Hafta sonunda İZKİTAP Fuarı için İzmir’deydik.
Yeni Asya standında Süleyman Kösmene ile birlikte kitaplarımızı imzaladık; “Hürriyet ve adalet” konulu söyleşiye katıldık. Böylece geçen yıl ilki yapılan etkinliğin ikincisini de gerçekleştirmiş olduk.
İzmir’deki ilk durağımız, Bornova’daki Beyaz Lale Anaokulu idi. Orada hem birbirinden sevimli çocukların cumhuriyet coşkusuna, hem de “Benim babamı kötü adamlar götürdü” diyerek yüreğimizi dağlayan dört-beş yaşlarındaki masum kız evladımızın baba hasretine şahit olduk ve bütün mahzun yavrularımızın bu süreçte zorla koparıldıkları anne-babalarına, onların da evlatlarına kavuşma özleminin bir an önce dinmesi için bir defa daha dua ettik.
Cuma saatinde, İzmir Nur hizmetinin emektarlarından, 1973’te İzmir’e ilk gittiğimizde Basmane’de tren garının karşısındaki dükkanına uğradığımız Çantacı Necmi İlgen’in vefat haberini aldık. Temsilcimiz Hasan Şen’le diğer kadim okuyucularımızın onunla ilgili güzel hatıralarını dinledik. Yeni Asya’yı her gün dükkanının önündeki elektrik direğine astığını ve vitrininde Risale-i Nur eserleriyle yayınlarımızı teşhir ettiğini anlattılar.

Ertesi gün de ikamet ettiği Gürçeşme semtindeki Yıkık Kemer Camiinde kılınan cenaze namazına iştirak ettik. Türkiye’nin dört bir yanından gelen Nur Talebelerinin katıldığı kalabalık bir cemaat tarafından dualarla toprağa verildi. Okuduğu Risale-i Nur derslerinde ve katıldığı TV programlarında anlattığı “çok daha güzel bir âlem”e uğurlandı.
Ardından fuara geçtik ve imza programımıza başladık. Ertesi gün de devam eden imzanın ardından, söyleşimizde Filistin’deki son gelişmeler, orada olup bitenler karşısında dünya halklarının gösterdiği hassasiyete mukabil Türkiye dahil ülke yönetimlerinin duyarsızlığı, mücadelenin başarısı için yapılması gerekenler, ülkemizdeki durum, kitap fuarlarını ve yayıncılığını da olumsuz etkileyen ekonomik kriz, buna yol açan tek adam rejimi kaynaklı demokrasi ve hukuk krizi, bu durumdan ancak kararlı bir demokrasi dayanışması ve mücadelesi ile çıkabileceğimiz gibi konular üzerinde durduk.

Bidayetten beri kendisini “dindar cumhuriyetçi” olarak niteleyen Üstad Bediüzzaman’ın cumhuriyet, hürriyet ve adalet vurgularını aktardık. Risale-i Nur’un medyadaki dili olarak Yeni Asya’nın 54 yıldır darbe ve müdahalelere karşı ağır bedeller ödeyerek verdiği adalet ve demokrasi mücadelesini anlattık.
Cuma akşamı Tire’de, Cumartesi akşamı İzmir Yeni Asya Kültür Merkezinde ve Pazar akşamı Pınarbaşı’nda okurlarımızla bir araya geldiğimiz buluşmalar da İzmir programımıza ayrı bir renk ve zenginlik kattı.
Bilhassa gençliğe yönelik yeni ve güçlü hizmet hamlelerinin hazırlığı içindeki İzmir okuyucularımıza teşekkürler ve tebrikler.