"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tekerrür: Muhalefet hain midir?

M. Latif SALİHOĞLU
25 Şubat 2020, Salı
TARİHİN YORUMU 25 Şubat 1925

Totaliter ve despotik iktidarlar, kendilerine fikren olsun muhalefet edenlerden hiç hazzetmezler. Aynı şekilde, varlıklarına dahi tahammül göstermezler.

Bu bir acı vakıadır ki, bundan 95 yıl evvel sahneye konulan politik uygulamaların bir benzeri, maalesef günümüzde de aynı şekilde sahneye konulmaya çalışıyor. 

Benzerlik noktası şudur ki: İktidarı ele geçiren otoriter kadrolar, varlığını görmek bile istemediği muhalefet cephesini hemen “hainlik” yapmakla suçlama cihetine gider. Ardından, devlet ve kànun kuvvetiyle muhalifleri acımasızca ezmeye çalışır.

Bu ise, tıpkı merhûm Âkif’in de mısralaştırdığı “tarihin tekerrür etmesi” hâlidir:

Tarihi tekerrür diye târif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?

Şimdi de, 95 yıl önceki günün tarihine dönelim ve bugünü de unutmadan dünde yaşananları kısaca hatırlatmaya çalışalım.

“Vatan haini” kimdi, kim olacak?

1920’de ülke genelinde başlayan İstiklâl Harbi esnasında çıkartılmış olan “Hıyânet-i Vataniye Kànunu”nda 25 Şubat 1925 tarihi itibariyle çok tuhaf bir değişiklik yapıldı. Meclis’te kabul edilen bu değişikliğe göre, bu tarihten itibaren “Dinin siyasete âlet edilmesi” de “hıyanet-i vataniye” suçu kapsamına dahil edilmiş oldu.

Düz mantıkla bakıldığında, gayet normal bir durum olarak görülen bu değişikliğin, aslında bir başka sebebi var. Acaba nedir? Bunun cevabı aşağıda.

Evet, bu tarz bir kànun değişikliğine gidilmesinin asıl sebebi şudur: 17 Kasım 1924’te, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk muhalefet partisi kuruldu. Bu partinin ismi ise, kısaca TCF olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası. Partinin kurucu heyeti ve lider kadrosunda ise, Millî Mücadele’nin parlak simalarından olan şu isimler yer alıyor: Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele ve Adnan Adıvar.

TCF’nin anamuhalefet partisi olarak Meclis’te yer alması ve kısa sürede kitlelerin teveccühüne mazhar olması, iktidardaki jakobenleri fenâ halde ürküttü.

Halkçılar, hiç vakit kaybetmeden tam bir komitacılık ruhuyla birtakım dümenler çevirmeye başladılar. Önce, İstanbul merkezli muhalif gazetelere baskınlar düzenleyerek medyaya gözdağı verdiler. Önemli tutuklamalar ve kapatılmalara şahit olundu.

Hemen ardından, TCF’nin merkezine ve parti liderlerinin evlerine, işyerlerine huşûnetli baskınlar yapıldı. Aynı baskı ve yıldırma çabaları, ülke geneline yayılmaya ve muhalefetin sesi büsbütün susturulmaya çalışıldı.

* * *

Haftalarca sürdürülen keyfî ve cebrî uygulamalar için hazırlanan kılıf ve gösterilen bahane ise, 11 Şubat’ta patlak veren Şeyh Said Hadisesi idi.

Nitekim “Hıyanet-i Vataniye Kànunu” üzerinde değişikliğin yapıldığı aynı gün Doğu Vilayetlerinde Sıkıyönetim ilân edildi. Yani, medya (matbuat) ve siyaset âleminde zuhûr eden muhalefet hareketleri ile Şeyh Said Hadisesi arasında doğrudan bir irtibat kurulmaya ve devlet kuvvetiyle tamamının sesi-soluğu kesilmeye çalışıldı.

Oysa, TCF kadroları, yeni devletin kurulması için yıllardır canla-başla hizmet etmiş, gazi olmuş ve İstiklâl Madalyası’nı kazanmış millî kahramanlardı. Ne var ki, diktatöryal siyasetin jakobenleri, gözlerini büsbütün karartmışlar ve muhalif kanadı siyaset sahnesinden silmeyi kafaya koymuşlardı.

Bu yöndeki sindirme hareketi haftalarca, hatta aylarca devam edip gitti. Nihayet, 5 Haziran 1925’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı ve muhalefetin sesi en az yirmi yıl müddetle susturulmuş oldu.

Okunma Sayısı: 2573
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı