Ne kadar hızlı akıyor, değil mi?
Sabah başkaydık, akşam bir başka.
Haberler değişti, gündem değişti, telefonumuzun ekranı bile iki kez kırıldı.
Ama biz hâlâ yerimizde sayıyoruz.
Dünya bir bilgi kasırgasına dönüştü.
Her köşe başında bir akıl veren var.
Danışmanlar, mentorlar, uzmanlar…
Hepsi tek bir cümleyle hayatımızı değiştireceklerini söylüyor:
“Akşam bir saat ailenizle zaman geçirin.”
“Telefonunuzu bırakın.”
“Günde bir saat kitap okuyun.”
Ne tuhaf…
Sanki yeni bir keşifmiş gibi, yıllardır bildiğimiz şeyler, bize parlatılıp yeniden satılıyor.
İçinden çıktığımız aileye dönmek, elimize kitap almak, çocuğumuzla konuşmak...
Bu mu devrim?
İşte modern çağın en büyük yanılgısı burada:
Sadelik, sığlıkla karıştırılıyor.
Basit olan, öz olandır.
Ama öz, kolay değildir.
Ve ne yazık ki şimdi, kolay olanın üstüne “derinlik” etiketi yapıştırılıyor.
“Telefonunuzu bırakın” diyor danışman.
Ama o cümleyi söyledikten sonra, seni yine sosyal medyada takip etmeye çağırıyor.
“Günde bir saat kitap okuyun” diyor,
Ama hangi kitap? Neden o kitap? Okuduktan sonra ne değişecek?
O kısım eksik.
Çünkü mesele bu değil.
Mesele; insanların düşünme yetisini felç edecek kadar çok bilgiyle boğulması.
Mesele; yapması gerekeni zaten bilen insanların, artık hiçbir şeyi önemli bulmaması.
Yorgunluk değil bu.
Anlamsızlık hissi.
İşte bu yüzden, artık kimse yerinden kalkmıyor.
Kalksa bile yönünü bilmiyor.
Yapılacaklar listesi dolu, ama içi boş.
Öze dönüş…
Hep söylüyoruz. Ama o yol, bir danışmanın cümlesiyle bulunmaz.
Öz, ne yapılacağını söyleyenin değil, neden yapacağını bilenin meselesidir.
Ve bazı şeyler ne kadar basit görünse de, onları yapmak cesaret ister.
Çünkü insanın karşısına önce kendi çıkacaktır.
Yorgun, dağınık, alışmış haliyle…
Ve oradan kaçmak, telefondan kaçmaktan daha zordur.
Zaman hızlı evet…
Ama sen yavaşlayabilirsin.
Danışmanlar yavan cümleler kurarken, sen kendi derinliğini inşa edebilirsin.
O bir saatlik kitap okumayı, bir öze dönüş törenine çevirebilirsin.
Sadece başla. Kimseye sormadan, kimsenin izniyle değil.
Çünkü bazen asıl danışmanlık, sana ne yapacağını söylemek değil…
İçindeki sesi yeniden duyman için gürültüyü susturmaktır.
Plus: Bu yazı yapay zekâ destekli hazırlanmıştır.