"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İranlı Hıristiyanlara da Risale-i Nur hediye ettik

Kemal Vapur
07 Nisan 2021, Çarşamba
Onların misafir, bizim ev sahibi olmamız psikolojisi ciheti kolaylık sağlıyor.

Hediye ederken yalnız ya da birkaç kişi olmamızı hiç gözetmedik. Her iki durumda da hamdolsun bu hediye faaliyetimiz çok başarılı geçti. Hediye dağıtımını müsait vakti olan herkes yapabilir, zira sadece “Selâmünaleyküm, Farsça mı Arapça mı konuşuyorsunuz... 

Peki buyurun Bediüzzaman Said Nursî, İslâm âlimi. İnşallah istifadeye medar olur, hediyemizdir” ya da Rusça, İngilizce konuşuyorlarsa o an uygun gördüklerimize “Merhabalar, hediyedir buyurun, hi just a gift about İslâm” dememiz yeterli oldu.

Bazı hanım kardeşlerimizde bu uygulamamızdan haberdar olup yanlarında Arapça-Farsça Risaleler taşıyıp yabancı hanımlara dağıttıkları oldu. Hediye Risale-i Nur faaliyetimizde onlarca Hıristiyan (hususan İranlı) gence de ulaştırdık. “Biz Hıristiyanız” dediklerinde “Olsun yine de hediyemizdir. Bediüzzaman Said Nursî, İslâm âlimi. İnşallah istifadeye medar olur. Siz de uluhiyeti kabul ediyorsunuz biz de uluhiyeti kabul ediyoruz. Buyurun hediyemizdir” diyerek pek çok, hususan Âyet-ül Kübra, Mu’cizat-ı Ahmediye, Haşir Risalesi hediye ettik. Isparta’da pandemiden hemen önceki süreçte bir günde maksimum 80 kadar kişiye ulaştığımız oldu. Şimdi de yine yürüyüşlerimizde gayet güzel hatıralarımızdan meselâ geçen hafta 7 Suriyeli hanıma ve 3 İranlı gence hediye ettik. Şehrin en işlek cadde, sokak, park, spor-yürüyüş yollarında, Suriyeli göçmenlerin dükkânlarının bulunabileceği ara sokaklarda Risale-i Nurlar’ı hediye ettik.

Kabul ettirmek Allah’ın vazifesidir dedik, hep tebessüm ile menfi bir tutum sergilemekten sakınarak ve yaptığımız faaliyetin ne kadar kudsî istinat noktaları olduğunu unutmayarak, meselâ Peygamberimiz de (asm) tebliğ için insanların içtimaî hayatlarında bulunurmuş,  panayırlara gittiği olmuş tebliğ için.

Kitapları daha fazla kişiye ulaştırmak için herkese bir adet kitap değil, meselâ 10 kişilik bir grupsa 3 adet kitap hediye verdik. Zira Bediüzzaman ismini duyup tanımaları da çok önemli, pekçok diğer Risaleye sonra internetten ücretsiz de ulaşabilirler.

Göçmenlerden kimi gördüysek dağıttık, kâğıt toplayıcılarına kadar. 

Hediye kitapların üzerimizdeki-çantamızdaki en pratik yerde olmasına çok dikkat ettik, zira birkaç kez bu yüzden fırsat kaçırdık.

Birkaç hatıra daha: Bir keresinde yine şehrimizin en kalabalık noktalarından birindeki banklarda oturan 30’lu yaşlarda bir karı-koca çifte “Selâmünaleyküm, Arapça mı Farsça mı konuşuyorsunuz acaba?” deyip Arapça bir adet Risale hediye ettik, yanlarından ayrıldık. Turumuzu tamamlayıp dönerken hâlâ orada oturmakta olduklarını gördük. Yanlarından geçerken seslendiler. Yanlarına gittik. Kendilerinin Iraklı Türkmenlerden olduklarını, Arapça verdiğimiz bu Risalenin arka sayfasındaki tercümanının ismini gösterip bu şahsı nereden tanıdığımızı sordular. Kendilerine, vermiş olduğumuz Risalenin tercümanını tanımadığımızı sadece Allah rızası için hediye ettiğimizi belirttik. Meğer o Risaleyi tercüme eden kişi kendilerinin buraya göçmeden önce komşuları, ahbapları imiş. Verdiğimiz Risaleleri Isparta’da bizim vasıtamız ile tanımış oldular. Tanıdıklarına da dağıtmak için daha fazla alabileceklerini söylediler, birkaç adet daha Risale-i Nur hediye ettik kendilerine.

Yine geçen hafta yürüyüşümüzü yaparken yine kendileri de yürüyüş yapan Suriyeli muhtemelen öğrenci 7 hanıma ‘Hutbe-i Şamiye’ kitabını hediye ettik. Arkamızdan sürekli “Çok teşekkürler, Allah yardımcınız olsun” diyerek mukabelede bulundular. Ve oldukça şık giyimli, İranlı 35’li yaşlarda, tahminimiz ya turist ya da akademisyen/öğrenci, 3 gence denk geldik. Farsça ‘Haşir Risalesi’ni verdik. Görünce hem çok şaşırdılar hem de durmadan “kalem kalem” dediler. Önce anlamadık ne demek istiyorlar, her halde bu kitapları alabilecekleri adresi yazmamızı istiyorlar zannettik; fakat “hatıra imza” dediler. Çok sevinçle karşıladılar. Biz de çok sevindik. Fakat yanımızda kalem yoktu imzalayamadan ayrıldık.

Yine İranlı Hıristiyan 5 kişilik şık giyimli ve yine oldukça eğitimli oldularını konuşmalarında hissettiren bir grupla, yine şehrimizin en işlek noktalarından birinde banklarda otururlarken yanlarına gittik, selâm verdik tanıştık. Haşir Risalesi’ni hediye ettik. Üstümüze başımıza hayretle bakıp bize “Siz Müslüman mısınız?” diye sordular, hususan tıraşımıza ve temiz giyinmemize hayret ettilerini hissettik. Yanlarındaki 70 yaşlarındaki adam yine hayretler içerisinde bu kitapları nereden bulduğumuzu, kitaplardan daha çok çeşit olup olmadığını, bu Risalelerin müellifinin hayatta olup olmadığı gibi sorular sordu. Çok teşekkür ettiler hediye için ve ayrıldık.

Okunma Sayısı: 2138
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali

    7.4.2021 11:03:22

    Şükran şükran ya hayretli ahiler devam

  • Said Yüksekdağ

    7.4.2021 10:52:33

    Maşâallah, tebrik ediyoruz. Rabbim hayrınızı kabul etsin..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı