Okurlarımızdan gelen teklifle adını “Demokrasi İttifakı” olarak değiştirmesini tavsiye ettiğimiz Millet İttifakı veya Altılı Masada liderlerin her buluşması, Türkiye’yi tek adam rejiminden kurtarıp güçlendirilmiş parlamenter sisteme kavuşturmaya yönelik çalışmaların herşeye rağmen kayda değer ilerleme ve mesafeler kat ettiğini gösteriyor.
Yapılması gereken anayasa değişikliklerinin açıklandığı son toplantı da öyle oldu.
İktidarın bütün fitne sokma ve dağıtma çabalarına rağmen Demokrasi İttifakı emin ve kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor.
Bunu yaparken psikolojik üstünlüğü ve gündem hâkimiyetini de sağlamış vaziyette.
Öyle ki, iktidar artık muhalefetin gündeme taşıdığı konular üzerinden “icraat” yapar hale geldi. Eksik ve yanlışlarıyla da olsa EYT meselesinde nihayet adım atılması, KYK borçlarında faizlerin silinmesi, ÖTV düzenlemesiyle otomobil fiyatlarında gözlenen kısmî gerileme ömrü ancak bir hafta sürmüş olsa dahi bunun örneklerinden yalnızca birkaçı.
Muhalefetin “İktidar olunca yapacağımız ilk işlerden biri Suriye yönetimiyle görüşmek” mesajından hemen sonra gelen “Siyasette küslük olmaz, Şam’la da silbaştan yapabiliriz” sözü de dış politikadan bir örnek.
Artık muhalefet söylüyor, iktidar yapıyor.
Altılı Masa bu durumu çok iyi değerlendirmeli; tek adam rejiminin yol açtığı çok yönlü ve çok boyutlu problemlerden toplumda en fazla sıkıntıya yol açanları belirleyip bir öncelikler sıralaması içinde gündeme taşımalı.
Bunlardan biri, hep ifade ettiğimiz üzere KHK hukuksuzluklarının yol açtığı ve kanamaya devam eden bir toplumsal yara durumundaki ağır mağduriyetler. Masaya dahil partilerin bu konuda yaptığı esaslı çalışmalar ve mağdurlara verdiği taahhütler malûm.
Gelinen noktada bunların birleştirilip, Altılı Masanın ortak irade ve kararını yansıtan bir formatta deklare edilmesine ihtiyaç var.
Bu yönde atılacak kuvvetli bir adım, hem ülkedeki korku havasının dağıtılmasına muazzam bir katkı sağlar, hem de mağdur kitlelere ümit ve moral vererek genel iklimin müsbete dönmesine büyük hız kazandırır.
Ne zamandır lafı edilen af konusunun bu anlamda, olması gerektiği şekilde gündeme getirilmesi, bunun için iyi bir vesile olabilir.