"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kudüs’ü bu kez “insanlık” kurtaracak

M. Latif SALİHOĞLU
01 Ekim 2025, Çarşamba
Bugün Sultan Selahaddin’in komutasındaki İslâm ordusunun Kudüs’ü fethetmesinin yıldönümü: "Şark'ın en sevgili sultanı" Selahaddin Eyyübî, uzun süren çetin bir mücadelenin neticesinde, nihayet 2 Ekim 1187'de ordusuyla Kudüs'e girerek, burada "hâkimiyet-i İslâmiye"yi yeniden tesis etmeye muvaffak oldu.

Bu, Kudüs’ün Müslümanlar tarafından gerçekleştirilen ikinci fetih zaferi idi. Birincisi, 638'de adalet timsâli Hazret-i Ömer (ra) zamanında, üçüncüsü de 1517’de İttihad-ı İslâm siyasetini tahakkuk ettiren Sultan Selim kumandasındaki İslâm ordusu tarafından fethedildi.

Günümüzde ise, İslâm âleminde tarihteki o adaletli, hamiyetli ve kudretli şahsiyetlerin ayarında lider olmadığı gibi, o ruh ve şuura sahip ordular da yoktur. Esasen, bu zaman şahıs zamanı olmadığı için, bir şahıs marifetiyle Kudüs’ün yeniden fethedilmesi ve hürriyetin kavuşturulması mümkün görünmüyor.

Dolayısıyla, öyle anlaşılıyor ki, günümüz itibarıyla Kudüs’ün Siyonist işgalden kurtarılması ve tekrar hürriyetine kavuşması ancak “insanlık” adına ve insanlık vicdanının harekete geçmesiyle mümkün olur. Şimdiye kadar İslâm aleminde ve dünya ülkelerinde yaşanan gelişmeler bu manadaki fikir ve kanaatleri pekiştiriyor.

Şimdi, tekrar “günün tarihi”ine dönelim ve Kudüs’ün nasıl fethedildiğine kısaca bakalım.

«

Mübarek Kudüs, ilk olarak Raşid Halife Hz. Ömer zamanında ve 638'deki Yermuk Zaferinden sonra mühim bir İslâm beldesi olma vasfını ve statüsünü kazandı.

Bu statü asırlarca devam etti. Ne var ki, 460 sene sonra, yani 1099 yılında yaşanan I. Haçlı Seferi neticesinde, Kudüs Müslümanların hâkimiyetinden çıktı, Hıristiyanların eline geçti. Aynı tarihte, Avrupa devletlerinin gözde beldesi haline gelen Kudüs'te ayrıca bir Hıristiyan Krallığı tesis edildi.

Kudüs'te 88 yıl süren bu krallık döneminde, Müslüman ahaliye yapılmayan baskı, zulüm, işkence kalmadı. Bölgede Müslümanlara yönelik çok zalimane bir politika izlendi. Defalarca katliam yapıldı.

Bu feci durum, hemen bütün Müslümanları rencide ediyordu. Ancak, aradan on yıllar geçmesine rağmen, hiçbir ordu ve lider Kudüs üzerine gitmeyi ve burayı kurtarmak için harekete geçmeyi göze alamıyordu. Tâ ki, "Şark'ın en güzel sultanı" Selahaddin Eyyübî tarih sahnesine çıkana kadar...

«

İslâm ordusunun kahraman bir kumandanı olan Selâhaddin-i Eyyübî, Kudüs şehrini yeniden fethetmek ve buradaki Latin Krallığı’na son vermek için bütün mevcudiyetini ortaya koyarak, çetin ve meşakkatli bir büyük mücadeleye girişti.

Bu çetin ve uzun soluklu mücadelenin neticesinde, 2 Ekim 1187'de Kudüs'e girmeye ve bu mübarek beldeyi yeniden fethetmeye muvaffak oldu.

«

İhlâs ve gayret yüklü hizmetleriyle tarihe geçen Sultan Selâhaddin, Kudüs başta olmak üzere, bütün Filistin ve Suriye topraklarını zapt eden Haçlı ordularına karşı vermiş olduğu mücadelenin en büyüğünü Hittin Savaşı’nda (4 Temmuz 1187) sergiledi.

Darmadağınık kuvvetleri İslâm potasında eritmek suretiyle yüksek disipline sahip bir ordu kurmayı başaran Selâhaddin Eyyübî, Kudüs'ü işgal ile çevredeki Müslümanlara zulmeden Latin Haçlı Krallığına bağlı orduların üzerine çeşitli akınlar düzenlemeye başladı. Girmiş olduğu hemen her mücadeleyi zaferle taçlandıran Eyyübî İslâm Ordusu, bilhassa Hittin'de yapılan savaştaki galibiyetten sonra, hem yüksek moral kazandı, hem de bölge üzerindeki hâkimiyetini tescil ettirmiş oldu.

Elde ettiği zaferler silsilesine en büyük halkayı eklemek isteyen Sultan Selâhaddin, bütün kuvvetiyle Kudüs'ün üzerine yürüdü. Nihayet, 88 yıldır Latinlerin elinde bulunan Kudüs’ü 2 Ekim 1187’de teslim alarak buradaki Haçlı işgaline nihayet verdi.

Okunma Sayısı: 192
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı