Türk milletinin varlık yokluk mücadelesi verdiği Birinci Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı yıllarında özellikle Doğu Anadolu’da gösterdiği kahramanlıklar dolayısıyla “Şark Fatihi” unvanıyla anılan asker ve devlet adamı Kâzım Karabekir, ölümünün 72. yılında anılıyor.
23 Temmuz 1882’de İstanbul’da doğup Kuleli Askerî İdadisi’nde öğrenim gören Karabekir, 1902’de Harbiye Mektebi’ni bitirdi. 1905’te de Erkân-ı Harbiye’den yüzbaşı rütbesiyle mezun olan Karabekir, bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Rumeli’de teşkilatlanmasında önemli rol oynadı. Kâzım Karabekir, Kurtuluş Savaşı boyunca Doğu Cephesi komutanlığı yaptı. 15 Kasım 1920’de Ermeni ordusunu büyük bir bozguna uğratan Karabekir, Rus Sovyet Sosyalist Federe Cumhuriyeti’yle de Kars Antlaşması görüşmelerini yürüttü. Daha sonra I. Ordu Müfettişliğine tayin edilen Karabekir, 1923’te İstanbul milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi. 26 Ocak 1948’de Ankara’da vefat eden Kâzım Karabekir, önce Hava Şehitleri Mezarlığı’na defnedildi, ardından 30 Ağustos 1988’de Atatürk Orman Çiftliği’nde oluşturulan Devlet Mezarlığı’na nakledildi. Karabekir, hatıratını 17 eser olarak kaleme aldı.
Şark Fatihi ve yetimler babası olarak anılıyor
Karabekir’in kızı Timsal Karabekir de babasının çok yönlü bir kişiliği olduğunu, askerlik kariyerine bakıldığında hiç yenilgi görmemiş, çok başarılı bir asker olduğunu belirtti. Karabekir’in doğudaki savaş sonrası yetim kalan 6 binden fazla çocuğa şefkatli bir baba olduğunu dile getiren Timsal Karabekir, “O çocukları hayata kazandırması çok önemli bir hizmettir. Kâzım Karabekir herkese idol olması gereken bir karakterdir. Sözünden dönmeyen, vatansever ve asla yılmayan bir kişiydi. Çok yönlü kişiliği ile de öne çıkıyor. Bir bakıyorsunuz marşlar yazmış, bir bakıyorsunuz büyük bir kütüphanesi var. Çok okuyan bir kişiydi. Eğitime çok önem veriyordu. ‘Şark Fatihi’ ve ‘Yetimler Babası’ olarak anılıyor.” diye konuştu.