"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaz Aşkı

İrfan Süleymanoğlu
03 Ağustos 2019, Cumartesi
Gel! Şu hercâî çiçekleriyle; kabiliyeti ibadetine matuf şu çiçeğin tezyinatına bak!

Cemâle meftun her gözün, şevke tâbi her âşığın ilgisini çekmek için arz-ı endam etmekte. Kahverengiye çalan koyu turuncudan pembe ve eflâtuna kadar renklerinin göz alıcılığındaki cümbüşüyle her halükârda ilgileri üstünde topluyor. O rengârenkler içindeki birkaç kelebeği görüyor musun? Güzel kaftanlarıyla bir şenlikteymişçesine coşkuyla dans edip oynaşmaktalar. Çiçek özleriyle haşir neşir birkaç bal arısı geç kalmamacasına, vazifeperver bir şekilde ciddiyetle konup kalkmakta çiçeklerin üzerine. Dakikalardır müşahitlik ettiğin halet, ruhunda bir cazibe doğurdu değil mi? İşte şu tezyinat şu anda sana ikram ve ihsan edildi bir Müzeyyin tarafından. Kuşluk vaktinin yaz sıcağına dâvetiye çıkardığı şu vakitte bir grup çiçek boyutunda sergilenen tezyinatın farkında olmak, bir Müzeyyin’in şuûnuna, kabiliyetine, kudretine, kemâline raptetmeli seni.

Zaman ikindiden akşama dönerken denizin ufkunda zevale yeltenen güneşin turuncuya çalan renklerine bak! Ufuktaki gri turuncu ve gittikçe kızıla kaçan renkleri temaşa et! Muhteşem boyalarla tablolaşan ufukta bu kez Müzeyyin’in muhteşem sıbgasına, daha doğrusu ressamlığına dair şuûnunu hissetmek istemez misin? Saklama! “Ya Müzeyyin!” de. İçinden coşarak diline akseden “Ey Arz ve semâvât ve sekenesini lâyık ve yaraşır ve yakışır zinetlerle donatıp bezeten Rabb-i Cemil” nidâsını engelleme. Denizin ufkunda siyaha boyanan kızıllığı seyrederken Müzeyyin’e aşkını ilân etmek gelmiyor mu içinden? Daha nice süslü güzellikleri ülfetle perdeleme. Alışkanlıkarının peçesini biraz arala! Bak! Vechine yönel ve “Ya Müzeyyine’l-Kulub! Kalbimi iman ve Kur’ân’ın nuruyla tezyin eyle, ben seni aşk ile seviyorum de… Saklama!...

Bir aşk aramıyor muydun? İşte sana aşk... Bir yaz aşkı... Bu yaz, aşkın Müzeyyin… Her yaz değiştirebilirsin bu aşkı. Bu yaz Müzeyyin’e âşık olursun, gelecek yaz Cemîl’e. Hatta kışın soğuk mevsiminde Celîl’e de âşık olabilirsin, Hatta Mümît’e de... Çünkü Cemîlde celîl, celîlde cemâl çok cezbedicidir. Seni bizzat sevilme makamındaki Kemâl’e ulaştırır. Baharda Muhyî’ye de âşık olabilirsin... Sevildiğini sonuna kadar hissedip Vedûd’e de... Hatta aylık, haftalık, günlük, saatlik ve hatta anlık aşkların da olabilir. Zaman, zemin ve halet-i ruhiyene göre hercâî, rengârenk aşklar senin olur. Bu aşklar senin bildiğin, değiştirildikçe nefret doğuran aşklardan da değil hem. Bu aşklar ayrılık biriktirmez. Bu aşklar değiştirildikçe Maşukuna bir renk daha, bir boyut daha, bir bilinç daha, bir makam daha yaklaştırır seni. Çünkü bu aşklar İlâhî Maşukun Esma ve Sıfat boyutunda şuûnuna ve zatına ulaşma vasıtasıdır.

Unutma! Sen kâinatın en cami meyvesi olduğun için kâinatı istilâ edecek bir muhabbet o meyvenin çekirdeği olan kalbinde derc edilmiştir. İşte şöyle nihayetsiz bir muhabbete lâyık olacak nihayetsiz bir kemâl sahibi olabilir. 

Okunma Sayısı: 1346
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı