"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suriye iç savaşını bitirme ümidi doğmuşken...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
09 Ekim 2019, Çarşamba
Ankara Esad’ı devirmeleri için silahlı muhaliflere destek verdiği Suriye iç savaşı başladığında, yine Esad’ı devirmesi için ABD’yi de ısrarla davet etti.

ABD geldi; ama Esad’ı alaşağı etmek için değil, iç savaş ortamında türeyen/türetilen IŞİD’le mücadele bahanesiyle bu ülkedeki kendi planlarını tatbikata koymak için...

Bu planların başında, daha önce Irak’ta yaptığı şeyi Suriye’de de tekrarlamak, ülkenin kuzeyini koparıp kendi kontrolünde bir oluşumu gerçekleştirmek geliyordu.

Irak işgalinden sonra Kuzey Irak’ta PKK ve Barzani’yi kullanarak yaptığını bu defa Suriye’de PYD-YPG-SGD ile sahneye koydu.

On binlerce kişilik bir ordu teşkil etti ve bu orduyu ardı arkası gelmeyen sevkiyatlarla ağır silah ve teçhizatla donattı ve eğitti.

Ankara’nın bütün tepkilerine rağmen.

Şimdi, Cumhurbaşkanının ne zamandır tekrarlayageldiği operasyon söylemlerinin “Artık söz bitti” noktasına geldiği bir aşamada ABD, askerlerini çekeceğini bildirdi.

Bu yöndeki bir açıklama yine Trump’ın ağzından, 9.5 ay önce, geçen yılın sonunda da yapılmış, ama arkası ge(tiri)lmemişti.

Aynı söylem bir kez daha tekrarlanıyor.

Geçen defa seslendirilip de uygulanmayan “asker çekme” duyurusunda Türkiye’nin IŞİD’le mücadelede başarılı olup olamayacağı konusundaki tereddütler dile getirilmişti.

Bu sefer bölge hapishanelerinde tutulan ve sayıları hakkında 800 ila 10 bin gibi rakamlar verilen IŞİD militanlarının sorumluluğu doğrudan Türkiye’nin üzerine bırakılıyor.

YPG’nin bunları salıverip Mehmetçiğe saldırtacağı senaryoları dahi dillendiriliyor.

Ankara’nın bu senaryolara karşı planının ne olduğunu ise şu aşamada bilmiyoruz.

Rusya ile paslaşarak götürülen İdlib’de de Türkiye benzer bir durumla karşı karşıya. Orada mevzilenip rejimle savaşa devam eden radikal grupların kontrolü de Ankara’dan bekleniyor ve bunun doğurduğu gerilimler her an patlama riskini içinde barındırıyor.

Peki, BM gözetimindeki Anayasa Komisyonunun iç savaşı bitirme ümidini canlandıran bir inisiyatif olarak ay sonunda toplanmaya hazırlandığı kritik bir süreçte Ankara’nın böyle bir sıkışmışlığa kilitlenmesi normal mi?

Terörist gruplara karşı, Suriye başta olmak üzere ilgili devletlerle ortak bir mücadele stratejisi belirlenip uygulanması gerekirken...

Okunma Sayısı: 4826
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir Turan

    9.10.2019 16:57:20

    7-8 yıldır iç savaşla boğuşan bi devletten bahsediyoruz.Ve bu zulüm artık bitmeli diyoruz.Diplomasi dili kullanılarak yapılacak her icraat başarılı olacaktır.Bu insanlar artık kendi ülkelerine,kendi topraklarına yahut kendi vatanlarına dönmeli.Ülkemiz de bu durumdan muztarip.Gerçekten çok karmaşık bi hâl aldı bu durum.Çözüm noktası geliştirilip gereken neyse yapılmalı ve bu zulüm artık nihayet bulmalı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı