Cinsellik ve Ahirzaman
Resulullah Efendimiz (asm) buyurdu ki, “Ahirzamanın müstebit hâkimleri, hususan Deccalin yalancı cennet ve cehennemleri bulunur.”1
Bu Hadis'in yorumunda Bediüzzaman der ki:
“Hükûmet dairesinde karşı karşıya kurulan ve birbirine bakan vaziyette bulunan hapishane ile lise mektebi, ‘Biri hûri ve gılmanın çirkin bir taklidi, diğeri azap ve zindan suretine girecek’ diye bir işarettir.”
Bu yorumda çok cümleler saklıdır:
1- O devir hâkimlerin müstebit olduğu, elinde adalet yerine keyfi hükümlerin bulunduğu, insanların haksız yere hapse atıldığı veya ceza verildiği bir devir.
2- Açık saçıklığın teşvik edildiği, ahlaksızlıkların talep gördüğü ve ayyuka çıktığı bir devir.
3- Okullarda ilim ve teknik yerine keyfî hevesatın ve sefaletin mubah görüldüğü, teşvik edildiği ve hatta öğretildiği bir devir.
Böyle bir devre gelmişseniz biliniz ki Deccal çıkmıştır ve bunlar Deccalin riyasetinde yapılıyordur.
Allah’ı İnkâr
Resulullah buyurdu ki:
“Ahirzamanda Allah Allah diyecek kalmaz.”2
Bu hadis, ahirzaman da olsa, insanların hepsinin zincirden çıktığını ve Allah’ı inkâr edeceğini söylemiyor. “Umum insanlar küfr-ü mutlaka düşecekler demek değildir. Çünkü Allah’ı inkâr etmek, kâinatı inkâr etmek kadar akıldan uzaktır. Umum değil, belki ekser insanlarda dahi vukuunu akıl kabul etmez. Kâfirler Allah’ı inkâr etmiyorlar, yalnız sıfâtında hata ediyorlar.”
Ama bu hadis bizlere şu gerçekleri söyler:
1- Allah açıkça inkâr edilecek. Yani bu ilhad, bir fikir olarak saygı görecek.
2- İlimde Allah’ı inkâra giden bir terminoloji kullanılacak.
3- Allah diye zikreden tekkeler, zikirhaneler, medreseler kapanacak.
4- Ezan ve kamet gibi şeairde Allah’ın ismi yerine başka isim konulacak. Mesela Allah için Tanrı denmesi ve “Tanrı” sözcüğünün ibadet diline girmesi.
5- “Kıyamet kopmasının dehşetini görmemek için, mü’minlerin ruhları bir parça evvel kabzedilir. Kıyamet kâfirlerin başlarında patlar.”
Bu son vakittir. Yani zincirin koptuğu andır. Yani bu işaretten anlaşılan mü’minlerin ruhu toplu olarak kabzedilir. Geriye sadece kâfirler kalır. Kafirlerde ar, haya ve ahlâk tamamen yok olmuştur. Yol kenarlarında “çiftleşme” gibi alçak ahlâksızlıklar, artık günlük işlerdendir.
Uluhiyet Davası
Resulullah Efendimiz (asm) buyurdu ki:
“Ahirzamanda Deccal gibi bir kısım şahıslar ulûhiyet dâva edecekler ve kendilerine secde ettirecekler.”3
Kişinin kendisinde ilâhlık vehmetmesi ne büyük ve ne dehşetli bir yalancılıktır. Ama bunu Deccal yapar ve Deccale inananlar onu Allah gibi kudretli sayarlar.
Bediüzzaman bu hadisi şöyle yorumlamıştır:4
1- O dönemde Allah inancı kıymetten düşer, Allah’ı inkâr artar ve kabul görür. Ahiret kıymetten düşer, dünya bütün heybetiyle kabul görür. Dünya için çalışmak teşvik edilir.
2- Deccal devletten aldığı gücünü bir ulûhiyet olarak takdim eder. İnsanlar onda bu yalancı kudsiyeti görürler.
3- O şahıs kuvveti nispetinde kendisinde bir nevi rububiyet var zanneder. Heykellerine ubudiyetkârâne baş eğdirir. Başı rüku yapar gibi önünde eğdirir.
4- O dönemde tabiatçı ve maddeci felsefe pozitif inanç olarak kabul görür ve İslâm inancı yerine tabiatçı ve maddeci münkir felsefe geçer.
Dipnotlar:
1- Müslim, Fiten, 104, 109;
İbni Mâce, Fiten: 33; Müsned, 5:397
2- Müslim, İmân: 234; Tirmizi, Fiten: 35; Müsned, 3:107, 201, 259
3- El-Hâkim, el-Müstedrek, 4:508; İbn-i Kesîr, Nihayetü’l-Bidâye ve’n-Nihâye: 1:125, 126; Müsned, 4:20, 5:372
4- Şualar, s. 615.