Parlamenter sisteme dönüş hedefiyle güçbirliği yapan 6 partinin lideri 12-28 Şubat, 27 Mart, 24 Nisan, 29 Mayıs ve 3 Temmuz buluşmalarının ardından 21 Ağustos’ta bir kez daha bir araya geldi.
Böylece her biri ayrı bir partinin ev sahipliğiyle gerçekleşen buluşmalarda birinci tur, 7 aylık bir süreçte tamamlanmış oldu.
Son buluşmanın ardından yapılan açıklamada kararlılık ve ümit vurguları öne çıktı.
“Seçim öncesi, seçim dönemi, seçim günü. seçim sonrası olmak üzere önümüzdeki tüm süreçlerde istişareye önem veren anlayışımızla birlikte yol yürümeye devam etme kararlılığımızın tekrar altını çiziyoruz” denildi.
“Ülkemizi her alanda içine sürüklendiği krizlerden düzlüğe çıkarana ve her bir insanın rahat bir nefes alacağı günleri kurana dek mücadele ve işbirliğimiz devam edecek; kararlılığımız asla sarsılmayacak” mesajı verildi.
Siyasî iktidarın, ortaklarının, varlıklarını iktidarın varlığına adamış medyanın tüm siyaset mühendisliklerine, çabalarına, hakaret, isnat ve iftiralarına, yoğunlaşan baskı ve şiddet uygulamalarına rağmen işbirliği kararlılığının güçlenerek devamı elbette çok önemli.
“Milletimiz müsterih olsun; bu karanlık günlerin bitmesine çok az kaldı” mesajı da.
Ama bir önceki açıklamada yer alan “Bir an önce sandık milletimizin önüne konulmalı” çağrısının bu defa yapılmaması önemli bir eksiklik olarak dikkat çekti. “Çok az kaldı” deniliyor da, neye göre “çok az?” 2023 Haziran’ının son haftasına göre on, ondan bir veya buçuk ay öncesine göre dokuz veya sekiz buçuk ay. Her ayı, her haftası, her günü, her saati kaybettiren bir süreçte hiçbiri çok az değil.
Ve bu hukuksuz, sorumsuz, denetimsiz iktidarın işbaşında kalmaya devam ettiği sürece yapacaklarının zarar ve tahribat bilançosunu daha da ağırlaştıracağı bilinmiyor mu?
Keza bu durumun, seçimle gerçekleşeceğine kesin gözüyle bakılan iktidar değişikliği sonrasında yönetimi devralacak kadroların işini daha da zorlaştıracağı, bir vakıa değil mi?
Onun için, 6’lı masanın “bir an önce sandık” konusunu ortak ve güçlü bir irade ve kararlılıkla takipten asla vazgeçmemesi gerekir.
Hele seçim geciktikçe ülkenin uğradığı kayıpların ve maruz kaldığı tahribatın daha da büyüdüğünün her geçen gün çok daha net şekilde görüldüğü bir ortam ve süreçte...