"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhalifleri bitirme oyunu: Serbest Fırka

M. Latif SALİHOĞLU
12 Ağustos 2022, Cuma
GÜNÜN TARİHİ: 12 Ağustos 1930

Mustafa Kemal’in yakın adamı Ali Fethi Okyar tarafından 12 Ağustos 1930’da kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF) denemesi, yakın tarihimizin şaibeli, netameli, dahası muammalı hadiselerinden biridir. 

Öte yandan, bu hadisenin etraflıca araştırılmasını, iç yüzünün aydınlatılmasını istemeyenlerin başında da jakoben Kemalistler geliyor.

Tek adamcı, tek partici Kemalistlere göre, 1925’te olduğu gibi (TCF), 1930’da da (SCF) demokrasiye geçiş denemeleri yapıldı; ancak, bunun henüz faydalı olmadığı, hatta zarar verici olduğu anlaşıldığı için, bu adımın atılmasından vazgeçildi.

Ne kadar sığ, ne kadar yavan, ne kadar inandırıcılıktan uzak bir anlayış. Aslında anlayış bile değil, adeta şartlanmışlık hali.

Ne yani, daha evvelki tarihlerde demokrasiye/meşrutiyete geçilmedi mi? Çok partili sistemle seçimlere gidilmedi mi? Monarşi döneminde bile seçimler yapılırken, Cumhuriyet idaresinde, üstelik kuruluşundan 7-8 sene sonra çok partili seçimlere niçin gidilmesin, yahut gidilemesin?

Ülkede savaş mı vardı? 1930’da saldırı altında mıydık, ateş çemberi içinde miydik? Kıtlık, yokluk yılları mıydı? Neydi? Neden serbest seçimlere müsaade edilmedi?

Lafı hiç dolaştırmadan ifade edelim ki: Hürriyet ve demokrasiye tahammülsüzlük vardı. Bu değerlere inanmamışlık hakimdi. Tek particilik kolaycılığına gidildi. Milletin iradesine inanç da yoktu, güven de. Özetle, tamamen keyfi muamele, yani keyfemayeşa bir surette hareket edildi. Ta ki, muhalif, farklı bir siyaset hareket oluşmasın, dirilmesin, meydan almasın...

Bu girizgâhtan sonra, şimdi o günlerin gelişmelerine kısaca bir bakalım.

*

Evet, Serbest Cumhuriyet Fırkası, Mustafa Kemal’in joker olarak kullandığı Ali Fethi Okyar’ın başkanlığında 12 Ağustos 1930’da kuruldu.

Adındaki “Serbest” tâbiri bütünüyle bir aldatmacadan ibaret olan bu parti, meşhur Yahya Kemâl’in ifadesiyle de baştan sona yasaklı, tuzaklı ve kumpaslı bir siyasî hareketten ibarettir. Nitekim, yaşanan hadiseler, bu acı gerçeği bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Dilerseniz, kurucu başkan profilinden başlayalım meselâ.

Yakın tarihin “nev-i şahsına münhasır” en popüler askerî-siyasî figürlerinden biri de hiç şüphesiz Ali Fethi Beydir. M. Kemal, tıpkı İsmet ve Fevzi Paşalar gibi, Ali Fethi Okyar’ı da kritik dönemlerde hep bir joker olarak kullandı.

Bunun bir ispatı şudur ki: Bu şahsiyetin ilk önemli rolü Selânik’te hapsedilen Sultan Abdülhamid’e nezaret etmek idi. Okyar’ın oynadığı son rol ise, 1930’da kendisine danışıklı şekilde kurdurulup 3-4 ay sonra tekrar kapattırılan Serbest Fırka’ya Başkanlık etmek olmuştur.

Okyar, asker kökenli bir bürokrat ve  siyasetçiydi. Ama, hiçbir zaman kendi inisiyatifiyle hareket etmedi. Siyaset sahnesinde, daima bir başkasının inisiyatifi ve yönlendirmesiyle birtakım roller üstlendi.

İşte, ona “siyasî figür”, yahut “joker” dememiz bu sebepten dolayıdır. Bu iddiamızı basite alanlar, yahut yersiz bulanlar, Ali Fethi Okyar’ın hemen her yerde bulabilecekleri biyografisine baksınlar, onun hayat hikâyesini okusunlar, inanıyorum ki, buradaki iddiamıza onlar da hak vereceklerdir.

Evet, muhalifleri ezmek, baskılamak, bitirmek maksadıyla kullanılan Ali Fethi Beyin, ta başından beri muharrik-i bizzat bir şahsiyet olmadığı, daima muharrik-i bilvasıta bir karaktere sahip olduğu gerçeğini, onun hayatının hemen her safhasında görmek, anlamak pekala mümkündür.

Okunma Sayısı: 1427
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    12.8.2022 14:16:13

    Bu tarz yazılara ihtiyaç var...

  • Abdullah Tunç

    12.8.2022 08:59:43

    Tarih tekerrür ediyor. Dün kullanılalar vardı bugün de kullanılanlar vardır.Kullanılmaya musait bu karakterler tespit ve teşhis ediliyor, zayıf noktaların dan yakalanarak kullanılı yorlar.Bunlar milletin ekse riyeti gibi göründüklerin den,millet tarafından tam teşhis edilmiyorlar.Pirin cin içindeki beyaz taşlar gibidirler,fark edilmiyorlar Ve işte büyük tahribatlar bunların eli ile yapılıyor. Dün böyleydi,bugün de durum aynı.Diyanet ve si yaset noktasında bu tipler hep kullanılıyor.Onun için siyaset ve diyanet nokta sıbda önde görülen,lider durumunda olan insanla ra son derece dikkat et mek gerekiyor.Bunların hayatlarını bin bir elekten geçirmek lazım.Bunlar her yöleri ile incelenmeli dir.Her cihetleri ile araştı rılmalıdır.Ona göre hare ket edilmelidir.Yoksa tarih hep tekerrür eder.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı