"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bazen felâketten de saadet doğar

Hüseyin GÜLTEKİN
26 Aralık 2022, Pazartesi
Bu iktidarın başta demokrasi, adalet alanlarındaki uygulamaları olmak üzere hemen her alandaki yanlış politikaları neticesinde farkına varmadığımız bir gerçek var ki; o da ana muhalefet partisinin ülkenin hayrına olan müsbet manadaki değişimi olsa gerek.

Belki de iktidarın her fırsatta dinî değerleri nazarlara vererek yaptığı konuşmalarla beraber, kudsî değerlerle örtüşmeyen uygulamalarının sonucunda toplumun bu duruma reaksiyonunu dikkate alarak malum parti belki de ilk defa müsbet bir duruş tercih etmeye ihtiyaç hissetti.

Bu partinin gecikmeli de olsa geçmişte yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf ederek, muhafazakâr kesimlerden özür dileyerek helalleşme talebinde bulunması, toplumun huzuru ve ülkemizin geleceği açısından hayra alamet bir tavır değil mi?

Yıllarca demokrasiyi, adaleti rafa kaldırarak; keyfî ve hukuk dışı uygulamalarla tek parti, tek adam ucube rejimleriyle ülkemiz idaresini ellerinde bulunduran; reva gördüğü baskılarla ve tacizlerle milleti canından bezdiren bir partinin geç de olsa şimdi dönüp: “Parlementosuz, tek adam ile ülke yönetilemez. Bu ucube yönetim hak-hukuk tanımaz, keyfî ve otoriter bir yönetimdir. Bunun için parlamenter sistemi getirmemiz lazım.” diyerek geçmişte yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf eden bu partinin bu müsbet adımlarını takdir etmek gerekmez mi?

Böyle yapmayıp, geçmişte yaptıklarına kaldıkları yerden devam etselerdi… Yani: “Madem şimdiki iktidar partisi bizim yıllar önce uyguladığımız tek adam sistemine sahip çıkıp ülkeyi o şekilde idare ediyor; biz de her türlü sıkıntıya, kaosa rağmen bu iktidar ile ortaklaşa tek adam sistemiyle ülkemizi beraber idare edelim.” deseydi halimiz ne olurdu?

Yine bu partinin geçmişte kendileri gibi düşünmeyen insanlara “gerici, mürteci” diyerek hakaretlerde bulunduklarına karşılık: “Madem mevcut iktidar da kendisine kayıtsız şartsız itaat etmeyen, muhalif gördüğü hemen herkesi terörist olarak damgalamakta bir beis görmüyor. Biz de şimdi, geçmişte yaptığımız gibi yine insanları ayrıştırarak, ötekileştirerek iktidara gelmeye çalışalım.” deseydi ülkemizin hali ne olurdu?     

Yine: “Bizim geçmişte yaptığımız hak hukuk ihlâllerinin benzerini bu iktidar yaptığına göre; biz de eskisi gibi suçlu-suçsuz ayırımı yapmadan bize muhalif olan insanları hapishanelere dolduracağız.” deseler gerçekten halimiz ne olur acaba?

“Hoşlanmadığınız bir şey hakkınızda iyi olabilir.” prensibi çerçevesinde, olup bitenlere baktığımızda mevcut iktidarın sebep olduğu yanlışlardan ders çıkaran ana muhalefet partisinin; müsbet adımlar atmasında bir yönüyle iktidar partisinin payının da olduğunu unutmamak gerekir.

Öyle ya: “Bazen şer gibi görünende hayır, hayır gibi görünen şeylerden de şer olabilir.” “Mevlam görelim neyler; n’eylerse güzel eyler.” deyip her halükârda ümitvar olmaya devam etmeliyiz.

Okunma Sayısı: 1936
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı