Varlık sebepleri ve asıl misyonları manevî hizmetler olan cemaat ve tarikatlar için en tehlikeli tuzakların siyaset ve ticaret olduğunu yıllardır tekrar tekrar ifade ediyoruz.
Bilhassa 12 Eylül’den sonraki süreçte bu tuzakların çok etkili olduğunu ve cemaatlere büyük zararlar verdiğini de görüyoruz.
Ticarîleşme, siyasîleşme ve devlette kadrolaşma tuzaklarına düşürülen cemaatlerin, bilâhare başlarına nelerin getirildiğini de.
Olup bitenlerin, bu ibretli örnekler ışığında çok iyi okunup ders çıkarılması gerekiyor.
Bir cemaatin, aslî hizmetlerinin ötesine taşıp siyasî aktör gibi davranmaya ve devlete hâkim olmaya yönelmesi halinde bunun ne gibi felâketlere yol açtığı, ayan beyan ortada.
Bu tuzağı kurarken bir taşla birden çok fazla kuş vurma hesabı yapanların bir hedefi de, cemaatleri içine düşürdükleri durumu bahane ederek, öteden beri her fırsatta gündeme taşıdıkları bir planı hayata geçirmek:
“Denetim” gerekçesiyle cemaatleri zaptu rapt altına alıp etkisizleştirmek ve sonuçta tamamen dağıtarak tasfiye ve imha etmek.
Şimdiye kadar bunun için baskı, yıldırma, kara propaganda, algı operasyonu, iç fitne dahil her yolu denedikleri halde bir türlü başarılı olamadılar, ama yine vazgeçmiyorlar.
Buna karşı cemaatlerin yapması gereken, kendilerini tuzağa düşüren hatalarını sıkı bir özeleştiriyle tesbit edip bir an önce düzeltme gayretine girmek ve yeniden aslî hizmetlerine dönerek onlarda yoğunlaşmak olmalı.
Bunun için hem her cemaatin kendi içinde, hem de cemaatler arasında esaslı istişareler yapılarak sorunların ortak akılla tesbit ve teşhisine ve çözümlerin de yine aynı yöntemle bulunup hayata geçirilmesine ihtiyaç var.
Çözümün yolu bu. Onun dışında, devleti ve siyaseti işe müdahil kılmayı öngören proje ve girişimler, meseleyi daha da içinden çıkılmaz hale getirmekten başka bir sonuç vermez.
Cemaatler artık aynı tuzaklara tekrar tekrar düşmemeli. Bunun için de siyasetin aldatıcı cazibesine kesinlikle iltifat etmemeli. Ve devletle arasına mutlaka mesafe koymalı.
Keza siyaset de, devlet de cemaatlerden elini çekmeli. Bunun şartı, ikisinin de hukuk çizgisine çekilmesi ve demokratikleşmesi.
Cemaatlerin hukuk ve demokrasiye sahip çıkması bunun için de son derece önemli.