"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müdebbir yoksa eğer, aman dikkat!

M. Latif SALİHOĞLU
29 Temmuz 2025, Salı
Üniversite sınav sonuçları açıklandı. Sınava girenlerin puanları netlik kazandı. Kimin nereyi kazandığı veya kazanacağı da az-çok belli oldu. Netice herkes için hayırlar getirsin.

Sıra geldi kalacak yer meselesine…

Pek yakında, vakıf ve dernekler adına “Şehrimizde üniversiteyi kazanan kız ve erkek öğrenciler için kalacak yerimiz vardır” mealindeki ilânları görmeye başlarız.

İşte biz de bu safhadan sonrası dikkat edilmesi gereken önemli hususları hatırlatmak istiyoruz.

«

Hayat pahalılığı herkesin mâlumu. Öğrencilerin bir kısmı ikamet ettiği şehirdeki üniversiteyi tercih ettiği için, ailesinin yanında kalarak tahsil hayatına devam edecek. Şu yaman devrin alabildiğine ağırlaşan maddî-manevî şartları nazar-ı itibara alındağında, bu kesimi pek şanslı görmek mümkün.

Başka bir şehirde okuyacak öğrencilerin büyük bir kesimi resmî-özel yurtlarda kalmayı tercih eder. Zira, yurtlarda kalanların yemek yapmak, çamaşır-bulaşık yıkamak gibi bir dertleri olmaz. Devletin “15 Temmuz”dan sonraki politikası da, öğrencileri mümkün olduğunca “öğrenci evlerine mecbur-muhtaç durumda bırakmamak” üzerine kurulu olduğu için, yurtlarda yer bulamayacak olanların sayısı minimum seviyede kalıyor.

«

Gelelim “öğrenci evleri”nde kalanların durumuna.

Kendim üniversiteye hazırlık kurslarına gittiğim birkaç ay zarfında Vefa’daki İlim Yayma Yurdunda kaldım. O zamanlar için pek memnun kaldığım söylenemez. Öncelikli sebep: Yemeklerdeki cimrilik ve kalite düşüklüğü ile kalabalık odalardaki sıkışık ranzalı sistem.

Gerek lise ve gerekse yüksel tahsil hayatımda daha çok “öğrenci evleri”nde kaldım. Bu tarz-ı hayat, bana çok şey kazandırdı. Özetle: Daha evvel hiç bilmediğim birçok yemek ve özellikle tava çeşitlerini öğrendim. Verimli ders çalışmanın yanı sıra, daimî ihtiyaç olan kaliteli çay yapmayı, elden bulaşık-çamaşır yıkamayı, etrafı temiz ve düzenli tutmayı, misafir ağırlayıp uğurlamayı, bol bol kitap okumayı hep o dönemlerde kazandım. Dahası, sonraki hayatımda da bunların hep faydasını gördüm ve hâlen de görüyorum.

«

Şimdi bundan sonra anlatacaklarım, kırk yılı aşan zaman zarfında Türkiye’nin birçok yerindeki tesbit ve gözlemlere dayanan bilgi ve tecrübeden ibarettir.

İşte, bunca bilgi ve tecrübeye dayanarak gayet açık ve net bir şekilde diyorum ki: Bir öğrenci evinin düzenli, verimli ve sağlıklı işleyebilmesi için, rehberlik edecek deneyimli bir kişinin varlığı büyük önem taşır. 

"İster öğrenci, ister çalışan biri olsun; eğer henüz tecrübesiz durumdaysa, ona tertipli, düzenli ve temiz bir ev teslim edilmemelidir. Zira böyle durumlarda çoğu kez netice pişmanlık olur. Bu yüzden, 'müdebbir şart' diyoruz. Çünkü müdebbir kişi, daima onların yanında ve başlarında bulunur; bilmedikleri her şeyi tek tek gösterir, anlatır ve öğretir."

Neticede, hem kitap okuma, hem ibadet yapma, hem temizlik ve düzeni sağlama, hem iktisatlı hayata alışma, hem de maddî-manevî tehlikelerden sakınma gibi hayatî hâlleri yeni gençlere kazandırma imkânı hasıl olur. Bunlar ne güzel kazanımlar değil mi…

Aksi takdirde, deneyimsizlikten kaynaklı ihmaller zamanla birikerek, yaşam alanında temizlik, düzen ve huzuru olumsuz etkileyebilir.Orada kitap okunamaz, düzenli ibadet yapılamaz olur. Mutfak eşyaları sık ve dikkatsiz kullanım sebebiyle kısa sürede yıpranabilir veya kullanılamaz hale gelebilir. Su, elektrik, doğalgaz israfı had safhaya çıkar. Yüksek miktarda gelen faturalarla baş edilmez olur. Hatta dikkatsizlik durumlarında güvenlik riskleri de ortaya çıkabilir.Demirbaş bazı eşyalar kullanılamaz hale gelir. Bunun dışında, burada detaylandırılmayan bazı mahzurların da mevcut olabileceği göz ardı edilmemelidir. Sonuç olarak, başlangıçtaki iyi niyetin yerini zamanla pişmanlık ve yorgunluk alabilir.

İşte, bütün bu muhtemel olumsuzlukların önüne geçmek ve benzeri durumlara fırsat vermemek için, her öğrenci evinde daimî bir müdebbirin bulunması (ya da en azından her gün düzenli olarak dışarıdan bir müdebbirin gelip evin genel durumunu kontrol etmesi) büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, yaşanan tecrübeler gösteriyor ki, sonuç çoğu zaman kırgınlık, burukluk ve zaman zaman da pişmanlıkla neticelenebiliyor.

Okunma Sayısı: 1589
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    30.7.2025 05:01:17

    Cemaat düşmanlığı 15 TEMMUZ ile sahneye konulan ve dindarları vatan haini , terörist imiş gibi gösteren haklkci,ırkçı ve siyasal islsmci hainlerin ortak tuzağı olduğu kanaatindeyim. FETÖ nedir-ne değildir.Bu bir kere tespit edilmedikten sonra ve 25 Temmuz hakkında TBMM'de araştırılması için verilen teklifin ret edilmesi ortada iken havanda daha çok su doveriz. Cemaatimizin yıllardır hangi iktidarın kin ve intikamina maruz kaldığı,dini istismar ederek,dini tahrif ederek,müslüman milletimizi yozlastiram bir idare asla masum ve mazlum değildir Mağdur edebiyatlarina karnimiz tok. Delilimiz ise siyonist katillere iktidarın ilk gunlerinden dön saatlere kadar her desteği vermesidir.

  • Latif Salihoğlu

    29.7.2025 22:52:19

    Muhterem İlker, Said, Pelin kardeşlerim. Konuya geniş perspektiften bakarak yaptığınız yorumlar, bu yazının mütemmim birer cüzünü teşkil etmiş oluyor. Meramımızı doğru anlayıp ufuk açıcı yorumlarda bulunduğunuz için, tebrik ve dualarımı sunuyorum.

  • İlker Cihan

    29.7.2025 16:20:47

    Bir gazetedeki makale yalnız bir cemaate hitabetmez. Türkiyede yalnız Nur Talebelerinin öğrenci evi yok, bir çok cemaatlerin, tasavvuf gruplarının da öğrenci evleri var. Buradaki mesajın umumi olduğunu sanıyorum. Gayet güzel bir tesbit ve tavsiye. Bütün cemaat ve öğrenci hizmeti veren gruplarda dikkate alınmasını ümit ediyorum. Eğitim komisyonlarında ciddi bir gayretle gündeme alınması gereken önemli bir mesele. Herkese selamlar. Buradaki

  • Said Yüksekdağ

    29.7.2025 15:49:13

    Latif Ağabeyimiz önemli bir mevzuya değinmiş. Özel yahut mahrem bir detaya girilmediği için gazetede yayımlanmasında bir mahsur yok. Fatih ve Şakir Beyler neye istinaden bu yazıyı uygun görmediler merak ettim. // Asıl mevzu müdebbir de değil aslında. Dershanelerimiz şu an boş ya da kiraya veriliyor. FETÖ fitnesi yüzünden kimse evladını cemaatlere göndermek istemiyor. "Dershanelerimize talebe kazandırmak için neler yapmalıyız, nasıl eski ihtişamlı günlere gelebiliriz?" bunun üstüne düşmek lazım. // Ben üniversite okurken dershanede kaldım ve 5 katta doluydu. Şimdi o binada kalan talebe sayısı çok az ve katlar kiraya verilmiş. Ya da başka şekilde değerlendirilmiş. Üzücü ama gerçek durum bu!

  • Fatih

    29.7.2025 12:46:36

    Yazının konusu çok önemli ama özel; konu gazetede bir makalede ele alınmaması gerekirdi.

  • S. Pelin Kurukahveci

    29.7.2025 11:20:14

    Önemli bir konuya temas edip tecrübelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Kız öğrenciler için de durum bu. Mahallerde sürekli dersane ile içli dışlı olan ablaların olması elzem. Başı boş bırakmamak lazım.

  • Şakir Argın

    29.7.2025 10:49:31

    Eğitim komisyonlarında özel görüşülerek istişare edilecek meseleleri gazete köşesinde umuma açık bir şekilde beyan etmek usule uygun değil diye düşünüyorum Kontrol edilmesi gerekirdi heyet tarafından

  • Mehmet Türeli

    29.7.2025 10:29:07

    Mudebbir imkanı olmayan yerlerde de dershaneler için görevlendirilen meşveret üyesi düzenli öğrenciler ile irtibat kurulması onlara bir plan program içinde düzenli bir hayat yaşamalarını sağlanmalı. Kardeşlerimizin Enes Kara kardeşimiz gibi bunalıma düşneler varsa ve kendi aralarında kırgınlık, çekişme varsa diğer abilerin de desteğini alarak önlenmelidir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı