"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AB kriterleri ve dinimiz

Kâzım GÜLEÇYÜZ
22 Nisan 2025, Salı
Bundan on yedi yıl önce, 2008’de Risale-i Nur Enstitüsünün organize ettiği “Meşrutiyetin 100. yılında demokrasinin neresindeyiz?” konulu panele konuşmacı olarak birlikte katıldığımız Cengiz Aktar, konuşmalarda AB bahsi de açılınca, program sonundaki özel sohbetimizde “Said Nursî’nin doğrudan AB ile ilgili görüşü var mı?” diye sormuştu.

Biz bu suale Üstadın Avrupa’ya yönelik yaklaşımını ve “Avrupa ikidir” tasnifini anlatarak cevap vermeye çalışmıştık.

(Zaten Bediüzzaman hayatta iken henüz AB yoktu; ama Ortak Pazar olarak bilinen daha küçük ölçekteki birlik ortaya çıkmıştı ve Menderes hükümeti bu ortaklığa üyelik müracaatında bulunmuştu. 27 Mayıs bu süreci de kesintiye uğrattı.)

Bu sohbetten kısa süre sonra yayınlanan Eski Said Dönemi Eserlerinin başındaki Makalât bölümünde yer alan makalelerden birindeki şu sözleri okuyunca, konu daha da aydınlanmış oldu:

“Avrupa’dan ahz u iktibasa [iktibas edip almaya] muhtacız. İhtiyacımız idare-i mülk [devlet idaresi] ve tanzim-i kuva-yı harbiye-i bahriyeden [deniz harp kuvvetlerinin düzenlenmesinden] ve fünun [fenler] ve sanayiden işimize yarayanlarıdır. Dinimizin emriyle.” (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 24)

Burada özellikle idare-i mülk, yani devlet idaresi bahsinde Avrupa’dan almamız gereken şeylerden söz ediyor Üstad. Ve bunu dinin emri olarak görüyor.

Ama öncesinde “Avrupa’ya ahkâmda izhar-ı fakr [temel hüküm ve esaslarda el açmak], ahlâkta dilencilik etmek, din-i İslâma büyük bir hıyanettir ve hayat-ı millete kast etmektir. Dünya için din feda olmaz” kaydını düşmek suretiyle.

Şu hâlde, Avrupa’dan devlet idaresine ilişkin teknikleri alırken, dinin esaslarından herhangi bir taviz vermeden, tam tersine o esasların tahakkukuna yardımcı olacak reform ve düzenlemeleri iktibas etme mantığıyla hareket etmeliyiz.

Nitekim AB’nin kriterlerine baktığımızda, bunların dinimizin de gereği olan adalet, hukuk, demokrasi, hak ve özgürlükler, insan onuru, kanun hâkimiyeti, ortak akıl, meşveret, şeffaflık, demokratik denetim, kamuoyu, dürüstlük, kalite, ahde vefa, düzen ve çevre duyarlılığı gibi kavramlardan oluştuğunu görmekteyiz.

Bunlara sahip çıkmak, aynı zamanda, aslında dinimizin bize getirdiği ve kendi malımız olarak görmemiz gereken değerlerle tekrar buluşmak anlamına geliyor.

Okunma Sayısı: 1850
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Savaş

    22.4.2025 12:55:49

    Tasaffi ile ittifak inşaallah beklentimizdir.Biiznillah.

  • HÇeşitcioğlu

    22.4.2025 11:19:31

    “Siyasetin belli kurallar toplamı olduğunu düşünürüz çoğu kez. Yapılması gerekenlerin önceden bilindiği ve yapılacakların belli olduğu bir arena gibi tasavvur ederiz. Fakat siyaset böyle bir şey değil. Siyaset canlı bir şey. Yani hayattar bir şey. Genişleme ve daralma yaşar. Zamana bağlıdır. Sürekli bir içtihadın konusu olan birşey.” Mücahid Bilici. “AB’nin kriterlerine baktığımızda, bunların dinimizin de gereği olan adalet, hukuk, demokrasi, hak ve özgürlükler, insan onuru, kanun hâkimiyeti, ortak akıl, meşveret, şeffaflık, demokratik denetim, kamuoyu, dürüstlük, kalite, ahde vefa, düzen ve çevre duyarlılığı gibi kavramlardan oluştuğunu görmekteyiz”.

  • Lale Mansur

    22.4.2025 10:27:17

    AB kriterleri yüzünden zina suç olmaktan çıkarıldı.

  • Halil İbrahim Karahan

    22.4.2025 01:18:27

    Allah razı olsun Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı