"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Akgündüz: Diyanet’in “Risaleleri basıyoruz” sözü lafta kaldı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
07 Ağustos 2024, Çarşamba
2014 baharında başlayıp 666 gün devam ettikten sonra Yeni Asya’nın tek başına verdiği kararlı mücadele sonucunda kalkan “Risale-i Nur’a bandrol engeli ve devlet tekeli” sürecinde çok farklı bir tavır sergilemiş olan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, bilâhare gidişatın yönü beklentilerinin tam tersi istikamete dönünce tavrını değiştirdi.

Haziran-2018’deki soruları bunun ifadesiydi: 

“Diyanet İşleri Başkanlığı, Risale-i Nur’ların neşrini neden durdurdu? Cevabı kim verecek? Başkan mı? Başbakan mı? Cumhurbaşkanı mı? Mevcudu bitenleri de basmıyorlar.”

O zamana kadar Diyanet, Külliyattan Sözler, Mektubat, İşaratü’l-İ’caz ve Mesnevî-i Nuriye ile Küçük Sözler, İhlâs, Uhuvvet, Hastalar ve Ramazan-İktisat-Şükür Risalelerini basmıştı.

Ama bunların devamı gelmedi. O zaman bu durumu “Yeni Asya mücadele etmeseydi...” başlıklı yazımızda yorumladık (19.6.18). 

Sonrasında gelen diğer bazı işaretler ise bize “Diyanet Risale-i Nur’dan tamamen vaz mı geçti?” başlıklı bir yazı daha yazdırdı (27.2.20).

Ve o günlerde Akgündüz şunları da yazdı: 

“Siyaset yalakası olmayın beyler! Diyanet’e artık kalan iki eseri (Lem’alar ve Şualar’ı) ‘Basmayın’ talimatı bu iktidardan geldi. Bazı il müftüleri ve idareciler, Diyanet’in bastığı Risaleleri kaldırdılar, ‘Resmî toplantılarda Risale-i Nur’u okumayın’ talimatı verdiler.”

Akgündüz’ün bu yazdıkları, Yeni Asya’nın ne zamandır çok haksız suçlama, hakaret, iftira ve karalamalarla hedef yapılan sağlam duruşundaki haklılık ve isabeti bir kez daha tasdik ve teyid etti. Ki, o suçlamaların başını çekenlerden biri de bizzat Akgündüz’dü. (6.8.21 tarihli yazımız.)

Derken, 2023 seçimleri öncesinde Diyanet Asa-yı Musa’yı da bastı. Ama o zaman verilen sözlere rağmen arkası yine gelmedi.

Gelinen noktadaki son durum ise yine Akgündüz’ün X mesajlarında şöyle ifade edildi:

“Risale-i Nur’ların şu anda Diyanet camileri dahil, bütün resmî kurumlara konulması yasaklanmış. Elimde deliller var. Kim yasakladı? Hangi genelge ile? İçişleri Bakanlığı genelgesiyle mi? Başka tarzda mı?

“Diyanet İşleri Başkanımızın ‘Basıyoruz’ sözleri lafta kalıyor. Unutmayınız, Risale-i Nur’a muhalif olan dindarlar iktidarda kalamazlar, kendilerini CHP iktidarıyla karıştırmasınlar. Eğer bu yasağı kaldırmazsanız, 2028’de iktidarda değilsiniz...”

Okunma Sayısı: 3410
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin Şahin

    8.8.2024 00:01:23

    Kazım bey! Tebrikler..Tarihi süreci güzel özetlenmişsiniz...

  • Hüseyin Şahin

    7.8.2024 23:59:07

    Çok meşhur bir tabir vardır: Gömleğin ilk düğmesinin yanlış iliklenmesi. Ahmed Hocaefendi (Medrese-i Yusufiyye arkadaşım) bir zamanlar gömleğinin ilk düğmesini yanlış ilikledi. Daha sonra ise diğer düğmelerini bir türlü yerine isabet ettiremedi/ettiremiyor. Rabbimiz cümlemize hatalarımızı nerede yaptığımızı anlamayı ve ona göre de düzeltmeyi nasiyb eylesin..

  • Muhammed Y.

    7.8.2024 19:56:59

    Onları terörü örgütü yapmadığına şükür etsinler. Bunlar iyi günleri.Zalimleri alkışlayanlar kılıçlarını yalamak zorunda kalırlar. Bir hikmeti de Risale i Nurun camilere filan değil ihlâsla hizmet edenlerle millete mal olacağı gerçeğidir.Devlet bizim yerimize dağıtsın biz evde oturalım mantığının Risale i Nurca reddedildiğini gösteriyor.Nurcular açısından ise hazin bir son olmuş.Avuçlarını patlatarak alkış tutmanın, merdrese haremine bayrak asmanın, siyasete bulaşmanın günün sonunda böyle feci bir sonu olacaktı elbette Nurcular çok çabuk bir şekilde nedamet etmeli ve hakiki vazifelerine avdet etmelidirler.Anadolu ve Ortadoğu'ya gelen belalarda bu samimiyet uzak şahıs ve grupların da payı var neyazık ki. Üstadımızın bahsini ettiği şefkat tokatlar daha nasıl olabilir acaba

  • A. AYDIN

    7.8.2024 19:47:10

    Büyüyü bozmak için bir defa basması da şimdilik önemlidir ve yeterlidir. Allah bu dini çeşitli niyetteki insanlarla da güçlendirir. Ama mükafatı, övgüyü ve muhabbeti ancak niyeti halis olanlar alır. Elmalı Tefsiri ve Tecrid-i Sarih gibi iki kıymetli eser kimilerince kimbilir hangi niyetlerle basılmıştı, değil mi? Bu eserleri bastıranlar, şimdi bir parti kursalar, bizdeki safderunlar "Siyasi Mehdiyi" bulduk diye hemen oltaya takılmazlar mı? Yok, takılmazlar ve niyetlere de bakarlar herhalde. 🙃

  • Hüseyin İlhan

    7.8.2024 14:38:11

    Bir komşum vardı.Çocukları çok yaramazdı.Konu-komşunun camına taş atar kırar,arabalarını çizer,küçüklerin top,oyuncaklarını bozar ana-babasına şikayet ettiklerinde ise 'aa benim oğlum usludur,benim oğlum güzel huyludur.O bir haşereye taş atmış cama gelmiştir.Elindeki ile iti kovalamak isterken aracı çizmiştir. Kendisinden büyüklere asla saygısızlık yapmaz.Dili sürçmüştür.Bakkal ve marketten ,pazarcıdan,komşudan çaldı dedikleriniz için ise onalr vermiştir diye diye savunurlardı.Takiii birgün o taşla anasının başını yaran,babasının aracının aynasını kıran,evden parayı izinsiz !alıp hovardalık eden ve eve icra memeurları abone olunca vahhhh vah diye feryat ettiler amma iş işten geçti,mal-mülkü bırak hayatları sefalete dönünce YAZIKALR OLSUN SANA EMZİRDİĞİM SÜTE,HARAM OLSUN SANA VERDİĞİM EMEĞE dediler amma olan oldu konu-komşu ile ilişkileri son buldu. Bu gerçek bir vaka idi,iktidarın yaptıkları bundan daha az mı zararlı derseniz kararı siz verin derim.

  • Said Emre Dağ

    7.8.2024 13:19:25

    Mesele diyanetin yayınlaması meselesi değil. Bütün külliyatı yayınlasa da okuyan olmadıktan sonra anlamı olmuyor.

  • H.Bulat

    7.8.2024 11:51:13

    Bir gizli genelgeyle iş tamam olur Ahmet efendi.

  • ahmet

    7.8.2024 10:19:43

    Seçim öncesi bir kitap daha basarlar ve dinde hassas muhakeme-i akliyede noksanların desteğini yine alırlar. Ne de olsa memleketimiz binler hukuku zayi eden birisinden bir tek hasene görünce alicenabane affederek zulme ortak olduğunun farkında olmayan fevkalade safderunlarla dolu.

  • S.topuz

    7.8.2024 09:34:02

    Ne zaman SEÇIM yaklaşırsa o zaman tekrar gaza basarlar. Şimdi bassalar, seçime kadar unutulur ve bütün emekler ve yemekler heba olur(mu)!? "Ameller NİYETLERE göredir!" "BİRİNCİ DÜSTURUNUZ: Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksad yapmak gerektir."... Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Lemalar - 160 Vesselâm! 🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😢😭😪🕊🕊🕊🌍🇪🇺🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • Toygar

    7.8.2024 08:10:35

    Gündüz ak idi, kararmış desene :) Günaydınlar olsun!..

  • Halid Ceylan

    7.8.2024 00:35:55

    Adamın niyeti açıkca belli... Maksadı ne Risale-i Nur'u müdafaa, ne de hizmet... Asıl maksadı Akp nin güç kaybetmesini durdurma çabası!... "...Hem Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalı, yalvarmalı..." (Emirdağ Ĺahikası. s 260, Mektup no 167) Müşteri olmayanlara, ona ihtiyacını hissetmeyenlere ısrarla Nur hakikatlerini satmaya kalkmak abesle iştigaldir!...

  • Doğukan Pamir

    7.8.2024 00:32:58

    Güne bakan çiçeği... Allah hakikati görmeyi nasip etsin... Bu mevzuda sadece akgündğz mü itham etti, ediyor... Bunlara hazzım da güvenim de kalmadı... Hani ne oldu siyasi mücedditlik...?

  • A. Yılmaz

    7.8.2024 00:20:48

    Akgündüz elindeki belgeleri göstersin önce. İktidar zaten gidici bunu ben dedim demeye getirmesi uyanıklıktır ama kimse bunu yutmaz. Camilerde risaleler duruyor. Akgündüz delilsiz konuşuyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı