşından diğerini görme imkanı bile bulunmadığını kaydetti. Biçer, özellikle İran, Irak, Suriye üçlü sınırının olduğu ve hemen güneyinde de Kandil Dağı’nın bulunduğu bölgede sınırın çok sarp olduğunu ve teröristlerin çok yoğun olarak bu alanları kullandıklarını kaydetti. Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin söz konusu sınır hattına duvar örülmesi konusunda bir başvurusunun, talebinin olduğunu düşünmediğini ifade eden Savaş Biçer, siyasî iradenin tamamen bir tedbir olarak mahalli idarelerle, yerel yönetimlerle veya bölge valilikleri ile görüşerek almayı düşündü