Aslında fantastik, kurgu bilim ve fütüristtik görüş ve tasvirler, önce kitaplarda daha sonra film ve belgesellerle 100 yıldan beri insanlığa servis edilmektedir. Özellikle gelecek ile ilgili olaylar, gelişmeler hakkında insandaki merak ve tecessüs duygusu bu pazarı beslemektedir.
Dizi: Metaverse ve âlem-i misal - 3
Mehmet Pekel
***
METAVERSE
Bütün bu ön bilgilerden sonra metaversi anlamaya çalışalım. Milyar dolar değerinde Facebook’un adını değiştirerek Meta adını alması, Amerika’daki büyük teknoloji şirketlerinin devasa yatırımlar yapması yakın bir gelecekte bu alanın muazzam bir sektöre dönüşeceğinin işaretleridir. Bundan bize ne diyerek omuz silkebiliriz. Ancak Facebook, İnstagram, Youtube Twitter,Whatsapp gibi sosyal medya mecralarına ilgisiz kalamadığımız gibi, metaverse dünyasına da ilgisiz kalamayacağımız görünen bir gerçektir.
Zoom, Skyp, JitsiMeet gibi pandemi sebebiyle gündemimize giren, bu programlar üzerinden toplantıların, görüşmelerin, çevrim içi buluşmaların yapıldığı, sosyal, kültürel ihtiyaçların giderildiği bu platformlar, kullanıldığı alana göre hayra da şerre de hizmet edebilir.
Ders ve sohbetlerin fizikî mekânlarda pandemi sebebiyle yapılamaması bu mecraları cazip hale getirmiş, teknoloji kullanımı yaygınlaşmış, dedeler torunlarından yardım ve destek alarak sosyalleşme ihtiyaçlarını gidermişlerdir.
Aynı şekilde okula gidemeyen milyonlarca öğrencinin sanal toplantı programları üzerinden eğitimlerine devam etmesi bir başka vakıadır.
İnsanlar bugün kullanılan bütün bu platformlarda, Web.2.0 kapsamında iki boyutlu olarak paylaşımcı ve katılımcı profilleri ile karşılıklı iletişim ve etkileşimde bulunurlar.
BELÂGAT/CEZALET VE YAZILIM
Bugün dünyanın en zengin ve etkili şirketleri ne petrol, ne de çelik şirketleridir. Son 15 yılda bilişim ve teknoloji üreten şirketler listenin ilk sıralarını işgal etmişlerdir. Devletleri yönetenler bile her türlü mesajlarını sosyal medya mecraları üzerinden vermekte, bu mecralar zaman zaman siyaseti de dizayn etmektedir. Bediüzzaman yüz yıl öncesinde bu gerçeği görerek, talimi esma mu’cizesini tefsir ederken aşağıdaki hususlara işaret etmiştir: “Elbette nev-i beşer âhir vakitte ulûm ve fünuna dökülecektir, bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise ilmin eline geçecektir.”
Hem o Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, cezâlet ve belâgat-i Kur’âniyeyi mükerreren ileri sürdüğünden, remzen anlattırıyor ki: “Ulûm ve fünûnun en parlağı olan belâgat ve cezâlet, bütün envâıyla âhir zamanda en merğûb bir suret alacaktır. Hattâ, insanlar kendi fikirlerini birbirlerine kabul ettirmek ve hükümlerini birbirine icra ettirmek için en keskin silâhını cezâlet-i beyandan ve en mukavemetsûz kuvvetini belâgat-i edâdan alacaktır.” (Sözler 296/2016)
Bediüzzaman’ın ahir zamanda en mergup metaı olacağını söylediği “ilim ve fünunun en parlağı olan belâgat ve cezalet”ifadeleri bize fikirlerin kabul ettirilmesi ve hükümlerin icra ettirilmesinde en etkili yollardan birinin de yazılım ve teknoloji olabileceği gerçeğine de işaret etmektedir.
İşte metaverse; teknoloji ve yazılımın üst seviyede buluştuğu, sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik, yapay zekâ, nano teknoloji ve daha birçok bileşenden oluşturulmuş olan üç boyutlu sanal yeni bir kâinattır. Bu kâinata giriş, özel gözlükler veya başlıklarla mümkün olacaktır.
ÂLEM-İ MİSAL’DEN METAVERSE
Âlem-i misal; âlem-i şehadet ve âlem-i gayb /ervah arasında bir köprü, bir berzah, bir ara yüzdür. Sonsuz büyüklükte bir aynadır. Bu aynada her iki âlem ile birlikte ilm-i İlâhide mevcut olan imkânat içinden yansımalar, geçişler vardır. Bu âleme geçmenin yolu, hayal, rüya, keşif veya yakazadır. Âlem-i misal sanal bir âlem olmakla birlikte dünya tezgâhında dokunan ve Cennette sermedi olarak müşahede edilecek manzaralara kayıtlar sunan bir depo, bir ambar niteliğindedir.
Metaverse özel donanımlarla girilen, dünyada olmakla birlikte sanal bir kâinatta cevelan edilen, yaşanılan bir sanal hayattır.
METAVERSE’YE NASIL GELDİK
Aslında fantastik, kurgu bilim ve fütüristtik görüş ve tasvirler, önce kitaplarda daha sonra film ve belgesellerle 100 yıldan beri insanlığa servis edilmektedir. Özellikle gelecek ile ilgili olaylar, gelişmeler hakkında insandaki merak ve tecessüs duygusu bu pazarı beslemektedir.
Bilgisayarların, robotların, nesnelerin internetinin, akılı (ev, araba, fabrika, şehir) sistemlerin, genetik biliminin, kuantum teknolojisinin, nano teknoloji ve daha birçok paralel ve hızlı gelişmelerin ortaya çıktığı bir dönem adeta kuluçka görevi gördü.
Özellikle son yıllarda sinir bilimdeki gelişmeler ve beyin fonksiyonlarını çözümleme çalışmaları bu gelişmeleri hızlandırdı. Beyin bilgisayar bağlantılarının laboratuvar fazlarının tamamlanması, nörolink faaliyetleri, uzaydan uydu aracılığı ile internet sağlanarak haberleşmelerin olağanüstü hızlandığı starlink pojeleri ve daha niceleri…
Artık günümüzde yapay zekâ ile desteklenmiş insanımsı ve hayvanımsı robotlar, siborglar, hayvanımsı insanlar, insanımsı hayvanlar üretmek için küresel güçler ve dünyaya egemen olmaya çalışan güç baronları fıtratlara müdahale ederek ölümsüzlük ve sonsuzluk arayışını hızlandırmışlardır. Dünyayı yönetmek isteyen bu odaklar ilahlık iddiasında bulunan firavun, şeddat, nemrut ve deccallerin halefleri ve günümüzdeki versiyonlarıdır.
METAVERS KÂİNATI
Bu sanal kâinatta her şeyi yapmak serbesttir. Hiçbir kayıt, engel, yaptırım yoktur. Hayra da şerre de olağanüstü bir biçimde açıktır. İrşadın, tebliğin, hizmetin her türlüsünün sunulabileceği gibi şer ve ifsad odakları da tahribat için her şeyi yapabilirler.
Bu kâinatta sanal ve kripto paralar kullanılırken, gerçek şehirlerin, mekânların, arsaları ve kıymetli bölgeleri sanal ticaretin nesnesi yapılabilmektedir. Ülkeler, gezegenimiz hatta yakın uzay da bu sanal alış verişin metaları olacaktır. Nasıl bugün Mars gezegenine ticarî uçuşlar planlanıyorsa, uzayda koloniler kurma, oralarda egemenlik ilân etme planları varsa metaverse kâinatında da bu planlar ve çalışmaların yapıldığı muhakkaktır.
Bu âlem aslında bir yönüyle de ölümü öldürme faraziyesi üzerine kurulmuştur. İnsanlık bugünkü olağan üstü tıbbî, genetik ve teknolojik gelişmelere rağmen insan ömrünün uzamasını sağlayabilmiş, ama ölümsüzlüğünü sağlayamamıştır. “Her nefis ölümü tadacaktır” “ölüm haktır” âyet-i kerîmelerinde ifade edildiği gibi sağlayamayacaktır da. İnsanlar avatarları ile o âlemde görünecekler, dededen toruna ve torunlara yalancı bir dünyada yalancı bir görüntü ile yaşamaya devam edeceklerdir.
Metaverse âlemi bugünkü sosyal medya mecraları gibi merkezi, tek kaynaklı bir sunucu üzerinden yönetilebilen bir yapılanma değildir. Metavers bağımsız ve belirli amaçlar için bir araya gelen grup ve gruplar halinde organize olunabilen birçok faaliyetin icra edilebildiği, kontrol ve denetlenmesi fevkalâde zor sosyal ve sanal platformlar olarak gelişmesini sürdürmektedir.
SONUÇ
“Şecere-i âlemde meylü-l istikmal vardır. O umumî meylü-l istikmalden ayrı olarak insanda da meylü-t terakki vardır.” (Muhakemat 238) sözleri ile ifade edilen tallümle tekemmül gerçeği, duâ ve ubudiyetle birlikte insanlık için bir hedef niteliğindedir. Bilim ve teknoloji, bu hedefe vahyi dikkate alarak insanlığın saadetini sağlayarak ulaşabileceği gibi, felsefe üzerinden insanlığın helâketine sebep olabilecek sonuçlara da ulaşabilir.
Birçok bilimsel ve teknolojik araştırmalarda olduğu gibi Metaverse sanal ve/veya paralel kâinat çalışmalarında da inancın, ahlâkın, adaletin, güzelliğin ve insanlık değerlerinin galip gelmesini ümid ve temenni ederken, bu gelişmeleri yok sayarak ademe mahkûm etmenin de bizi teknoloji yarışında kapatılamayacak mesafelerin açılmasına sebep olacağını unutmamak gerekir.
SON