"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cadı avı katliam getirdi

Kâzım GÜLEÇYÜZ
10 Nisan 2018, Salı
Eskişehir’deki üniversite katliamı, f.ö ile mücadele iddiasıyla başlatılıp tamgaz devam eden ve nice masumun canını yakan cadı avının ve ihbar furyasının yol açtığı son derece vahim, dehşet verici, yürek yakıcı ve trajik sonuçlardan yalnızca biri.

Aynı zamanda “At iziyle it izi karıştı” sözüne tam denk düşen çok ibretâmiz bir örnek.

Ve topyekûn içine düşülüp habire tırmandırılan paranoya halinin tüyler ürpertici neticesi.

İktidar medyasının ilk günkü haberlerinde dört cinayet, “hakkında f.ö’cü iddiaları olan araştırma görevlisinin işi” olarak duyuruldu. Ama sonrasında işin rengi değişti ve hadise ilk iddiayla çelişen farklı bilgilerin ortaya çıkmasıyla tamamen değişik ve karmaşık bir hal aldı.

Buna göre, f.ö’cülükle suçlanan katil, aynı zamanda 200’den fazla akademisyen hakkında “f.ö’cüdür” diye ihbarda bulunmuş bir şahıstı.

Ve bu ihbarlar yüzünden birçok akademisyen açığa alınmış, ihraç edilmiş, gözaltına alınıp tutuklanmış ve cezaevine konulmuştu.

Buna mukabil, kendisi hakkında da benzer suçlama, şikâyet ve ihbarlar yapılmasına, dahası çok sayıda öğretim üyesini açık açık tehdit ettiği ilgili mercilere bildirilmesine rağmen, hiçbir şey yapılmamış ve göz göre göre, hattâ bağıra bağıra gelen vahşi cinayetlerine yol açılmıştı.

Cumhurbaşkanının atadığı YÖK üyelerini de f.ö’cülükle suçladığı belirtilen katili f.ö’cü göstermek için ortaya sürülen son iddia, üniversite rektörünün f.ö ile irtibatını polisten gizlediği.

Cinayetler üzerine bir numaralı sorumlu olarak hedefe konulan Rektörün, vakti zamanında AKP’den aday adayı olduğu bilgisi de var.

Ve Rektör de, katilin öncelikli hedefi olduğu halde, saldırı sırasında yerinde olmadığı için kurtulan Dekan da, saldırgan için “Aklî dengesi yerinde değil” dediler, ama bu durumda olduğu bilinen bir kişinin nasıl olup da, üstelik hakkındaki şikâyetlere rağmen görevde tutulmaya devam ettiğinin açıklaması ortada yok.

Olayı bir de f.ö avcılığını kimselere bırakmayan tetikçilere bakan yönü var ki, onlar bu cinayetler üzerine tam bir şoka girmiş durumdalar. “F.ö düşmanı görünüyordu, azılı f.ö’cü çıktı” diyerek yine üste çıkma çabasını elden bırakmıyor ve “Üniversitelerdeki temizlik yüzde 4’ü geçmiyor” diyerek, olayı tasfiyelere yine gaz vermenin bahanesi yapmaya çalışıyorlar.

Ama “İhbar mekanizması çöktü, artık işlemez” diye hayıflanmaktan geri durmayarak.

Umarız, bu cinnete artık “dur” denilir...

***

- Eskişehir’deki üniversite katliamının özet yorumu: Hayatları boyunca ellerine silah bile almamış nice masum zindanlarda süründürülürken, önüne geleni f.ö’cü diye ihbar eden ve herkesi alenen tehdit eden bir azılı katil, göz göre göre o cinayetleri işledi. Olay bundan ibaret...

- Bugün KRT’de Çağlar Cilara’nın konuğu olacağız inşaallah. Saat 17:00. Bekliyoruz.

 

Okunma Sayısı: 10285
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • veli

    16.4.2018 12:56:26

    Hakşinas ve adalet perver kazım bey kardeşim;...Eğer senin gibi 10 tane ADAM gibi ADAM çıksaydı ve hakkı ve hakikati canhıraşane haykırsaydı bu kadar gadr ve zulüm aşikarane yapılamazdı..Gerçek suçlular tabii ki cezasını çeksin/çekmeli , ama sırf rıza-i İlahiyi ararken ve Rabbinin hoşnutluğunu kovalarken hasbelkader din-diyanet deyip de sohbete katılanların da eli kanlı terörist muamelesi görmesinden rahatsızlık duymayanlara ne demeli....İbadet eden ile ihanet edenler'in ayrıştırılıp safiyane ve masumane duygularla hareket edenleri rabbim mutlaka sahil-i selamete çıkaracaktır.

  • Gündüz Alp-3

    10.4.2018 10:34:20

    Daha bir kaç yıl öncesine kadar, organizasyonlarına katılarak hasretin bitmesini, selam gönderip dua isteyen siyasal İslamcı iktidar cenahı; ne oldu da 180 derecelik bir dönüşle, cemaat dediği yapıya ifrat noktasına savrularak, yapıya "terör örgütü" ve mensuplarına "terörist" muamelesi yapıyor? Oysa pek çoğunu tanıdığımız bu insanların terörle uzaktan yakından alakası yoktur. İktidarı; cemaat iken, "paralel yapı-terör örgütü" düşüncesine ve sonunda da keyfi ve hukuksuz eylemlere iten sahici ve gerçek sebepleri doğrusu çok merak ediyoruz. Ve elbette bunun gerçek sebepleri er geç ortaya çıkacaktır. Bugün için algı operasyonu ve toplu hipnoza maruz kalsak bile, ileride bu işin hakikati ortaya çıkacaktır. Ne var ki, binlerce masum insan "f.ö" bahanesiyle mağdur edilmekte, keyfi ve hukuksuz muameleye maruz kalmakla işini ve hürriyetini kaybetmiştir. Süreçte canına kıyan elli küsur insanı da unutmayalım. Vebalini ve hesabını kim ödeyecek hiç düşündük mü?

  • Gündüz Alp-2

    10.4.2018 10:03:14

    Nihayetinde ülkeyi "Cinnet ve cinayet" noktasına getiren ve cadı avıyla başlatılan şu sürecin (görünen) bahanesi f.ö ise de arka plânında başka "projenin" olduğu anlaşılmaktadır. Yoksa topyekun bir ülkeyi tek adamlık rejimine götürmek ve "şartları olgunlaştırmak" için, OHAL gibi gayri hukuki gayri insani bir ortamı hazırlayacak adımların (hem de peş peşe) gelmesi tesadüfi olabilir mi? Olsa olsa hürriyetçi demokrasiden hazzetmeyen grupların sunduğu "lütûf" olabilir. Hiddet ve şiddetin toplumun pek çok kesimini esir aldığı şu sürecin birinci müsebbip ve sorumlusu pek tabiidir ki, başta siyasal iktidar olarak onun dümen suyuna giren, gündem oltasına takılarak tuzağına düşen diğer siyasi ve sivil teşekküllerdir. Sonunda sanatçılar bile menfi ve menfaatçi siyasetin bu tuzağına düşmekten kendilerini kurtaramadılar. İnanan-inanmayan herkes, sınavı şiddetli olan dehşetli bir süreçten geçiyoruz. Ehl-i hak ve hakikatin bir kısmı bile bile -maalesef- bu tuzağa düşmekten kendini kurtaramadı.

  • Gündüz Alp

    10.4.2018 09:43:05

    Sayın Güleçyüz, "cadı avıysa cadı avı" diye başlatılan gayri hukuki sürecin bu noktalara geleceğini bilmek için müneccim olmaya gerek var mı? Eskiden demir perde ülkelerinde ve muhaberat devletlerinde görülen "muhbirlik" bu ülkede de özendirildi ve hatta teşvik edildi. Toplumda ayrışmadık kesim kalmadı. İşçi-işveren, akademisyen-öğrenci, sanatçı-yazar... velhasıl toplumun tüm katmanları birbirine düşmanlık edercesine kutuplaştırıldı. Netice: Siyasal İslamcı bir partinin 16 yıllık tek başına iktidarı döneminde olumsuzluk anlamında, her şeyin %birkaç yüz arttığı vahim bir tablonun işaret ettiği vahim bir gidişat. Meselâ, "Türkiye'de 70 bin öğrenci hapiste"(T24,10.4) haberi bize neyi anlatıyor dersiniz? Buna benzer onlarca haber,çığlık çığlığa bize "yangın var!" demiyor mu? Bu gidişat karşısında ızdırap duymayan bir vatandaş olabilir mi? İhbar-cinnet-cinayet sarmalından kurtulmanın yolu, hürriyet ve adaletin, demokratik hukuk devletinin acilen tesisidir.

  • Erman

    10.4.2018 04:08:31

    F.cü bir bahanedir,ülkede tamda şeytana bayaram yaptıracak işler.dönüyor.Akıl mantık.ve feraset bitmiş,kim kimin işini bitirirse.Bir.gün.herkes ...öcü olacak.iftirayı uyduranlarıda bitirecek.Ellerimizle yaptığımız.put bizi yiyecek

  • Ozkan

    10.4.2018 03:36:35

    Mahşer günü çok çetin olacak... Sayın devlet büyüklerimiz o gün nasıl hesap vericek düşününce içim ürperiyor, ama kendilerine bakıyorum gayette rahatlar... abdestlerimizden şüphemiz yokki namazımızdan olsun buyuruyorlar ama namaz abdesti sağlam almakla bitmiyor son selama kadar hakkıyla kılman lazım ki ardından el açıp boyun büküp Yaradanından isteyebilesin.... Ne diyeyim yazık...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı