"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Osmanlılar Selânik’i aldı; Selânikliler Osmanlı’yı yıktı

M. Latif SALİHOĞLU
13 Mart 2020, Cuma
TARİHİN YORUMU: 13 Mart 1430

Bugün Yunanistan’a ait olan Selânik, bilinen tarihi itibariyle defalarca el değiştirmiş önemli bir liman şehridir. En uzun süreyi ise (beş asra yakın), Osmanlı hâkimiyetinde geçirmiş olduğu anlaşılıyor: 13 Mart 1430-8 Kasım 1912.

Ege Denizi sâhilindeki Selânik’in, altı asır önce Osmanlı idaresine geçmesi ve bir asır kadar evvel elden çıkması ne kadar dikkat çekici ise, “Dönme” olarak da bilinen “Selânikliler”in Osmanlı’nın başına getirdiği helâket ve felâketler de o derece, belki daha ziyade dikkat çekici görünmektedir.

Özetlemek gerekirse: 

İsanbul’dan evvel Selânik’i fetheden Osmanlı, nice şehit ve gazileri bedel vererek, burayı nihayet 13 Mart 1430’da hâkimiyeti altına almayı başardı. 1912’deki Birinci Balkan Harbi’nde de, Selânik’i Yunanistan’a terk etmek mecburiyetinde kaldı. 

İşin en acıklı tarafı ise, Osmanlı, Selânik’i fethettikten 60 yıl kadar sonra (1490’larda) Barselona’dan (İspanya) kovulan ve Avrupa’daki hiçbir ülke tarafından kabul edilmeyen yüz binlerce Yahudi nüfusun gelip buraya yerleşmesine müsaade etti. 

İşte, türlü isyan, kalkışma ve darbelerle Osmanlı’nın sonunu hazırlayan da, 1909’da Hareket Ordusu’yla İstanbul’a gelip darbe yaparak Sultan Abdülhamid’i deviren de, aynı Osmanlı Padişahını Selânik’e sürgün gönderen de, hatta 1922’de Saltanatı, 1924’te de Hilâfeti kaldırarak bütün Osmanlı Hanedanı efradını perişan halde hudut haricine sevk eden de, başrolünü Dönmelerin oynadığı aynı Selâniklilerdir.

Bu can alıcı tesbitlerin ardından, şimdi de Selânik’in fethedilme günlerine şöyle kısaca bir nazar gezdirmeye çalışalım.

* * *

Vaktiyle Bizans'tan Venediklilerin eline geçmiş olan Selânik, 13 Mart 1430’da Osmanlı kuvvetleri tarafından fethedildi.

Sultan II. Murad (Fatih Sultan Mehmed’in babası) zamanında, etrafındaki yerleşim birimleriyle birlikte Osmanlı hâkimiyetine giren Selânik, daha önceki tarihlerde de birkaç kez el değiştirdiği olmuştur.

Bazı yönleriyle İstanbul'a benzeyen, tarihî ve stratejik bakımdan büyük öneme sahip olan Selânik, sosyo-kültürel ve demografik dokusu itibariyle de hep dikkat çekici bir yer olmuştur. Burası, 1912'den bu yana Yunanlıların elinde bulunuyor.

* * *

Sultan II. Murat, Anadolu Beylerbeyi Hamza Bey emrindeki kuvvetleri öncü olarak Selânik'e gönderdi. Şehrin önlerine gelen Hamza Bey, bir yandan kuşatma hazırlıkları yaparken bir yandan da Venedik Valisi’ne şehrin teslim edilmesi için haber gönderdi. Vali ise, buna red cevabı verince, Osmanlı birlikleri şehri toplarla dövmeye başladı.

Çarpışma başladıktan sonra Venediklilerden yardım isteyen valinin talepleri yerine getirilemedi. Sultan Murad ise, fırsattan istifade ile karargâhına gelerek kuşatmayı daha da daralttı. Hemen ardından, şiddetli bir tahkimatla harekete geçilerek, şatonun bulunduğu kısımdan surlara yüklendi.

Şehrin savunması giderek zayıfladı ve nihayet içeri giren Osmanlı askerleri kalenin kapısını da içten açmaya muvaffak oldu.

* * *

Balkanların en gözde şehirlerinden biri olan Selânik'teki demografik (etnik nüfus) yapı, 1500'lü yılların başlarından itibaren hızla değişmeye başladı: Hıristiyan İspanyol hükümeti, kendi ülkesinde yaşayan Yahudilere karşı uyguladığı sert politikalar yüzünden, Yahudiler buradan gitmeye, özellikle Barselona’yı terk etmeye mecbur kaldı. 

İspanyollar, Yahudileri vatandaşlıktan çıkartmadan, ülkeden çıkarıyordu. Ne var ki, hiçbir ülke Yahudileri kabul etmiyordu.

Sonunda Osmanlı Padişahı Sultan II. Bayezid, onlara acıdı ve göçe zorlanan Yahudi nüfusuna ülkesinin kapılarını açtı. 1492 yılına gelindiğinde, İspanya'dan Osmanlı ülkesine doğru büyük göç dalgaları başladı.

İşte, bu tarihten sonra Selânik'i mesken tutan Yahudiler, zamanla bu şehrin en kalabalık etnik unsuru haline geldi. 

İşte, tâ 1650’lerden itibaren devletin hemen bütün kademelerine sızarak 1900’lü yılların başında ise Osmanlı’yı bitirme planlarını yapan, Türklük ve Müslümanlık kisvesi altında gizli faaliyet yürüten ve neticede başarıya da ulaşan, bilhassa bu kesime mensup olan Dönme Yahudilerdir.

Okunma Sayısı: 7075
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Latif Salihoğlu

    16.3.2020 11:37:38

    Saygıdağer Ali Bey, Yazının akışından ve muhtevasından da anlaşılacağı üzere, Osmanlı'ya ve Müslüman Türklere zararından bahsettiğimiz kesim, aslında sizin de tarif ettiğiniz kesimdir. Dolayısıyla, Mübadilleri ve Evlâd-ı Fatihandan olan Selankli Müslümanları daima tenzih ederiz. Bütün yazılarımız, bu çerçeveye dahildir. Uyarınız için, yine de teşekkürler.

  • Feyzullah Ayhan

    13.3.2020 11:17:44

    Osmanlı Selanik'i aldı ,Selanikli abdöşün çocuğu da (hadis-i şerifte geleceği belirtilen Yahudi kökenli süfyan yani İslâm deccalı) Osmanlı'yı yıktı.Sadece o kadar mı?Hayır hayır vallahi Osmanlı'yı yıkmakla kalmadı,en son ve cihanşumul olan dinimin Osmanlının toprakları üzerinden sökülüp atılması için de elinden geleni esirgemedi.Kader ise farklı etti onun çabası da akim kaldı.Elbette hayır ve şer kainat yaratılalı mücadele halindeler.Şeytanın ,deccalin ,şerirlerin yaratılışı şer değil bilakis bize bir hayırdır.Öyle olmamış olsaydı bizler de tenbellikten mütevellid serçeler misullü ayaklar altında kalıp ezlirdik.Allah’ım süfyanın ve deccalin şerrinden,belasından fitnesinde,tasallutundan,fendinden cümlemizi muhafaza eyle. AMİN

  • Ali

    13.3.2020 00:24:53

    Hocam bütün selaniklileri suçlu gibi zan altında bırakmışsınız. Mübadele ile gelen çok vatandaşımız var onlara haksızlık etmiş olursunuz.bir sürü okumayan her duyduğuna inan insan var.selanikler yerine yahudiler deseydiniz daha isabetli olurdu.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı