"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur kendi entellektüelini yetiştirmiştir

M. Said ZEKİ
22 Mart 2021, Pazartesi
Said Nursî’nin en temel iki hedefi vardı. Biri, din ilimleri ile fen ilimlerinin birlikte tahsil edileceği bir üniversite kurmak; diğeri iman ve irfan sahibi bir nesl-i cedid yetiştirmek. Bu iki hedeften maksadı ise, insanların imanını kurtarmak ve İslâm’ın manen olduğu kadar, maddeten de terakkiye müsait olduğunu ispat etmekti.

Esasen gerek dinî, gerek felsefî sahada öncü isimlerin yeni bir nesil yetiştirme hayali hep var olmuştur. Sokrat’tan Karl Marks ve Engels’e, Seyyid Kutup’tan Mehmet Âkif’e kadar ideal nesil özlem ve gayretini görmek mümkündür.

Milletin cehaletle hak ve hukukunu bilmemesi, fakirlik ve zaruretle maddî refahtan uzak kalması, ihtilâf ve bencillikle İslâm’ın lâyık olduğu ittihad ve izzeti gösterememesi gibi dertler, her hamiyet ve gayret sahibini harekete geçirecek nitelikteydi. Çare olarak, eğitim ve iman hizmeti hayatî önem arz ediyordu.

ÜNİVERSİTE İDEALİ

Eğitimin kültürle iç içe olduğu bilinen bir husustur. Eğitim; kültürün yeni kuşaklara aktarılmasını sağlayan, kültürü etkileyen ve kültürden etkilenen bir süreçtir. Dinî değerleri muhafaza ettiği gibi, dili de muhafaza eder. Ahlâkî ve moral değerleri, gelişen ilmi ve teknolojik vasıtaları kullanarak gelecek kuşaklara aktarır.

Tarihçe-i hayatını bilenlerce malûmdur ki Üstad, ömrünün sonuna kadar idealindeki üniversite için çalışmıştır. Sultan Abdülhamid, Sultan M. Reşad, M. Kemal ve Celal Bayar nezdinde bu meselenin takipçisi olmuştur. Demokrat Parti döneminde önceleri Doğu Üniversitesi adıyla gündeme gelen, sonradan Atatürk adı verilen üniversite, 1957 yılında Erzurum’da kurulmuş bir üniversitedir. Türkiye’nin en eski yedinci üniversitesidir.

YAYGIN VE ÖRGÜN EĞİTİM

Bediüzzaman bunun kurulmasını hararetle desteklemiş, isim değişikliğine takılmamıştır. Hatta ‘Onun adı verildi, ama talebeleri benim olacak” dediği rivayet edilir. Nitekim buradan yetişen imanlı gençliğin büyük kısmı Risale-i Nur’la müşerref olmuş, ilim ve irfan hayatına çok önemli katkılarda bulunmuştur.

Bediüzzaman’ın idealindeki ‘Medresetü’z-Zehra’ henüz fiilen vücuda gelmese bile, Barla’da başlayan eğitim faaliyeti, yaygın öğretim şeklinde dünyanın dört bir tarafında açılan ‘küçücük medrese-i Nuriye’ler ile dünya çapında tahakkuk etmiştir.

Yaygın eğitimde belli bir yaş sınırı yoktur. Kademe ve kayıt için gerekli evrakları isteme gibi şartlar yoktur. Ferdin kendini yetiştirme ve topluma faydalı olma gayreti vardır. Adeta bir ‘hayat üniversitesi’dir. Belli bir merkeze bağlılık şartı yoktur. Her mahal veya bölgedeki fertler bir araya gelerek meşveret ederler, yapacakları eğitim ve kültür faaliyetlerini müzakere ve organize ederler. Bir bölgedeki kesinti, diğer mahalli kesintiye uğratmaz.

O NESİL YETİŞTİ

Bu gün gerek yaygın eğitimle gerekse örgün eğitimle Risale-i Nur’dan beslenen imanî ve Kur’ânî hakikatleri yaşayan, demokrasiye inanan, hak ve hukukuna sahip çıkan, dinî ve ilmî hakikatleri özümsemiş bir nesil yetişmiştir. Bu anlamda denilebilir ki; Risale-i Nur kendi entellektüelini yetiştirmiştir. İttihad-ı İslâmın yolu açılmıştır.

Şimdilik arzu edilen manada birlik ve beraberlik görünmüyor. Ancak yüzlerce birlik vesilesinin yanı sıra; zamanın hadiseleri tefsir etmesiyle gerçeklerin ortaya çıkması, uhuvvet ve muhabbet gibi kardeşlik vasıtaları, insan sevgisi ve ilmin gelişmesi, dinsizliğin hücum ve taarruzları karşısında ortak hareket etme zarureti gibi şartlar, inşallah bu birlik ve beraberliği de temin edecektir.

NUR CEMAATİ BİR BÜTÜNDÜR

Bediüzzaman Hazretleri İslâm’ın yüzde doksan dokuz hükümlerinin ahlâk, ibadet, fazilet olduğunu, ancak yüzde birlik kısmının siyasete taalluk ettiğini söyler. (Münâzarât)

Risale-i Nur’u okuyan ve Bediüzzaman’ın idealine gönül veren talebelerinin aralarındaki ihtilâfın kaynağı, çoğu zaman bu yüzde birlik siyasî konulardır.

Ümit ediyoruz ki, en yakın zamanda her grup kendi kulvarında hizmet etmekle beraber; ihtilâfları meşveretle halledip esas konularda ittihad ederek, Üstadlarının idealini tahakkuk ettireceklerdir inşallah.

Okunma Sayısı: 1788
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Okur

    22.3.2021 14:03:44

    "Siz kendi aranızda birlik, muhabbet ve uhuvvete çalışınız. Allah isterse dinine hizmeti, günahkârlara da yaptırır." buyuran bir Üstad’ın talebesi olmak.. Her koşulda birlik, muhabbet ve uhuvvet gayretinde olmayı gerektiriyor sanırım. Tebrik ve dua ile efendim..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı