T24 yazarı Tolga Şardan’ın, Artı Gerçek’te İrfan Aktan’a verdiği mülakattaki tesbitlere bugün de devam edelim:
Büyük resmi görmek için mafya ya da organize suç dediğimiz hadisenin geçmişten günümüze nasıl ilerlediğini anlamak gerekiyor. Bir kere organize suçun alanı, dolayısıyla tarifi genişledi. Kabadayılıkla, haraç toplamayla başlayan bu sürecin sonunda, 1990’ların başı itibariyle bu tip organizasyonlar geniş bir alanda görünür hale geldi ve yeraltı dünyası zamanla uluslararası boyut kazandı.
Son yirmi yılda uluslararası mafya çok evrimleşti. Dikkat edin, eskisi kadar silah kaçakçılığını, tefeciliği değil, uyuşturucu kaçakçılığını, Bitcoin’i, yasadışı bahis oyunlarını, işlerini internet üzerinden yürüten organize suç örgütlerini görüyoruz. Uluslararası mafya yeni çağa eklemlenirken, Türk mafyası biraz demode kaldı. Bizde kara para kazanan yasal görünümlü iş insanlarından haraç alanlar ve uyuşturucu kaçakçılığı yapanlar hâlâ daha yaygın.
Bugün konuştuğumuz belli-başlı mafya babalarına bakın. Hâlâ 1990’ların mafya grupları, eski yöntemlerle varlıklarını sürdürüyor. Adam kaçırıyor, adam kurşunlatıyor, mekânlara çöküyor, ihale yolsuzlukları yapanlardan haraç topluyor, marina, otel işletiyor vs. Ama bakıyorsunuz, Çinli bir suç örgütü gelip İstanbul’da uluslararası bağlantıları olan dolandırıcılık şebekesi kuruyor. Bizdeki eski kuşak mafya bunu yapamadığı gibi, yeni kuşakta da bu işleri anlayan çok adam yok. Rus mafyası geliyor, Antalya’da gayrimenkul organizasyonu yapıyor; internet üzerinden parayı getirip götürüyor… 
Yani bizim mafya çağdışıyken, uluslararası mafya tabiri caizse daha vizyoner! Mesela Sırp mafyası; biliyorsunuz, İstanbul’da ortaya çıkarıldı… Mafya Sırp kökenli, yaşama alanı İstanbul, malzeme kokain ve Güney Amerika’dan Hollanda’ya, oradan Balkanlar’a getiriyor! 
Organizasyona bakar mısınız!
Türkiye’nin gerek ekonomik şartları, gerek ikamet koşulları, kayıt dışılık, takip zorluğu vs, yabancı suç örgütlerinin burada faaliyet yürütmesini kolaylaştırdı. Şu anda Türkiye’deki yasadışı suç organizasyonlarının üçte ikisini uluslararası mafya grupları oluşturuyor. 
Türkiye’de şu an Özbek, Rus, Bulgar, Sırp, Gürcü mafyası var. Bunların aynı zamanda silahlı gücü de var ve ciddi bir güvenlik sorunu doğuruyor. Sırp mafyası İstanbul-Şişli’de birbiriyle çatışırken herhangi bir sivil hayatını kaybedebiliyor. Genel olarak 1970’ler, 80’ler, 90’lar kuşağındaki Türk suç örgütlerinin bıraktığı boşluğu bahsettiğim başka ülkelerin mafyaları doldurdu. Tabiî Türkiye’deki ekonomik tablo da bunu perçinledi.
Mevcut siyasî iktidarın başlattığı bir süreç bu; kayıt dışı para. Hatta buna kayıt dışı değil, kara para demek daha doğru olur. Kayıt dışı para bazen insanların sağlıklı yollardan elde ettiği, ama kayda sokmadığı parayken, kara para ise ise suçtan elde edilen gelirdir.