"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Referandumun 40. yılı

M. Latif SALİHOĞLU
07 Kasım 2022, Pazartesi
GÜNÜN TARİHİ 7 Kasım 1982

Bir askerî cuntanın, yani 12 Eylül ihtilâlcilerinin sipariş üzere hazırlatmış olduğu darbe anayasası (82 Anayasası) için 7 Kasım 1982’de referanduma gidildi.

Gayet iyi hatırlıyorum, o referandum, şiddetli baskı, korku ve tek taraflı yoğun bir propaganda bombardımanı altında yapıldı. Demokrasinin ruhuna alabildiğine aykırı şartlar altında gerçekleştirilen referandum, ne yazık % 90’ın üzerindeki bir oy nisbetiyle kabul görmüş oldu.

Bu tabloyu “toplumsal bir kabul fâciası” şeklinde değerlendirmek de mümkün.

*

İşin ehli olan Prof. Sami Selçuk, 2006’daki yıldönümünde konuya dair şu çarpıcı ifadeleri kullandı: 1982 Anayasası bir “ferman anayasası” mı, değil mi? Türkiye’ye yıllar önce biçilen elbise, her taraftan patlamaya başladı mı, başlamadı mı?

Darbe cuntasının başı Kenan Evren, referandum sürecinde şehirden şehire koşuyor, ihtilâl anayasası için açıktan açığa evet oyu istiyordu.

O günlerin ana akım medyası sadece Evren Paşanın sözlerini yayınlayabiliyorlardı. Zira, tenkit etmek, aksini söylemek, yahut başka türlü fikir beyan etmek yasaktı. Öyle ki, postaya verilen mektup ve sair dokümanlar dahi takip ile kontrol edilerek, farklı görüş sahipleri yakalanıp gözaltına alınıyordu.

Ayrıca, seçmenlerin oylamaya katılması mecburi idi. Bir diğer tuhaflık da şuydu: Oy pusulasının içine konan zarflar yarı şeffaf şekilde hazırlanmıştı. Anayasaya hayır oyunun rengi koyu maviydi ve zarfın içinde de belli oluyordu. 

Oylamanın yapıldığı sandık başlarında ise, asker ve diğer güvenlik mensupları nöbet bekliyordu. Mavi renk, haliyle insanlarda korku ve çekinme duygusu uyandırıyordu. Neticede beklenen şey oldu ve “Anayasaya evet” demek olan beyaz oylar, büyük bir farkla üstünlük sağlamış oldu.

Önemli bir diğer nokta da şuydu: Anayasanın bu sûretle kabul ettirilmesiyle birlikte, darbe lideri olan Kenan Paşa da otomatikman 7. Cumhurbaşkanı seçilmiş olarak kabul görüyordu. Zira, konuya dair anayasaya konulan bir geçici madde aynen bu şekilde hazırlanmıştı.

*

Referandum süreci içinde anayasanın aleyhinde konuşan, tenkit yahut itirazda bulunan kimseler, hemen anında bölücülükle, anarşistlikle, hatta komunistlikle damgalanıyordu. Bu da yetmezmiş gibi, ayrıca hapis cezası ve türlü işkenceler de söz konusu idi.

Doğrusunu söylemek gerekirse, kelimelerle anlatılamayacak kadar ağır ve şiddetli baskılar altında yapılan böylesi bir referandum, ancak “demokratik fâcia” şeklinde ifade edilebilir. Aslında “demokratik” ifadesi bile fazla görünüyor ya, neyse… Düşünün ki, aradan kırk yıllık bir süre geçtiği halde, ülke hâlâ o anti-demokratik fâcianın yan etkilerinin sancılarından kurtulabilmiş değil.

*

82 Anayasasının başlangıç kısmındaki geçici maddelerinden birinde, eski siyasilere “5 ve 10 yıllık siyaset yasağı” getirilirken, bir maddesinde ise şu ifadeler yer alıyordu: “Bu anayasa, baştan sona Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda hazırlanmıştır; anayasadaki herhangi bir madde, bu ilke ve inkilâpların aleyhinde yorumlanamaz dahi.”

O dönemde öyle kargaşalı ve zihinleri dumura uğratan öylesine ufunetli bir hava vardı ki, vicdanî huzur içinde vatandaşa hakikat-i hâli anlatmak adeta imkânsız gibiydi. Hani, anayasayı eleştirmek ile anarşiye taraftar olmak birbirine eşdeğer olarak anlatılıyordu.

*

Hülâsa: Seçim ve referandum, demokrasinin vazgeçilmez adet ve usûlleridir. Ama, her seçim veya referandumun sonuç tablosu demokrasi adına gurur verici olmadığı gibi sürûr verici de değildir. Aynen, 7 Kasım 1982’deki referandumda olduğu gibi.

Okunma Sayısı: 1406
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    7.11.2022 12:33:54

    1982 Anayasa refaranduma gidilen safhada gazete-lerimizin tabiri caiz ise deve-yedi düvele karşı verilen İSTİKLAL HARBİ mesabesindeki o muhteşem gayret,azim,fedakarlığı ve kahramanlığı bizleride aşka getirmiş,şevk ile bu ucube,diktatörün dayatması,bugün hala başımızı ağrıtan Yunan palikaryasının AB,B.TRAKYA müslümanına zulüm ve KIBRIS,KITA SAHANLIĞI gibi ihtilaflarımızda başımız bu NETEKİM yüzündendir. Neyse 7 KASIM 1982 sabahı sandığa oy vermeye gittim.ŞAHABETDİN PAŞA camisi bahçesinde 'Selamünaleyküm HAYIRLI SABAHLAAR,HAYIRLI GÜNLEER,HAYIRLI İŞLEEER,dememle birlikte bir polis kolumdan çekerek 'Delikanlı bende senin gibi düşünüyorum,ama şu an bizide,kendinide zor durumda bırakma,diye ikaz etti.(Allah razı olsun o görevliden) Biz husur içinde iken o zalim ve ona destek olanlar hesap verme derdinde.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı