Said Nursî, Filistin meselesinde Yahudilerin kazandığı muvakkat “başarı”yı, Benî İsrail enbiyasının mezaristanı olan Filistin’e millî ve dinî bir duyarlılıkla sahip çıkmalarına bağlıyor. “Çabuk tokat” yememelerinin sebebi bu (Şualar, s. 532).
Yoksa, Kur’an’ın ifadesiyle, hayatı sevme ve dünyaperestlik noktasındaki ifratı yüzünden her asırda zillet ve meskenet tokadı yemeye müstahak olan bir kavmin koca Arap âleminde dayanabilmesi asla mümkün değildi.
İsrail kurulup kuvvetlenmesini ve bugüne kadar ayakta kalmasını, söz konusu dinî ve millî duyarlılığa ve dışarıdan aldığı sıkı desteğe borçlu. Filistinliler başta olmak üzere Arap âleminin İsrail karşısındaki mağlûbiyeti ise, bu duyarlılığa İslâmî şuur temelli bir akıl ve hikmetle değil, temelsiz, çürük ve dağınık bir sosyalist Arap milliyetçiliği ideolojisi ile mukabele etmelerinden kaynaklanıyor.
Ancak gelinen noktada, Yahudileri ayakta tutan dinî ve millî duyarlılığın yerini yine aşırı hayat sevgisi ve dünyaperestlik aldığı için, İsrailliler tarihte alışık oldukları zillet ve meskenet tokadını tekrar yemeye müstahak hâle gelmiş gibi görünüyorlar. İsrail’in vahşi ve hunhar politikalarıyla kendisini gösteren saldırganlığı, dünyaperest ve kronik bir ruh hastasının yaşadığı paranoyayı yansıtıyor.
Filistin tarafı ve Arap âlemi, sorunu bu boyutlara taşıyan hatalarını terk edip dinine, inançlarına ve bunların gereği olan sağduyu çizgisine sarıldığı ölçüde başarılı olacak. Bunun için öncelikle Filistinlilerin son derece akıllı ve dikkatli hareket etmeleri lâzım.
73 senelik tecrübeler şunu gösterdi ve öğretti ki, bilhassa taraflar arasında kuvvet dengesinin bulunmadığı bir durumda, tutarlı stratejilere dayanmayan ve körlemesine yürütülen silahlı mücadelelerle netice almak mümkün değil. Silah, ancak dahilde tam bir ittifak, hariçte ise diplomasi ve kamuoyu desteği gibi unsurlar arkasına konulabildiği ve sadece gerektiği zaman gerekli olduğu ölçüde kullanıldığında etkili olabilir.
Başarının olmazsa olmaz bir şartı da ihtilaflara artık son verip sağlam bir ittifak kurmak. Ve Hıristiyan âlemini, İsrail’in politikalarına karşı çıkan sağduyulu Musevîleri ve dünyada insanî değerlerden yana olan herkesi işin içine dahil ederek bu ittifakı genişletmek.
* En son Kutlular Ağabeyin cenazesinde görüştüğümüz ve bayramın ikinci günü Cuma vaktinde vefat haberini aldığımız Kocaeli Neşriyat Temsilcimiz, yarım asırlık Yeni Asya gönüllüsü, Nur postacısı Salih Oral’a Allah rahmet eylesin. Ailesine ve camiamıza sabır ve başsağlığı diliyorum. Rabbimiz Cennetinde buluştursun.