Her bitişte bir başlangıç olduğunu fark edenlerden olduğumuz için ne kadar şanslıyız elhamdulillah.
Bir yılın vedası bir başka yılın başlangıcı, bir ömrün bitimi aynı zamanda bir başka ömrün merhaba’sı...
Okuma haftasıydı bu hafta adeta, çok güzel okumaklar yaptırdı Cenab-ı Hak bana.
Bir başlangıç’ımı haber vermek için kıpır kıpır ve heyecanlı seslerle konuştuğumuz bir kardeşim, ertesi gün babasını dar-ı bekaya uğurladı.
Ölüm bir bitiş değilse de abimiz için, bunu bilmek bizim duygusallaşmalarımızı önleyemedi tabi ki.
Haydar Abi’nin eşyalarının arasından çıkan vasiyet, orada yazan satırlar, cümlelerde seçilen kelimelerdeki ulvilik nasıl bizi duygulandırmayacaktı ki. “Görüşmek üzere”ydi tabi ki, aksi hiç mümkün müydü sanki?
Öyle de güzel bir hakikate gönül vermişiz ki, ama üzülemiyoruz bile lezzetleri acılaştıran ölüme. Elbette insanız kalp hüzünlenip göz yaşarıyor illaki. Fakat tesellimiz büyük, istinadımız iman-ı billah, istimdadımız iman-ı bil ahiret.
Nişanlanmak ve ölmek zıt şeyler gibi... Aslında ikisi de hem bitiş hem başlangıç oldular. Kötü bir şeyin bitimi değiller elbet, ama inşallah iyi şeylerin başlangıcıdırlar.
Ölüm dünya hayatının, nikâh bekârlığın sonu belki, ama elveda’sı değiller her şeyin.
Bu bitişler ve bu başlangıçlar duâ isterler her şeyden önce. Doğru duâlar edebilmeyi, doğru duâların muhatabı olabilmeyi, doğru duâlara muhatap olabilmeyi Cenab-ı Hak nasip etsin. Gidişlerimiz, adımlarımız hayra olsun. Rabbim muhafaza etsin bizleri inşallah.