"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adem-i merkeziyet ve özerklik

Kâzım GÜLEÇYÜZ
24 Temmuz 2025, Perşembe
Üstad Said Nursî, Prens Sabahaddin’in “adem-i merkeziyet” fikrinin tatbik edilebilmesi için çok zamana ihtiyaç olduğunu söylemişti. Bu muhaverenin üzerinden yüz, Osmanlı tarihe karışalı bir asır geçtiğine göre, o fikrin tatbik zamanı gelmiş olabilir mi?

Adem-i merkeziyet fikrinin çok dinli, çok dilli, çok milletli bir cihan devleti olan Osmanlı için geçerlilik taşıyan mahzurları, ulus devlet esasına göre kurulmuş bir üniter yapı olarak Türkiye Cumhuriyeti için de söz konusu olabilir mi? 

Vaktiyle Osmanlıda olduğu gibi, şu anda Türkiye’den kopup ayrı bir devlet kurmak isteyen unsurlar var mı? Osmanlı dağıldığında, topraklarında Türkiye dahil 17 ayrı devlet kurulmuş. Bugün böyle bir durum mevcut mu? 

Genel hatlarıyla baktığımızda yok. Ancak Osmanlıyı parçalamak üzere uygulamaya konulan Sevr planının 17 devlet ortaya çıkarmada başarılı olurken, iki maddede hedefine ulaşamadığını da göz ardı etmemek lâzım: Kürdistan ve Ermenistan. 

Ve şu anda bunları da tamama erdirmek için hâlâ ısrarla devam ettirilen birtakım çabalar var. 

Onun için, adem-i merkeziyet başlığı altında ifade edilebilecek birtakım projeleri gündeme getirirken, bilhassa bu iki hassas noktanın gözden kaçırılmaması gerekiyor. 

Gerçi artık Türkiye sınırları içerisinde hatırı sayılır bir Ermeni nüfusun varlığından söz edebilmek mümkün değil, ama “büyük Ermenistan” için bastıran güçlü bir Ermeni diasporası dünyanın her yerinde son derece aktif. Soykırım iddiaları, tazminat ve toprak talepleri bunun ifadesi. 

Bu art niyetli ve maksatlı iddiaları da geçersiz kılacak çözüm, Bediüzzaman’ın, “Şu milletin saadeti ve selâmeti Ermenilerle ittifak ve dost olmaya vabestedir [bağlıdır]. Fakat mütezellilâne [zillet içinde] dost olmak değil, belki izzet-i milliyeyi muhafaza ederek, musalâha elini uzatmaktır” ifadesinde. (Age., s. 245.) 

Kürt meselesi ise, bilhassa Kürt nüfusunun fazlalığı sebebiyle daha da hassas bir nitelik taşıyor. 

Bir tarafta devlete musallat olan ve tek adam rejimiyle daha da katmerli hale gelen müstebit zihniyetin akıl, vicdan ve hukuk dışı uygulamaları; diğer tarafta bunlara yönelik tepkileri istismar edip işi terör boyutuna taşıyan tahrikler, Kürt meselesini iyice kırılgan ve duyarlı bir hale getirmiş durumda. 

Böyle olunca, adem-i merkeziyet formülü için yüz sene önce geçerli olan sakıncalar, bu iki noktada hâlâ geçerliliğini koruyor dersek, yanlış olmaz.

Okunma Sayısı: 1114
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Avni Aladağ

    24.7.2025 14:54:34

    Her devrin şartları farklı.Bediüzzaman kendi dönemi için birtakım teşhis,tespit ve önerilerde bulunmuş ama bugün bambaşka bir dünyayla karşı karşıyayız.osmanlı diye geliştirilen çözümler en büyük felaketimiz olabilir...

  • Müjdat Bayar

    24.7.2025 08:08:54

    Çok hassas ve girift bir meseleye temas etmişsiniz. Her adımın dikkatli atılması gereken bir vetiredeyiz.

  • Yıldız Öztürk

    24.7.2025 05:02:20

    Zatendir ki abi ademi merkeziyeti hayata geçirmediğimiz için Ermeniler diaspora yapıyor.Avrupa birliğinden uzaklaştigimiz için ki Yunanlarda enosis yaşıyor.bizi içimize kapatmak isteyen Kemalizm Ermenileri ve Rumları dışarı attı.ta ki çok seslilik bitsin.İslamları ezebileyim mantiği.bence Ermenilerle dost olmalı onları kürtlerle rekabet ettirecek kadar içimize almalıyız.Yunanlar zaten bizim Avrupa Birliğine gitmemizi ister takı enosis gerçekleşsim.bizde isteriz ki Mesihin şahsi manevisi türkiye siyasetine hakim olsun.işte gerçek savaş budur günümüzde.maddi Cihat bitmistir ve olmaz.bir ırkı hayat sahnesinden silmek mümkünse Yunanlılarla ermenilerle birlikte yaşamaktan korkulabilir.yani diaspora ve enosis bizim ırkımızı yok etmesi gerekir.bu mümkün değildir.o zaman Ulus devlet reflekslerinden vaz geçilmeli mudafa değil bence olmayan riksleri göze alıp saldırı ya geçmeli.

  • Halil İbrahim Karahan

    24.7.2025 00:46:59

    Allah razı olsun Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı