Yıl 1970 senesi. Öğretmen okulunu yeni bitirip, ilk olarak Gediz-Cebrail köyüne atandım.
Cebrail köyünde; genç, dinamik, iman ve Kur’an hakikatlerini kendine şiar edinmiş cefakâr ve vefakâr arkadaşım, meslektaşım Ali Kemal Hocamla kader-i ilahi bizleri bir araya getirdi.
Ali Kemal hocamla köyde aynı evde bekâr iki öğretmen olarak beraber kaldık. Biz gelmeden önce köyde deprem olduğundan sağlam bir ev bulup kalmak mümkün değildi. Bizim kaldığımız yer tek odalı barakaydı. Ali hocam barakanın içini Gediz ilçesinden getirdiği eşyalar ile doldurdu. Bir de küçük bir rafı olan kitaplık getirdi, içerisini Risale-i Nur ve Yeni Asya yayınları ile doldurdu.
Ali hocamın tek gayesi iman hakikatlerini yaşayarak göstermek ve bu şekilde numune-i imtisal olmaktı. Beraber kaldığımız zaman sürecinde bana her zaman sabırlı ve şefkatli davrandı. İkimiz de namazımı kılıyorduk ama ben sabah namazını güneş doğunca kılıyordum. O her sabah namazına kalkar leğende ibrikle abdest alır namazını vaktinde kılardı. Ben de gürültü yapıp beni uyandırdığı için kendisine kızardım. Ancak bana karşı çok sabırlı, şefkatli ve merhametli olan hâlini hiç bozmadı. Bana söyleyerek değil söylemek istediğini yaparak ve yaşayarak konuşuyordu.
Her hafta Gediz’e gider, Yeni Asya gazetesini getirir ikimiz beraber okurduk. Gediz’den ağabeyler gelir bizim tek odalı barakada ders yapılırdı. Ben bir hafta sonu kahveye gidecektim. Kapıdan çıkarken yan taraftaki kitaplıktan bir kitap aldım. Okuduğum kitap Minyeli Abdullah kitabıydı. Kitap çok hoşuma gitmişti. Bu sayede Ali hocamın kurduğu kitaplıktan diğer kitapları da okumaya başladım. Onun vesilesi ile kitap okumanın kıymetini ve önemini anladım.
Ali Kemal Hocam 1970 yılı Şubat ayı karne tatilinde beni İstanbul’a götürdü. Orada Kirazlı Mescit’de Zübeyir Ağabey ile görüşmek nasip oldu. Ali Hocam bana en güzel tebliğ metodunun lisan-ı hâl ile yapılan tebliğ olduğunu gösterdi. Kendisi ile devamlı haberleşiyorduk. Rahatsızlığına rağmen gazete ve dergileri dağıtır hizmetini aksatmazdı. Vefatından bir ay önceki telefon görüşmemizde dergi ve kitap gönderin de dağıtayım dedi. Yani son nefesine kadar hizmetle meşgul oldu. Allah ondan razı olsun. Şefaatlerine nail eylesin.