10 yıl önce 31 Mayıs 2010’da Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara Gemisi’nde İsrail tarafından saldırıya uğrayarak şehit edilenlerin kanı yerde kaldı.
31 Mayıs 2010’da İsrail tarafından abluka altında tutulan Gazze şeridine insani yardım ulaştırmak isteyen Gazze’ye Özgürlük Filosu uluslar arası sularda İsrail askerleri tarafından saldırıya uğramış, filonun amiral gemisi Mavi Marmara’da bulunan 10 yardım gönüllüsü bu saldırıda öldürülmüştü. Gazze’ye Özgürlük Filosu, yardım gönüllülerini taşıyan Mavi Marmara gemisiyle birlikte, Sfendoni, Challenger I, Eleftheri Mesogios, Gazze I ve Defne Y gemilerinden oluşuyordu. Saldırıda, Furkan Doğan, İbrahim Bilgen, Cevdet Kılıçlar, Çetin Topçuoğlu, Necdet Yıldırım, Cengiz Songür, Cengiz Akyüz, Ali Haydar Bengi, Fahri Yaldız ve Uğur Süleyman Söylemez isimli yardım gönüllüleri vefat etmiş, 56 aktivist de ağır yaralanmıştı. Filo İsrail tarafından ele geçirildikten sonra yardım gönüllüleri İsrail tarafından alıkonulmuş ve kötü muamele görmüştü.
Failler hakkındaki dava düşürüldü
Katliâmın sorumlusu olarak gösterilen dönemin Genelkurmay Başkanı Gabi Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Elizer Marom, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu Avishai Levi ve İstihbarat Başkanı Amos Yadlin hakkında Türkiye’de açılan dâvâ Türkiye ile İsrail arasında yapılan anlaşmanın ardından 2016’da düşürüldü. Mahkeme heyeti, Türkiye’nin söz konusu anlaşmayla egemenlik haklarından feragat ederek dâvânın düşürülmesine hükmetti. Los Angeles’te dönemin İsrail başbakanı Ehud Barak hakkında açılan dâvâ ise yine bu anlaşma gerekçe gösterilerek ortadan kaldırıldı. Mavi Marmara sanıklarından Gabi Ashkenazi, geçtiğimiz haftalarda İsrail Dışişleri Bakanı oldu.
Tazminat değil hukukî süreç işlemeliydi
2016 yılı, iki devlet açısından olduğu gibi, aile veya yakınlarını uluslar arası sularda İsrail kurşunuyla ölenler için normalleşmenin başlangıcı sayılamadı. Ölen 10 ve yaralanan onlarca gönüllünün yakınlarının isteği tazminat değil hukuki sürecin işlemesiydi. İsrail saldırısında vefat eden Cengiz Akyüz’ün oğlu Furkan Akyüz, Sputnik’le yaptığı söyleşide yaşadıkları süreci “İsrail yaptığı zulmün üstünü kapatmayı seven bir devlet. Bunu parayla, zorbalıkla veya lobi gücüyle yapar. Türkiye’ye, şehit ailelerine, İHH vakfına da birçok kez para teklifinde bulundular. Yani İsrail, konuyu el altından kapatmak istedi. Ama biz Türkiye’den çıkan karara kadar Mavi Marmara davasının arkasında olduğumuzu ve İsrail’in parasını istemediğimizi kararlılıkla ifade ettik” diye özetledi.