"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devlet başkanından hesap soran kadın

Halil ELİTOK
03 Nisan 2021, Cumartesi
Devlet Başkanı olmak demek, o topraklarda yaşayan bütün insanların hak ve hukukunu korumak demektir.

Kim olursa olsun, insan farkı gözetmeden hak ve hukuklarını görüp gözetmek demektir. Bu konuda örnek teşkil edecek bir Asr-ı Saadet örneğini vermek istiyorum. Şöyle bir soru akla gelebilir. Günümüzde Hz. Ömer mi var?

Günümüzde Hz. Ömer yok, ama onun görevini ifa eden devlet başkanları var.

Hazreti Ömer (ra) halifeliği zamanında, gece uyumaz Medine-i Münevvere’nin varoşlarında kapı kapı dolaşırdı. Kimin ne derdi var, ne sıkıntısı var ise dinler yardımcı olurdu. Yine bir gece dolaşırken bir kapının önünden geçtiği esnada bir evden ağlama sesleri yükseldiğini duydu. Kapıyı vurdu. Yaşlı bir kadın gözlerini silerek açtı kapıyı. Hazreti Ömer, yaşlı kadına neden ağladığını sordu. 

Yaşlı kadın: “Gördüğün gibi, durumum hiç iyi değil. Allah’ın huzuruna vardığımda Halife Ömer’in yakasından yapışacağım” dedi.

Hazreti Ömer: “Niçin?” diye sordu kadına. 

Kadın: “Çünkü Rasulullah (asm): “Hepiniz çobansınız. İdarenizde bulunan kimselerden mesulsünüz” buyurdu. Bak, Hattab oğlu Ömer hatırımızı, halimizi, fakirliğimizi sormuyor” dedi.

Hazreti Ömer’in gözleri dolmaya başladı: “Bedduâ etmeyin. Belki Ömer’in sizi sormaya fırsatı olmamıştır.”

“Soramıyorsa, fırsat bulamıyorsa niçin Mü’minlerin emiri oldu?” dedi kadın.

Hz. Ömer: “Size 25 dinar versem, hakkınızı Hattab oğluna helâl edeceğinize dair bir belge imzalar mısınız?”

“Ederim ve imzalarım da, size ne bundan?”

Hz. Ömer: “Olsun. Siz Helâl edin. Ömer’in yükü ağırdır zaten” dedi Hazreti Ömer.

O sıra da Hz. Ali ve Hz. Abdullah bin İbn-i Mesud (ra) geldiler. “Selâmünaleyküm ey Mü’minlerin emiri” deyince kadın ellerini başına vurmaya başladı. Anlamıştı, bu konuştuğu kişi Ömer’in kendisiydi.

“Eyvah!” dedi kadın, “Sen Ömer miydin? Peki Niçin bana söylemedin?”

“Boş ver Ömer’i, Siz önceki gibi mi düşünüyorsunuz? Yani 25 dinarı verirsem Ömer’i affedecek misiniz? Mahşer gününde Ömer’in yakasına yapışmayacak mısınız? Bunu imza altına aldığımızda imza eder misiniz?

Bu durumda yaşlı kadın başı önünde: “Sen mü’minlerin emirisin. Ben nasıl sana hakkımı helâl etmem. Allah’ın huzurunda nasıl yakana yapışırım” dedi ve imzayı attı.

Hz. Ömer, yanlarında bulunan Hz. Ali ve Hz. Abdullah İbn-i Mesud’a da attırdı. Çünkü Onlarda buna şahitlik etmişlerdi.

Rabbim! Sorumlulara sorumluluklarını idrak ettirsin! Âmin…

Okunma Sayısı: 3310
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa coban

    3.4.2021 20:32:27

    Hey gidi gunler hey.nerde boyle devlet başkanlari.sivil muhalefet ve insan haklari 1400 sene once bugunden ileriymiş

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı