"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tesanüdü bozan davranışlar

Mehmet ÇETİN
17 Temmuz 2021, Cumartesi
Kur’ân ve iman hizmetine ruh olan maksad ihlâstır. Bunun aksine başka niyet ve gayeler esasından tesanüdü bozar.

İhlâslı hareket, uhuvvet ve tesanüdü netice verir ve vermeli. Samimî olmak, hasbî davranmak enfüsî âlemde ihlâsı netice verirken, âfâkî âlemde ise uhuvveti verir. Kendi özelinde ihlâs yaşanmazsa geneldeki uhuvvetten bahsetmek mümkün olmaz, tesanüdün esamesi olmaz. 

Gıybet ve dedikodu, âyetle yasaklanan bir günah iken, bu başka ad altında yapılsa da meşrûlaşmaz, aksine sorumluluk katmerleşir ve tahribatı ağır olur. İşte bu da doğrudan tesanüdü sarsar.  

Âfâkî âlemde ibadet havası içerisindeki icraatlardan olan uhuvvetin en küçük uygulamaları, tesanüdün kılcal damarlarıdır, ana esasları besler, ihya eder. Bu hizmet; samimiyet, muhabbet, fedakârlık, diğerkâmlık, tefânî, vefa gibi hasletler ile desteklenir, bunların hilâfına davranışlar tesanüdü tahrip eder. Bu hâl, ehl-i iman ve ehl-i vatan için de aynıdır.

Kur’ân ve iman hakikatlerinin her siyasî anlayıştakilerin ihtiyacının olduğu ve bu sebeple iman ve Kur’ân hizmetinde bulunanların siyasî faaliyetlerden uzak durması gerekir. İnananlar arasında tarafgirâne muamele tesanüdü sarsan bir diğer mühim hatalardandır.

İman hizmetinin maddî harcamaları gönüllülük esasına dayanırken, aksi tavırlar da tesanüdü bozar.

Azamî irtibat, uhuvvet ve muhabbetin neticesidir ki bu sebeple irtibat seyahatleri düzenlenir.

Bu yolculuklarda aceleci, sabırsız hareketler; tesanüde zarar verir. Hizmete şevki kırar.

Meşveret; cemaatî hareketin muharriki, istikamet tayin edicisidir. Orada; konuya muhatap, meseleye ehil, münasebete samimî olmak gerekirken bunların tersi muamele, tesanüdü zedeler. 

Hürriyetin; ölçüsüz, dengesiz kullanımı da tesanüdü sarsar. Vazife ve makamları kötüye kullanmak da tesanüdü bozar sebepler arasında yer alır.

İnsan, hatadan uzak durmalı, ama bazan farkında olmadan yapabiliyor, kardeşini üzebiliyor, uhuvveti zedeleyebiliyor. Bu gibi hataların ıslahı maksadlı yapılan görüşmeleri, ikazları, ricaları dikkate almamak da tesanüdü bozan davranışlar arasında sayılır.

Okunma Sayısı: 1598
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    17.7.2021 08:11:56

    2-İhlas risalesinde şöyle bir cümle geçiyor; "sırrı ih lası kazanmakla TESANÜT ve ittihad-ı haki kiye muhtacız ve mecbu ruz" diye...demekki tesanü dün birinci şartı ihlastır ve bağlı olan uhuvvettir.şimdi cemaatımızda ihlas ve uhuvvet ne durumdadır?Hayatımıza hakim olup, hükmediyor mu,yoksa te orik olarak kitapta mı du ruyor?Cemaatın fertleri arasında şidddetli bir ihti lafın varlığından herkes haberdar.Bu ihtilafın gide rilmesi için gerek yönetim, gerek yazarlar ve gerekse cemaat en küçük bir çaba sarfediyor mu?Bu durum da olan bir cemaate tesa nüdü muhafaza ediniz de mek havanda su dövmek gibi değildir.Yetkili yetkisiz herkese sesleniyorum;ce maat bölünme eşiğinde...Kimse kafasını kuma sokbasın,görmez den gelmesin.

  • Abdullah Tunç

    17.7.2021 07:54:46

    Cüneydi Bağdadi,ihlasın kul ile Allah arasında bir sır olduğunu,meleklerin, şeytanların mahiyetini bil mediklerini söyler.Üstadı mız ise ihlasın bir NUR ve KUVVET olduğunu ve için de;mühim bir esas,mak bul bir şefatçi,metin bir is tinad noktası,kısa bir haki k yolu,makbul bir manevi dua,kerametli bir maksat vesilesi,yüksek bir haslet, safi bir ubudiyet bulundu ğunu ifade eder.Demek ih lasın içinde tesanüt te var. İhlas kırıldığı zaman tesa nütte gider.Ayrıca Üstadı mız ihlas ile uhuvveti bir likte zikretmiştir.İhlas-ı tammı kazanmak ancak uhuvvetin tahakkuyla ola bileceğini ifade eder.Yani ihlas ile uhuvvet bir bütün dür.Biri diğerisiz olmaz. İhlası kıran iki sebebi zikreder.1-Menafi-i cüz'iye, 2-Hissiyat-ı süfliye.Bu süf li hisler çoktur.Altı desise-'i şeytaniye bunlardan ba zılarıdır.Esas mesele, bu hakitlarların,yaşadığımız hayatla bağlantılarını doğru kurmaktır.Yani ihlas ve uhuvvet hayatımıza ne derece yansıyor?Ne derece yaşıyoruz?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı